“Adrese dayalı nüfus sayımının başladığı 2007’den 2023’e kadar geçen 16 yılda seçmen sayısında anlamlandıramadığım 6.7 milyonluk bir fazlalık var. Bir başka deyişle toplam seçmen sayısının 10.5’i” diyen Nebil, bu zaman aralığında nüfusun 15 milyon, seçmen sayısının ise 21.4 milyon arttığına dikkat çekti.
‘DENGELERİ DEĞİŞTİREBİLİR’
Verilere ilişkin bilgi veren Nebil, “2002 tarihinde nüfus 68.5 iken yüzde 40.1 genç nüfus var. Yani 26.5 milyon. Eğer 68.5’ten 26.5 çıkarırsanız geriye 42 milyon kalır. O yılın seçmen sayısı budur. Buna karşılık, 2023 yılına geldiğinizde genç nüfus azalmış yani yüzde 30’a düşmüş. Bu sefer 85 milyon olan nüfusumuzla hesaplarsanız yine 26 milyon genç var. Bunu 85’ten çıkarırsanız, seçmen sayısı 59 milyon olur, halbuki verilen seçmen sayısı 64 milyon. Bunun içinde şu vardır, bu vardır. YSK’nin açıklama sorumluluğu var” dedi.
Seçim sisteminin şeffaf olması gerektiğini vurgulayan Füsun Nebil, “Genç nüfus diyorlar ancak hesaplaması var, genç nüfus değil. Ölüm doğuma bakıyoruz tam tersine azalma olması lazım. O da değil. Yasal göçmenlere bakıyoruz o da değil” dedi. Nebil, “Yüzde 10 çok önemli bir rakam. Seçimin dengelerini değiştirebilecek düzeyde” değerlendirmesinde bulundu. “AKP dönemindeki seçimlerde hep sonuçlara yönelik olarak ‘acaba’ sorusu olduğuna” işaret eden Nebil, “Aslında 2007’den önceki yıllarda da sorunlar gözüküyor. Hatta 1980’lerde de var. Ancak o tarihte MERNİS (yani TC kimlik no’lar) yoktu. Bu nedenle biz analizimizi (veri yeknesaklığı açısından) hep aynı koşullarda olan tarihten itibaren aldık” dedi.
REFERANDUM ÖNCESİ ARTIŞ
Nebil, Aralık 2007 ve 2010 arasının yani “Yetmez ama evet” sloganı ile işaretlenen anayasa referandumunun olduğu 2010 seçiminin dikkat çekici olduğunu da vurguladı. Nebil, “Türkiye nüfusu yıllık ortalama 1 milyon artıyor. Yani 2007-2010 arasında ortalama 3 milyon artması lazım. Buna karşılık, seçmen sayısının da aşağı yukarı bu civarda olması beklenir. 2007-2010 aralığında nüfus 3.1 milyon artarken seçmen sayısı 6.7 milyon artmış” diye konuştu.
‘YETMEZ AMA EVET MİLATTI’
Cumhuriyet’e değerlendirmelerde bulunan Pak, “2010 ‘Yetmez ama evet’ seçimleri bir milattı. Sonradan nüfus verilerine baktığımızda şu soru oluştu. Ya hakikaten böyle bir şey yaptılar mı? Ölmüş ama seçmen listelerinde hâlâ gözüken birilerinin gidip oy kullanıp kullanmadığını tespit etmek zor bir şey değil” dedi.
‘PARMAK BOYASI GEREKLİ’
Verilerdeki uyuşmazlığa değinen Pak şu ifadeleri kullandı:
“2018’den önce de bu konuya dikkat çekmiştik çok üzerinde durulmadı. Hakikaten nüfus verilerine baktığımızda Hani seçmen verileriyle kıyasladığımızda hep orantısızlık var. Seçmen sayılarında anormal bir artış var. Halkın bu seçim verileriyle alakalı, seçim güvenliğiyle alakalı bir endişesi var. Çünkü bir gücü elinde bulunduran bir iktidar var. Adalet sistemi 2010 seçimleriyle birlikte yerle bir oldu. Hayali seçmenlerin oluşturulduğunu düşünüyorum. Bunun önüne parmak boyasıyla geçilebilir.”