Anadolu Alevi Bektaşi Federasyonu Genel Başkanı Cengiz Hortoğlu, "Biz bir tek kişinin vesayetini istemiyoruz. Bir partinin vesayetini de istemiyoruz. Askerin ya da sivil seçkinlerin vesayetini de istemiyoruz. Biz tam ve eksiksiz parlamentonun takipçisi ve ısrarcısı olacağız." dedi.

Gaziantep'te Alevi ve Sünni vatandaşlar, 'Farklılığımız Zenginliğimizdir' temalı iftar programında bir araya geldi. Birlik ve beraberlik mesajları verilen iftarda, farklılıkların bir ayrımcılık olmadığını dile getiren Hortoğlu, farklılıkları aşureye benzetti. "Bizim ne boyaya ne de boyacıya söyleyecek sözümüz olabilir" diyen Cengiz Hortoğlu, "Farklılıklarımızı bir sorun olarak değil, bir zenginlik olarak kabul etmek ve farklılıkları gidermekten değil, farklılıklarımızı kabullenmekten geçtiğini ifade etmeye çalıştık. Farklılıklarımıza rıza göstermeyi ben aşureye benzetiyorum. Aşure, aynı kökten gelmeyen onlarca gıda maddesinin bir kazanda buluşma halidir. Ama bunlar bir araya gelirken hiç biri kendinden vazgeçmez. Bir araya gelerek kimliklerini kaybetmeden aşure tadını meydana getirirler." diye konuştu.

19. yüzyılda yapılan tek tipleşmeden vazgeçilerek, artık inanç değerlerini kaybetmeden Türkiye'nin ortak değerlerinde buluşulabileceğine dikkat çeken Hortoğlu, adalet ve demokrasiye sahip çıkılması gerektiğini ifade etti. Cengiz Hortoğlu, şunları kaydetti: "Gerçekten bu ülkede bir adalet duygusu kurulabilirse insanların birlikte yaşama arzusu gelişecektir. Demokrasi biz Aleviler için nefestir. Demokratik şartların ağırlaşması nefesimizin daralmasıdır. Demokrasinin ortadan kalması ise nefessiz kalmamız demektir. Bizim için yaşam ile eş değer olan demokrasiyi, cumhuriyeti korumak ve onun için her türlü bedeli ödemek konusunda kararlılığımı bir kere daha söylemek istiyorum. Biz bir tek kişinin vesayetini istemiyoruz. Bir partinin vesayetini de istemiyoruz. Askerin ya da sivil seçkinlerin vesayetini de istemiyoruz. Biz tam ve eksiksiz parlamentonun takipçisi ve ısrarcısı olacağız. İnsanlar oylarını verdiler ve tercihlerini ortaya koydular. 1946'dan beri her demokratik seçimde halkımızın iradesi hep etkili olmuştur. Meclise giren 4 siyasi partiye bu halkın bir mesajı vardı. Bu mesajı umarım partiler alırlar ve Türkiye halkının beklediği gerçek hak ve özgürlükler, demokrasi konusunda adımları atarlar. Bunu da bir anayasa ile taçlandırırlar."

'ACILARIMIZI YARIŞTIRMAYALIM'

Geçmişte çok taktik ve stratejik hata yaptıklarına değinen Hortoğlu, Ehl-i Sünnet'in cemevine sahip çıkması noktasında, Alevilerin de 28 Şubat'ta başörtü ile okullara alınmayan kızların yanında olmuş olsalardı, bugün demokrasi anlamında daha ileride olunabileceğini vurguladı. Cengiz Hortoğlu, "Herkes kendi yükünü taşımaya çalıştı. Ehl-i Sünnet dostlarımız bizim yıllardır vermiş olduğumuz cemevi konusundaki mücadelemizde geçmişte yanımızda olsalardı, biz Aleviler de 28 Şubat'ta sadece başörtüsüyle inancı olduğu için okullara alınmayan, okuma hakları engellenen kızlarımızın yanında olabilseydik inanın bugün demokrasi ve hakla özgürlükler konusunda çok daha ileri noktada olabilirdik. Ama iş işten geçmiş değil, bundan sonra bunu yapabileceğimizin iradesini bu yemeğe katılan dostlarımızın hepsinde görüyorum. Cumhuriyet tarihinde hepimizin yaşadığı acılar var. Ama gelin bunlara rağmen acılarımızı yarıştırmayalım." şeklinde konuştu.

Kırklar Alevi Bektaşi Kültür ve Eğitim Derneği Başkanı Mustafa Coşkuner ise aynı dinin mensupları olup farklı mezhep ve kültürlere sahip olan iki topluluğun tanışmalarını, kaynaşmalarını ve dostlukların daha da pekiştirilmesi amacını gerçekleştirmek için bir araya geldiklerini söyledi. CİHAN