Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi önümüzdeki 1 ay içinde ilave gümrük vergilerinde özel tedbirlerin alınacağını belirterek, elektronik, cep telefonu ve tablet bilgisayar gibi ürünlere ek vergi geleceğini söyledi.
Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi, Ekonomi Bakanlığı'nın son 18 ayının değerlendirilmesinin yapıldığı toplantıda elektronik ürünlere ek gümrük vergisi getirileceğini söyledi. Zeybekci, "Önümüzdeki 1 ay içinde ilave gümrük vergilerinde özel tedbirler alınacak. Elektrik, elektronik, cep telefonu ve tablet bilgisayar gibi ürünlerde ek vergi geliyor. Önümüzdeki 1-2 ay içinde çok önemli ürün gruplarının da ithalat anlamında Ekonomi Bakanlığı tarafından gümrük vergilerinde, ilave gümrük vergilerinde, anti damping soruşturmalarıyla özel tedbirlerle karşılaştığını göreceğiz. Elektrik, elektronik, cep telefonu, tablet bu ürün gruplarında uygulamayı göreceğiz. Kimya gruplarıyla ilgili çalışmalarımız da devam ediyor. Bu vergi değil koruma diyelim. İçerideki üretimi koruma amacıyla geliştirilen bir şey. İçerideki üretimi teşvik eden, üretimin rekabet gücünü arttıran bir uygulama. Yani cep telefonlarını yerli üretim aldığınız zaman daha cazip hale getiren daha ucuz vatandaşımızın kullanımına sunan bir uygulama. Koruma önlemleri. İlave bir artış olacak. Uluslar arası standartlarda biz bunlara vergi demiyoruz anti damping uygulaması diyoruz.” ifadelerini kullandı.
YÜZDE 5 BÜYÜMENİN ALTINDA KALDIKÇA EKONOMİ YERİNDE SAYAR
Büyüme beklentileri ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Zeybekci, 2015 yılında Türkiye'nin büyümesinde iç tüketimin ön planda olacağını belirterek şunları kaydetti: ''Türkiye diğer ülkelerle karşılaştırıldığında dikkat çeken bir büyüme performansı sergiledi. Bu yıl ilk çeyrekte Euro bölgesi, OECD ve G7 ülkeleri ortalamasının üzerinde gerçekleşti. İçinde bulunduğumuz 2. çeyrek içinse gerek sanayi üretimi, gerekse kapasite kullanım oranlarındaki olumlu rakamlara, reel kesim güven endeksi gibi rakamlara bakıldığında ilk çeyreğe göre ikinci çeyrekte daha yüksek bir büyüme ile karşılaşacağız. Ancak 2023 hedeflerine giden bu yolda Türkiye olarak büyüme ivmesini halen yeterli olarak görmüyoruz.2015 yılında büyümede yüzde 4'lük rakamları geçmeyi hedefliyorsak da Türkiye yüzde 5'in altındaki büyümeyle her zaman için yerinde saymak noktasında sayılır. Türkiye'nin nüfusu 77,7 milyon, artış hızımız da yüzde 1,33. Bu demektir ki her sene 1 milyonun nüfusumuza yeni katkı var. Ama diğer taraftan bizim için önemli olan işgücüne katılım oranı. Nüfusumuz 1 milyon artarken 2014 yılında işgücüne katılım miktarımız 1,7 milyon arttı. Yani geçen sene 1.4 milyon yeni vatandaşımızı iş sahibi yaparken 1.7 milyon işgücüne katılımdan dolayı 2015 Mart ayı itibarıyla işsizlik rakamları yüzde 10.6 seviyesinde. Dolayısıyla biz her sene en az 1.7 milyon vatandaşımızı yeni iş sahibi yaptığımızda işsizlik oranımız sabit kalmış görülür. Dolayısıyla yüzde 5'in üzerinde büyümek zorunda olan bir ülkeyiz."
