Hizmet Hareketi'ne yönelik kitlesel soykırım ve cadı avını ancak insanlar başlarına gelince anlayabiliyor. Onlardan biri de Yeniçağ Gazetesi yazarı Selcan Taşçı'ydı.
Yeğeninin hastalığı nedeniyle zamanının çoğunu hastanede geçiren Taşçı, cadı avının sağlık alanındaki durumunu "yaşayarak öğrendim" diyerek şu sözlerle itiraf etti: "Doktorunuzun istediği filmi çektireceğiniz gün/saat ilgili görevli 'F..Ö'den alınabilir ve ortada, öylece, ne yapacağınızı bilmez halde kalabilirsiniz bugünler Türkiye'sinde..."
Selcan Taşçı'nın yazısı şöyle:
Kronik mutsuzluk
10 gün yoktum. Bilgisayar ekranından değil "olay mahalli"nden; sokaktan izledim ülkeyi. Uzatmadan tek cümle ile özetleyeceğim:
Endeksler doğruyu söylemiyor; hiç kimse mutlu değil!
Bu, hiçbir toplum için "sürdürülebilir" bir ruh hali olamaz.
Allah hepimizi "sürdürülemediği" yerde yaşanabileceklerden korusun. Bugünü BİLE mumla arar hale gelebiliriz; BUGÜNÜ BİLE!
Geçen 10 günün büyük bölümü, dünyaya geleli daha 40 gün olan yeğenim Mete Han'ın rahatsızlığı dolayısıyla hastane ve doktorlar arasında mekik halinde geçti.
Yaşayarak öğrendik ki;
Doktorunuzun istediği filmi çektireceğiniz gün/saat ilgili görevli "FETÖ"den alınabilir ve ortada, öylece, ne yapacağınızı bilmez halde kalabilirsiniz bugünler Türkiye'sinde...
Mesela, yatışınız yapılır ama yatak olmayabilir gözlem altında tutulmanız gereken serviste...
Örnekler muhtelif...