Son çıkan kararnamenin ödüllendirme ve cezalandırma kararnamesi olduğunu vurgulanan ilanda, “Bu kararname olağan bir atama tasarrufu olmayıp hukukun üstünlüğü ilkesine dayalı laik, demokratik parlamenter rejime son verilerek, fiilen uygulanmaya başlandığı söylenen totoliter ve otoriter bir tek adam rejimine geçiş yolunda yargısal engellerin kaldırılmasını amaçlayan, özgür bağımsız ve tarafsızlık ilkelerini içselleştirmiş yargıç ve savcıların kıyım kararnamesidir” dedi.
Atamalarda kıdem, liyakat, hak, eşitlik ve hakkaniyet ilkelerinin yok sayıldığının altını çizen YARSAV, “Cumhurbaşkanının gezilerine katılan Yargıtay, Danıştay ve Sayıştay Başkanlarının yürütmeye bağlılıklarını ifade etmelerinin ardından siyasi iktidarın güdümündeki HSYK 1. Dairesi çıkardığı bu kararnameyle yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığı ilkelerini tasfiye etmiştir” ifadelerini kullandı.
Yargının ilk önce yürütmeye karşı bağımsız olması gerektiğini vurgulayan YARSAV, ancak son kararnamede siyasi iktidar gibi düşünenler ödüllendirilmiş hükumetin beğenmediği soruşturmaları yürütenler ise sürgün ile cezalandırıldığı aktardı. HSYK’yı yürütmenin güdümünden çıkmaya davet edilen ilanda, kurulun yargıç ve savcıların yürütme erkine karşı güvence olması gerektiği vurgulandı.