İHRACATTA 3.6 MİLYAR DOLAR DÜŞÜŞ BEKLİYORUZ
Bakan Zeybekci, ihracatta 3.6 milyar dolar düşüş beklediğini kaydederek şunları kaydetti: "2015’in ilk 5 ayında Irak, Rusya ve Ukrayna kaynaklı 2.5 milyar dolarlık mal ihracatı kaybı yaşadık. Yıl genelinde bunun 3.6 milyar dolar seviyesine ulaşmasını bekliyoruz. Paritenin bu seviyelerde devam etmesi durumunda ihracat ve ithalatımıza yaptığı düşürücü etkinin yıl sonunda 12.6 milyar dolar seviyesinde olmasını öngörüyoruz. Sadece ilk altı aydaki paritedeki gerileme ihracatımız 7.2 milyar dolar aşağı çekti. 2014’te 46.5 milyar dolarlık bir cari açık verdik bunun bu yıl 38 milyar dolara inmesini bekliyoruz ve cari açığın milli gelire oranını da yüzde 5 seviyesine yaklaşmasını bekliyoruz."
FED’İN FAİZ ARTTIRIMININ TÜRKİYE’YE ETKİSİ YÜZDE 0 SEVİYESİNDE
Amerika Merkez Bankası(FED)’in faiz artırımı ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Zeybekci, FED’in olası bir faiz artırımının Türkiye üzerindeki etkisinin ‘sıfır’ seviyesinde olacağını söyledi. Zeybekci, şöyle devam etti: "Siz faizi artırdığınız zaman ABD’de Amerikan Dolarının cazip hale getirdiğiniz zaman dünyadaki bütün fonların dolar talep etmesiyle doların değerinin yükselmesi ABD ekonomisi için ihracatı için sürdürülebilir değildir. Toplam milli gelirin ekonomi içindeki ihracatın payı yüzde 20’ler seviyesinde olan ABD aşırı değerli dolarla dış ticaretinde zorlanacağını düşünüyoruz. FED’ in faizleri artırmasını bu sebepten dolayı beklemiyoruz. Dolayısıyla FED’in faizleri yıl sonuna doğru düşük miktarlarda artırmasını ‘belki’ diyerek bekliyoruz. Bunun Türkiye üzerindeki etkisi de hemen hemen ‘sıfır’ seviyesinde olacaktır. Çünkü Türkiye dış ticaretinin yüzde 40’ını Avrupa Birliği (AB) ile yapıyor. Doğrudan yabancı sermaye girişinin yüzde 75’e yakınını AB’den alıyor. FED’in faiz artışı ile ilgili uygulamaları atacağı adımların Türkiye’yi etkilemesi beklenendir ama diğer taraftan AB Merkez Bankası ekonomik canlanmayı temin etmek amacıyla 1.1 trilyon Euro’ luk varlık alımına dayalı genişleyici bir politika uygulamasını seçti. Bunun Türk ekonomisine olumlu etkileri FED’in alacağı kararlardan çok daha pozitif şekilde olacak hatta Türk ekonomisi için bir fırsat ortaya çıkaracaktır."
Gazetecilerin koalisyon sorularını da cevaplayan Zeybekci, şunları söyledi: "Koalisyon da artık bizim yeni siyasi hayatımızda yeni bir başlangıç noktası oldu. Böyle şeylerin konuşulmasının katkısı olacağını düşünmüyorum. Şunu asla Türkiye’de kimse söylememeli; ‘şu partiyle koalisyon olursa Türk ekonomisi için daha iyi olur, reel sektörün böyle beklentisi var’ diye. Böyle şeyleri söylemek milli iradeyi dikkate almamak olarak biliyorum en hafif tabiriyle. Milli irade AK Parti’ye ‘biriyle anlaş’ dedi. AK Parti hükümetin ana partisi olduğu sürece bugüne kadar ki ekonomik politikalarımızda hiçbir değişikliğe müsaade etmeyecektir. Görüşmelerde ana anlamda olması gereken şey, Türkiye’nin büyümesi, Türkiye’nin istihdam politikaları, Türkiye’nin dış ticaret politikaları, cari açık politikaları bunlarla ilgili ana mutabakatlar sağlandıktan sonra kiminle olduğu önemli değil. Türkiye bir sıkıntı yaşamaz diye düşünüyorum.’’
Cihan