Kılıçdaroğlu, "Huzuru sağlamanın yolu emekliye Ramazan’da, Kurban Bayramı’nda birer maaş ikramiye vermektir. Kıyameti koparıyorlar. 'Nereden parayı bulacaksın? Bu parayı emekliye nasıl verirsin? Kaynak var mı?' Ben de biliyorum kaynak var. Sözüm söz, o kaçak saraya bağlanan bütün hortumları keseceğim. Parayı millete vereceğim. Çatlasan da, patsan da ben o parayı emekliye vereceğim.” dedi. 

Ülkenin emeklisine vefa borcunun olduğunu hatırlatan Kılıçdaroğlu, "Emekli çalıştı, alın teri döktü. Kimisi fabrikada, kimisi devlet dairesinde, kimisi tarlada, kimisi dükkanında çalıştı. Zamanı geldi emekli oldu. Adam gibi yaşamak istiyor, huzur içinde yaşamak istiyor. Ramazan Bayramı’nı, Kurban Bayramı’nı huzur içinde çocukları ile geçirmek istiyor. Huzuru sağlamanın yolu emekliye Ramazan’da, Kurban Bayramı’nda birer maaş ikramiye vermektir. Kıyameti koparıyorlar. Nereden parayı bulacaksın? Bu parayı emekliye nasıl verirsin? Kaynak var mı? Ben de biliyorum kaynak var. Sözüm söz, Kılıçdaroğlu sözü. O kaçak saraya bağlanan bütün hortumları keseceğim. Parayı millete vereceğim. Çatlasan da, patsan da ben o parayı emekliye vereceğim.” dedi. 

“Sözüm söz, hortumu tarihe gömeceğim. Soruyorlar; nasıl yapacaksınız bu işi, diye… Söyleyeyim de Ankara’daki Beyler duysun" diyen Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti: "Benim çocuklarımın yatak odalarında boy boy para kasaları olmayacak. Bakanlarımın evlerinde ayakkabı kutuları olmayacak. Ben oğluma sabahın altısında telefon edip ‘paraları sıfırladın mı?’ demeyeceğim. Telaşları ondan; malı götürüyorduk, engel oluyor Kılıçdaroğlu. Engel olacağım, malı götürmeyeceksin. Götürmek istediğin mal, bu milletindir; onun alın teridir, onu hortumculara yedirmeyeceğim.”

Hükümetin Meclis'e getirdiği 'Yabancıların Çalıştırılması Hakkında Kanun Tasarısı'na da tepki gösteren CHP Lideri Kılıçdaroğlu, “Senin ülkende 6 milyon 200 bin vatandaş işsizken sen kalkıyorsun, ‘dışardan işçi getireceğim, onları çalıştıracağım’ diyorsun. Buna karşı çıkacak mısınız? Dur diyecek misiniz? O zaman şunu söyleyeceğiz; sen benim çocuğuma iş bulmazken, dışarıdan işçi getirip çalıştırırken, benim çocuğuma 'iş yok' dedin; ben de sana 'oy yok' diyeceğim. İşsizlik Türkiye’nin en temel sorunudur.” ifadelerini kullandı.

