Güleçyüz, cemaatlerin AK Parti üzerinden kendilerini iktidarla bütünleştirerek çok ciddi bir kimlik ve itibar kaybı yaşadıklarına dikkat çekti. Hizmet Hareketi'ne yönelik devlet operasyonu yapıldığını belirten Güleçyüz, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın “Bu bir MGK kararıdır” dediğini aktardı. Güleçyüz, Erdoğan'ın başbakan olduğu 2013 yılında Türkçe Olimpiyatları'na katılarak Fethullah Gülen Hocaefendi'yi Türkiye'ye davet etmesini ise “Belli bir strateji takip etmek suretiyle cemaatle ipleri tamamen koparma noktasına gelmezden evvel esas niyetlerini gizleme olayıdır.” sözleriyle değerlendirdi. Kazım Güleçyüz özetle şunları kaydetti:

Cemaatler dünyevileştiler. Binadır, servettir, paradır, makamdır, mansıptır, bunlar öne çıktı. Hizmetler  zarar gördü. İhlas kırılınca siyasi iktidarın projelerinin peşinde sürüklendiler. Dün seçimi kazanmaktı, şimdi başkanlık seçimleri. Anayasa platformu gibi birtakım yeni oluşumlarla tekrar siyasi iktidarın, liderin öne çıktığı projelere arka çıkıyorlar. Onlara lojistik destek sağlamak, kamuoyu oluşturmak gibi misyonlarla gündemlerini sınırlayan ve kendilerini tüketen yapılara dönüştüler.

Nur cemaatlerinin içindeki ihtilaflarda özellikle işi tahrik eden, ihtilafların yaşanmasını tetikleyen derin yapının elemanlarının etkili olduğu kanaatim var. Özellikle bu tarz maksatlı sızmış olan, o yapının elemanları diyebileceğimiz kişiler, özellikle temayüz etmiş, abi konumundaki insanların etrafını kuşatarak ihtilafları körüklediler. Uyuyan ajan dedikleri… Maalesef olayları sadece iktidar medyası ile takip eden geniş bir kesim, cemaatler bu noktada bir hipnoz hâli içerisinde. Hadiselerin arka planını okuyamama hastalığı var. Düne kadar kardeş gözüyle baktıkları insanları şeytanlaştırır derecesinde bir savrulma yaşıyorlar.