Erdoğan, 17 Aralık yolsuzluk soruşturmaları sonrasında başlattığı cadı avı ve kara propaganda faaliyetleri bağlamında yüz milyonlarca ABD dolarını Hizmet Hareketini özellikle ABD’de zor durumda bırakmak için bazı PR kuruluşları ve hukuk bürolarına akıttı.
Öyle ki, İngiltere merkezli bu hukuk bürosunun elemanları ABD’de Hizmet Hareketiyle bağlantılı olduğunu düşündükleri kimi kurumları FBI’a şikayet ediyorlar, hiçbir etkisi ve saygınlığı olmayan yazarlara Hizmet hareketi hakkında gazetecilik değeri olmayan şeyler yazdırıyorlardı.
Kaderin bir cilvesi olsa gerek. 17 Aralık yolsuzluk soruşturmalarının odağında bulunan Rıza Zarrab, 19 Mart tarihinde tutuklandı, 21 Mart tarihinde ise 5 yıllık bir soruşturma neticesinde hazırlanan iddianamesi New York Mahkemesi tarafından kabul edildi.
İddiaların odağında, Zarrab’ın, hala aranmakta olan 2 İran uyrukluyla birlikte,( Camelia Jamshidy, Hossein Najafzadeh) yüzmilyonlarca doları, illegal yöntemlerle çeşitli finans kuruluşlarını kullanarak İran adına akladığı iddia ediliyor.
Soruşturmayı 5 yıldır sürdüren FBI New York Ofisi Direktör yardımcısı Diego Rodriguez’in konuyla ilgili şu açıklaması çok manidar.
‘Neredeyse, 5 yıldır, 2010’dan 2015 yılına kadar, zanlılar ABD’nin Iran’a yönelik ekonomik yaptırımlarını engellemek için İran adına bir komployu sürdürdüler. Bugün açıklanan suçlamalar, bu işin saklanan asıl ortaklarına bir mesaj göndermeli.’
(https://www.justice.gov/opa/pr/turkish-national-arrested-conspiring-evade-us-sanctions-against-iran-money-laundering-and)
FBI yetkilisi bu işin asıl asıl ortaklarına mesaj gönderirken kimi kastediyor sizce?
Biraz geriye gidelim ve sorunun cevabını bulmaya çalışalım.