Cem Vakfı Genel Başkanı İzzettin Doğan, Adalet Bakanlığı yetkilileri ile bugün Ankara Hakimevinde bir araya geldi. Doğan, görüşme sonrası yaptığı açıklamada, "Eğer o samimiyeti göremezsek, o sonucu alamazsak, bu hükümet için bir daha Alevilerde bir güven yaratma şansı kalmaz. Bu hükümet, Alevilerin hükümeti olmaktan çıkar." dedi.
Toplantının iyi geçtiğini belirten Doğan, "Alevilerin biz yıllardır bilinen sorunlarını tekrar ifade etmeye çalıştık. Bu sefer hükümeti daha kararlı gördük. Ümit ediyorum ki 21 Mart'a kadar aleviler ve hükümet açısından Türkiye'deki barış açısından daha sağlıklı sonuçlar doğuracak adımlar atılacak gibi görünüyor." ifadesinde bulundu.
Alevilerin sorunları ile ilgili 14 senedir söylenmesine rağmen uygulamaya konan herhangi bir şey olmadığının altını çizen Doğan, "AİHM'de Cem Vakfı'nın kazanmış olduğu davaların gereği olarak hükümet kendisini bir takım adımlar atmaya mecbur hissediyor. Onun sonucu olarak iyi niyetli arkadaşlar, hükümeti temsilen bugün konuştular, olumlu sonuçlar bekliyoruz." diye konuştu.
'CAMİLERE NE İŞLEM UYGULANIYORSA CEMEVLERİNE DE BU SAĞLANACAK'
İzzettin Doğan, toplantının ana gündem maddelerinin neler olduğunu ise şöyle aktardı:
"Cemevlerinin ibadethane olduğunu AİHM tescil etmişti. Şimdi ondan öte devlet de hukuki statü vermek suretiyle o konudaki tereddütleri ortadan kaldırmış olacak. Alevi, İslam inancına mensup olanların ibadethanesi de cemevi olarak devlet tarafından kabul görmüş olacak. İbadethaneler arasında farklı muamele yasağı olduğu için camilere gösterilen muamele, yapılan işlem ne ise cemevlerine de bunu sağlayacaklar. Onun imkanları ne şekilde yapılabilir, onu konuştuk."
Alevi örgütlerinin dedelere bağlanan maaş ve cami-cemevi ile ilgili yaptıkları açıklamalara da tepki gösteren Cem Vakfı Genel Başkanı İzzettin Doğan, onlarla mutabık olmadığını kaydetti. Doğan devamında, "Onların inanç ve imanla Kur'an'la ilgileri yok. Onlar daha çok ateist gruba mensup olanlar. Onların görüşlerini paylaşmıyorum. Devletin maaş bağlaması halinde dedelere niye bu kadar tepki gösteriyor ki? Hak temelinde isteyen alır, isteyen almaz Kızılay'a bağışlar. Çok meraklılarsa ve samimiyseler onlara verirler. Ama dedelerin yaptıkları hizmetlerin asgari karşılığıdır. Dedelerin başkalarına avuç açmamasının bir sonucudur. Arkadaşlarla mutabık değilim. Onlar su içmek değil, suyu bulandırmak istiyor." dedi.
'YAPILAN YANLIŞLAR BAKİ KALMAZ, DEVLETİ YÖNETENLERDE DİZE GELECEKLERDİR'
'Alevi örgütlerini 3'e bölerek çağırdığı şeklinde basında haberler yer aldı. Bazı alevi örgütleri de elçilerini göndereceklerini ifade ettiler.' sorusuna İzzettin Doğan, şu karşılığı verdi: "Onu bu işi organize eden resmi kurumlara soracaksınız. Çünkü hangi amaçla böyle bir şey yaptılar mı, yapmıyorlar mı, yaptılarsa bunun gerekçeleri nedir, bu onların takdiri. Ama öyle bir şey varsa çok doğru bir yaklaşım değil. Alevilikle uzaktan yakından ilgili olmayan kimseler dahi 25 milyon aleviler söz konusu olunca hemen kendilerine göre bir takım sorunlar doğurmaya gayret ediyorlar. Oysa öyle bir ayrımı bugüne kadar devlet katında yapılan ayrımları açık açık eleştiriyorduk, onların o zaman alevilikten haberi yoktu. Biz bu hukuk mücadelesini sonuna kadar yapacağız ve sonuçta alacağız. En ufak bir tereddüdüm yok. Yapılan yanlışlar vatandaşlar arasında hiçbir zaman baki kalmaz. Öyle bir devlet ayakta kalamaz, onun için hukuk içinde bunu yapacağız ve devleti yönetenler de dize geleceklerdir, hiç şüphem yok."
'SAMİMİYET GÖREMEZSEK BU HÜKÜMET ALEVİLERİN HÜKÜMETİ OLMAKTAN ÇIKAR'
Doğan, AİHM'de kazandıkları davalar ile ilgili karşı tarafın bir görüş bildirisi bildirmediğine de işaret etti. Doğan, "Bu toplantı böyle bir zorunluluktan kaynaklanmış olsa yine de faydalı olduğunu söyledik. Eğer bir neticeye varacaksa, sözlerinde samimiyse biz bir kez daha geliriz, sırf barışın tesisi için. Halkın barış içinde yaşamasını, Alevi Sünni tartışmasının ortadan kaldırılması için bir değil, birkaç defa gelmemiz gerekiyorsa geliriz, yeter ki hükümet bu konuları çözmekte samimi olsun. Eğer o samimiyeti göremezsek, o sonucu alamazsak da bu hükümet için bir daha Alevilerde bir güven yaratma şansı kalmaz. Bu hükümet Alevilerin hükümeti olmaktan çıkar." değerlendirmesinde bulundu.
CİHAN