Son 10 yılda 2 Trakya büyüklüğündeki alanın ekilmediğini dile getiren Kılıçdaroğlu, şunları aktardı: "Niçin ekilmiyor ? Çünkü çiftçi diyor ki, 'ektiğim zaman zarar ediyorum, bankalara borçlandım, borçlarımı ödeyemiyorum. En iyisi ekmeyeyim, en azından zarar etmemiş olurum.' Bu tablo bizim kaldıracağım bir tablo değildir. Hollanda örneğini verdim, Ankara’daki beyler rahatsız oldu. Hollanda Konya'dan küçük bir devlet. Hollanda’nın yıllık tarım ürünü ihracatı 120 milyar dolar. Koskoca Türkiye'nin yıllık tarım ürünü ihracatı 18 milyar dolar. Konya’dan küçük bir devlet 120 milyar dolar; Türkiye 18 milyar dolar tarım ürünü ihraç ediyor. Şu soruyu kendimize soracağız; neyimiz eksik? Toprağımız, insanımız, suyumuz, güneşimiz mi eksik? Her şeyimiz var. Bir şey var ki o çok önemli. Eksik olan namuslu, dürüst ve ahlaklı siyasettir. Eğer bir ülkede siyasetçi, vatandaşı değil de cebini düşünürse halk yoksullaşır. 13 yılda geldiğimiz nokta 6 milyon 200 bin işsiz, 17 milyon yoksulumuz var. Ben onlar gibi 10, 13, 20 yıl değil; halkımdan sadece 4 yıl için yetki istiyorum. 4 yılda sözüm söz hiçbir çocuk yatağa aç girmeyecek. Hiç bir aile ‘ben yoksulum’ demeyecek. Hiçbir ailenin geliri 720 liranın altında olmayacak. Sosyal devleti yeniden kuracağız. Herkesin işi, aşı olacak. Hedefimiz yaşanacak bir Türkiye. Kulu kula muhtaç olmaktan çıkaracağım. Asgari ücret 949 lira. Bilmiyorlar ya 1000 lira diyorlar. Onu da öğreteyim. Asgari ücreti bin 500 liraya çıkaracağımı söyledim. Efendim, Maliye Bakanı diyor ki ‘Asgari ücreti bin 500 lira yapmak, işçiye bin 500 lira vermek, işçiye zulümdür.’ Ben de Adana’dan Uğur Mumcu Meydanı’ndan o beyefendiye soruyorum; sen ayda 14 bin lira alırken zulüm değil de işçiye bin 500 lira verince mi zulüm oluyor? Onlar asgari ücretin ne olduğunu bilmezler. Onlar halkı unuttular. Onlar sadece ceplerini düşüyor. Onların siyaset anlayışında vatandaş yok. Siyaset anlayışlarında sadece yandaş var.”

Mazotun çok pahalı olduğunu ve bunula işlerin yürümediğini anlatan CHP Lideri Kılıçdaroğlu, çiftçiye mazotu 1,5 liradan vereceğini kaydetti. Kılıçdaroğlu, "Koro halinde bağırıyorlar. 'Parayı nereden bulacaksın?' Petrol dışarıdan geliyor, dövizle geliyor. Olur mu böyle bir şey? Eski alışkanlıkları depreştirmeyeceğiz, diyorlar. Sevgili Adanalılar ben maliyeciyim. Devlet nasıl yönetilir bilirim. Vergi nasıl toplanır, bütçe nasıl yapılır, harcamalar nasıl yapılır bilirim. Zaten inşallah sizlerin oylarıyla CHP iktidar olduğunda bu adamlara bir kurs açacağım. Nasıl devlet yönetilirmiş biraz öğrensinler. Bakınız petrol dışarıdan geliyor doğrudur Rafineride işleniyor, doğrudur. Rafineri üzerine kar koyuyor, doğrudur. Benzin istasyonuna gidiyor, doğrudur. Peki fiyat ne? 1,21 kuruş. Biz çiftçiye 1,5 liradan vereceğiz. Kim zarar edecek? Hortumcular zarar edecek. Onlar kabul etmiyorlar. Onlar gemilere, yatlara mazotu 1,21 kuruştan veriyor. Biz çiftçiye 1,5 liradan verince niye itiraz ediyorlar?” dedi.

Kılıçdaroğlu, siyasi idamların hiçbir zaman hiçbir topluma yarar getirmediğini hatırlattı. Kılıçdaroğlu, “Siyasi idamlar bir süre sonra, toplumda derin yaralar açmıştır. Asla kabuk bağlamamıştır. O nedenle siyasi idamlardan vazgeçmelerini istiyorum. Toplumu kucaklamak, barışı ve huzuru sağlamak, idamlardan geçmiyor. Tam tersine affetmek gibi yüce bir duyguyu her toplumun kabul etmesi gerekir.” dedi.