Konya'nın Seydişehir ilçesinde Cengiz Holding bünyesinde faaliyet gösteren Bayavşar Kömür İşletmesi işçileri maden işçileri olmalarına rağmen çeşitli illerde inşaat sektöründe görevlendirmelerine tepki olarak iş bırakma eylemi yaptı.

Seydişehir Eti Alüminyum AŞ'ye bağlı Bayavşar Kömür İşletmesi işçileri, sendikaya üye olan işçilerden 16'sının çeşitli şehirlerdeki inşaat sektöründe görevlendirmeleri üzerine iş bırakma eylemi başlattı. Bölgedeki 2 linyit ocağında çalışan yaklaşık 100 işçi, maden sahası yakınlarında çadır kurarak eyleme başladı.

Eyleme destek veren Türkiye Maden İşçileri Sendikası Konya ve Havalisi Şube Başkanı Yıldırım Beyazıt Çetin, yaptığı konuşmada Eti Alüminyum'a bağlı Bayavşar Kömür İşletmesi'nde çalışan işçilerle yaklaşık bir ay önce sendikalaşma faaliyetlerinde bulunduklarını dile getirdi. Çetin, yeterli çoğunluğu sağlayacak şekilde üye kayıtlarının tamamlanması üzerine üzerine işverenin baskı kurmaya başladığını ifade ederek, şunları söyledi: "İşveren, 16 arkadaşımıza İstanbul 3. Havalimanı, Artvin, Rize gibi şehirlerde inşaat sektöründe çalışmak üzere görevlendirme yazısı gönderdi. Bizler de görevlendirme yazılarına cevaben, bu görevlere gidemeyeceğimizi, bunun sendikal bir baskı olduğunu ve yasal haklarımızın saklı kalması" şeklinde cevap verdik. İşveren, bu görevlere gitmeyen arkadaşların bayram dönüşü iş akdinin fes edileceğine dair bir yazı daha gönderdi. Arkadaşlarımız, bunun üzerine 'Biz 16 arkadaşımızı sürgün ettirmeyeceğiz' diyerek iş bırakma eylemi başlattılar."

MADENCİLER İNŞAATA TAYİN EDİLEMEZ

Sendika temsilcisi Çetin, şirketin maden işçilerine başka sektörlere kaydırmaya çalıştığını ve bunun mümkün olamayacağını vurgulayarak, şunları kaydetti: "Madenci arkadaşlarımız, şirket tarafından yapılan görevlendirme ile inşaat sektörüne gönderiliyor. Bizim bu arkadaşlarımız maden sektöründedir ve madencidir. Zaten bu sektörde olmasalar bizim sendikamıza üye olamazlar. Türkiye'de iş kolları birbirine giremez. Madencileri görevlendirme ile inşaat ve nakliyat işinde çalıştırmak istiyorlar. Bu işverenin burada zaten 3-4 tane ocağı var. Ocaklar arası görevlendirmeye biz zaten 5 yıldır gidiyoruz. Bu arkadaşlara her yıl 3-4 ay iş çıkışı veriliyor. Çalıştırılmadıkları bu dönemlerde hiçbir zaman ne Artvin'de ne de Rize'de görevlendirme yapılmadı. Şimdi bu işçileri sendikalaşma başladığı anda İstanbul'a Artvin'e göndermek hak verirsiniz ki bu bir korkutma ve gözdağıdır. Biz sendika olarak arkadaşlarımızın yanındayız."

İŞÇİLERİN SÖZLEŞMEYİ OKUMASI YASAK

İşe başlayan işçilere yaklaşık 50 sayfalık sözleşme imzalatıldığını ve işçilerin bu sözleşmeleri okumalarına izin verilmediğini anlatan Çetin, sözleşmede hangi şartların bulunduğunu kimsenin bilmediğini aktardı. Madenci işçilerinin şehir dışında inşaat işlerine tayin edilmesi gibi bir maddenin olup olmadığını kimsenin bilmediğini aktaran Çetin, "İşverenin söylediğine göre, bu arkadaşların sözleşmelerinde görevlendirme ile ilgili madde varmış. Şirket, işçilerle sözleşme yaparken minimum 50 tane imza attırıyor. Sözleşmede ne yazdığını kimsenin sorma veya görme hakkı yok. Zaten 40-50 sayfalık sözleşmeyi okuyup anlama ihtimalimiz yok. Hiçbir arkadaşımıza, işe girerken 'Gün geldiğinde İstanbul'a, gün geldiğinde Artvin'de, Rize'de görev yapacaksınız' demediler." dedi.

BU HAKSIZLIĞA KARŞI İŞ BIRAKMA EYLEMİ BAŞLATTIK

Sendikalaşan işçilere yapılan sürgüne karşı iş bırakma eylemi başlattıklarını belirten Yıldırım Beyazıt Çetin, şöyle konuştu: "Arkadaşlarımız, bu haksızlığa karşı bir iş bırakma eylemi başlattı ve arkadaşlarımız kararlı. Bu eylemimizin nedeni, bizim 16 arkadaşımıza karşı yapılan sürgündür. Dün bu eylemi başlattık ve hiçbir arkadaşımız çift vardiyada girmedi. Şu anda çalışma durdu. Biz bu sürgüne tepki olarak hiçbir arkadaşımızı göndermeyeceğiz diyerek iş bırakma eylemine başladı. Gereken hukuki mücadelemizi de yapacağız. Burada çadırlarımızı kurduk, çayımız var. Arkadaşlarımızla ekmeğimizi bölüşüyoruz."

SENDİKALAŞTIK DİYE BİZE ZULMEDİLİYOR

Madende şoför olarak görev yapan ve Rize'deki Obit Tüneli'ne görevlendirildiğini aktaran 56 yaşındaki Necati Harmancı, yaklaşık 5 yıldır ocakta çalıştığını aktardı. İşyerinde vardiya dönümlerini bile resmi tatil günlerine denk getirdiklerini, günde 11 saat köle gibi çalıştıklarını ifade ederek, "Biz köle gibi çalıştırılıyoruz ve sendikalaşmaya başladık. Bunun üzerine Rize'de tünele görevlendirmişim. Madem burada şoför ihtiyaçları yoktu, buraya 20 tane yeni şoför aldılar. Biz sendikalaştık diye bize baskı yapmak için görevlendirme çıkartıyorlar." diye konuştu.

TUVALETE GİDEMİYORUZ, KÖLELİK BİLE BUNDAN DAHA İYİDİR

Bayavşar Kömür İşletmesi'nde 6 yıldır çalıştığını aktaran Harun Uzun (49) bir köle gibi çalıştırıldıklarını, tuvalete dahi gidemediklerini vurgulayarak, şunları anlattı: "Burada 12 saat çalıştırılıyorduk, tuvalete dahi gidememe durumumuz vardı. Herhalde kölelik bile bundan daha iyidir. Biz, 63 işçi arkadaş ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'na, sorunlarımızı, hiçbir sosyal hakkımızı alamadığınızı, köle gibi çalıştırıldığımızı anlatarak bir müracaatta bulunduk. Verilen iş elbiselerinin bile parasını bizden kesiyorlar. Ancak Bakanlık bizim kapımızı çalmadı, konuyla hiç ilgilenmedi."
CİHAN