ÇAĞLAYAN KASIM 2018
Abdullah Aymaz - Samanyoluhaber.com
Bu sayının Başyazısı, “Kendisiyle yüzleşmede HÂLE İLE HALLENENLER” başlığı ile, Hz. Hüseyin Efendimizin oğlu İmam Zeynelâbidin’den bahsediyor: “Hazret’in hiçbir zaman dilinden düşürmediği nağmelerdi şu içten sızlanışlar: ‘Allah’ım! Yapageldiğim hata ve günahlar ruhuma bir zillet urbası giydirdi. Sen’den ayrı düşmekle, kendimi ciddi bir meskenet libası içinde buldum. İşlediğim devâsâ hatâlar kararttı kalbimi; Sana sığınırım ey biricik Matlûb ve Maksûd u Mahbûb’um! Ciddi bir tevbe ameliyesiyle dergâhına teveccühümü kabul buyurarak, beni bir ba’s u ba’de’l-mevt ile yepyeni bir dirilişe erdir. Kasem ederim ki, ben hiçbir zaman yaralarımı sarıp sarmalayacak ve derdime derman olacak Sen’den gayrı birini bilmedim, bilmiyorum ve her şeye rağmen huzurunda el pençe divan tavrıyla affedilme intizarı içindeyim. Kovarsan bendeni hangi kapıya yönelir ve kime sığınabilirim? Kovulursam o kapıdan vay benim hâlime ve utanılacak ahvâlime!..”
Nuh Aydın, “Musavvir İsminin Harikulade Bir Tezahürü SKUTOİT” başlıklı yazısında, Skutoitin bir tarafının düzgün beşgen, diğer tarafının düzgün altıgen prizma formatında olduğunu ve dış derimizin bu yapıda olmasının hikmetini şöyle anlatıyor: “Derimiz, yani epitel hücreler büküldükçe, skutoit, enerji bakımından daha tasarruflu bir şekildir.”
“Adil Olmayan Otoritenin Akıbeti” başlıklı yazısında Fatih Güner, diktatörlere boyun eğen kitlelerin, yalnızlık korkusundan, cehaletten ve maddî kaygılarından dolayı bu felâkete düştüklerini ifade ediyor. Bunlara karşı mücadelede bu şeye önem vermemiz, çıkış olarak bunlara çare bulmamız gerekiyor.
Prof. Dr. Ömer Serranur, “Uyku İle İlgili Tavsiyeler” başlıklı yazısında 8 saatten fazla uyumakla, 6 saatten daha az uyumanın risklerinden ve öğleyin uyunan kaylulenin faydasından bahsediyor.
“İhlas ve Sadakat Abidesi BAYRAM YÜKSEL” yazısında da ömrünü hizmette geçirmiş, dersaneler açmada öncülük yapmış ve Kore Savaşı gazisi bu ağabeyimizin örnek hayatı ve cenazesinde görülen enteresan bir rüya anlatılıyor…
M. Fethullah Gülen Hocaefendi “Gözlerimi Ceyhun Et” münacaatı ve “Kenetlensin Eller” naatı ile gönlümüzde yeni ufuklar açıyor.
“Affetmeyi Bilmeyen AFFEDİLMEZ” hikayesi ile Zeynep Deniz, bu süreçte büyük mazlumiyet ve mağduriyetlere uğrayanların ibret alacağı bir anlatımda bulunuyor.
“Üç Farklı Cevabın Mânâsı” başlıklı yazısında Prof. Dr. Said Işık, M. Fethullah Gülen’in cevaplarında aslında bütün meselelerin şu altı esasta düğümlendiğini ifade ediyor: “1-Kur’an ve Sünnetten ayrılmama, 2-Istırabın vicdandan derinlemesine duyulması, 3-Verimlilik, 4-Sükunetle iş yapma, 5-Hayırların Allah’tan bilinmesi, 6-Yeis ifadelerinden kaçınma ve kuvve-i mâneviyeyi takviye etme.”
“Kalbin Zümrüt Tepeleri”ne Tekmile olarak yazdığı “İnsan Muamması-1” başlıklı yazısında, M. Fethullah Gülen Hocaefendi, insanı, ahsen-i takvimden, esfel-i sâfiline iniş ve çıkışları ile ele alıyor ve şöyle bir yol gösteriyor: “Böyleleri keşke, maddî anatomileri itibarıyla bir ârızaya maruz kaldıklarında işin uzmanlarına başvurdukları gibi, kalb, ruh ve sâir letâifin kibir, gurur, ucub, bakış inhirafı ve önyargı gibi objektif mütalaaların önünü kesen gulyabanîlerden sıyrılması için de akl-ı selîm, kalb-i selîm, ruh-i selim, hiss-i selîm seralarına sığınma ve kendilerini bu düşünce yol kesicilerinin yanıltıcı atmosferinden kurtarma cehdi sergileyebilselerdi.”
Prof. Dr. Atıf Yorulmaz “Kanser Bir Çevre Hastalığı mıdır?” başlıklı yazısında, kanserde çevre faktörünün genetik faktörlerden çok daha ağırlıklı bir unsur olduğunu ilmî verilere dayanarak ortaya koymaktadır.
“Akıllara Durgunluk Veren Silahşör TABANCA KARİDESİ” başlıklı yazısında Didem Fırtına, 3-5 cm boyundaki karidesin kullandığı mermilerin su kabarcıklarından oluştuğunu ama meydana getirdiği sıcaklık 4400 santigrat C’ye ulaştığını ifade etmektedir.
Arif Mert “Vatandaş Gazeteciliği ve Sosyal Medya”, Sadık Sefer “Akrabalarla Münasebette NEBEVÎ ÇİZGİ, Prof. Dr. Şerif Ali Tekalan Motivasyon yazıları ve M. Garib ise “Yeryüzü Harmanı” şiiriyle katılmaktadırlar…
İşte sizlere bu sayıdan birkaç damla güzellik… Unutmayalım, fennî-ilmî yazıların bir çoğu Tabiat Risalesinin bir nevi şerhi mesabesindedir. M. Fethullah Gülen Hocaefendinin ifadeleriyle Risaleler bir güftedir, herkesin anlaması için yeniden yeniye bestelenip devam edeceklerdir… Biz Sızıntı ile beslendik ve o sevda ile yol aldık.” Bugün Sızıntı yerine Çağlayan var… Bizler birer canlı Çağlayan olmalıyız, bizden bizzat Çağlayan çağlamalı…
Unutmayalım, bu Çağlayan, bir direniş destanıdır. Çağlayan’a stratejik olarak bakmalıyız… Bu yazarak direnme demektir. Bizler de okuyarak ve okutarak bu direniş kervanına katılacağız… Hizmet lâf değil DEĞER ÜRETİYOR…
Onun için diyoruz ki, Çağlayan bir tiraja takılıp kalmasın, Sızıntı gibi, 800 binlere hatta milyonlara ulaşsın inşaallah…