Cemre Birand, KHK’larla işlerinden edildikten sonra sivil ölüme mahkum edilen, hamile olarak gözaltına alınan ya da tutuklanan anneler ile, cezaevlerindeki bebekler ve çocuklar, ayrıca da hasta mahpuslar konusunda duyarlı isimlerden biri. Birand bu yönüyle sosyal medyada geniş bir kesimin takdirini kazanmış durumda.
”Oradan mazlumlara yardım etmek istedim; seslerini duyurmak istedim”
5275 Numaralı Ceza İnfaz Kanunu’nun 16/4 maddesine göre hamile kadınlar ile 6 aylık bebekleri olanların da hapse giremeyeceğinin yazılı olduğunu kaydeden Cemre Birand, “Bununla takıldım. Çünkü görüyordum ki hamileler giriyor, çocuklarını düşürüyorlar. Bir anne olarak çok rahatsız oldum. Bebeklerden sonra çocuklara gözüm takıldı. Çocuklar ağlıyorlar anneleri hapse girince. Derken oradan hastalara geldim, hapishanedeki hastalar. Bunun üzerine buna ses çıkarmaya, elimden bir şey gelmiyor, hiç olmazsa böyle yaparaktan, destek olaraktan, belki bir şey yapabileceğimi düşündüm. Oradan mazlumlara yardım etmek istedim. Yani hiçbir şey yapamıyorum, seslerini duyurmak istedim” ifadelerini kullandı.
“Sizin canınızı en çok ne yakıyor?” sorusuna Cemre Birand, “Bebekler, bebekler, dört duvar arasındaki bebekler. Oyuncakları yok, betonda sürünüyorlar. Gökyüzünü görmüyorlar. Bazı hapishanelerde oyuncak verilmiyor. Annelerle yemeğini paylaşıyor. O kadar çok hikâyeler duyuyorum ki… Onlardan bir anne, bir babaanne olarak çok rahatsız oluyorum. Benim de 2,5 yaşında torunum var, onu düşünüyorum, hapiste olsa nasıl olurdu diye. İçim paralanıyor, çok üzülüyorum” yanıtını verdi.
‘En çok cezaevlerindeki bebekler canımı yakıyor’