Kamuoyunda ‘Nurişler’ ya da ‘Karagümrük Çetesi’ olarak bilinen ve liderliğini Nuri Ergin’in yaptığı suç örgütü davasının görülmesine devam edildi. Bakırköy 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada, 2 tutuklu sanık hazır bulunurken, diğer 4 tutuklu sanık ise bulundukları cezaevinden SEGBİS sistemi ile bağlandı.
Cumhuriyet'in haberine göre duruşmada söz verilen tutuklu sanık Nuri Ergin, kendisi hakkında neden dava açıldığını bilmediğini söyleyerek, “Bana gönderilen iddianamedeki suçlamaları okuyorum, inanın kahkahalar atıyorum. Ben işlediğim suçların hiçbirini inkar etmedim. Oğlumu vuran kişi öldürüldü. Talimatı ben verdim. Ondan sonra 15 yıl hiçbir eyleme karışmadım. Bu nasıl bir örgütmüş ki son 15 yıldır hiçbir olaya karışmamış. Bakıyorum sanıklardan biri taksi şoförü, biri kahveci, bunların benimle ne ilgilisi olabilir. Madem haraç almışız, neden Karagümrük’teki kendi yerimi 1 trilyona satmışım, neden evimi 470 bine satmışım. Ben tırnaklarımla kazıya kazıya edindiğim malımı mülkümü satarak hapishanede hayatımı geçindiriyorum. Oğlum Anıl bu dosya yüzünden bedavadan 18 ay hapis yattı. Ben 30 senedir cezaevindeyim, 18 senesini hücrede geçirdim. Ben suçlarımla övünmüyorum, kaderimmiş diyorum. Bu yüzünden de yıllardır ailemden uzağım. Yemin ederim ki ben bu suçlara karışmadım. Ben anamın karnından suçlu doğmadım. Suça itildim. Bu davanın iddianamesi bir iftiranamedir. Hepsi hayal ürünüdür. Oğlum Anıl Ergin’in başına 1 milyon dolar para koymuşlar. Buradan onlara sesleniyorum. Değil öldürmek, tırnağına taş değerse ben de amcası da bunu yapanların nüfus kütüğünden bir kişiyi sağ bırakırsak Allah beni kulluğundan çıkarsın” dedi.
Diğer tutuklu sanıklar da tek tek söz alarak tahliyelerini talep etti. Mahkeme, tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar vererek eksikliklerin giderilmesi için duruşmayı erteledi.
İDDİANAMEDEN
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu tarafından hazırlanan 198 sayfalık iddianamede, 5 kişi mağdur, 9 kişi müşteki, aralarında Nuri Ergin’in de bulunduğu 36 kişi ise sanık olarak yer almıştı. İddianamede başlangıç olarak kabul edilen olayın 2019 yılında yaşandığı aktarılmıştı. 2019 yılında Erzurumspor Kulübü ile yapılan futbol müsabakasında Erzurumspor taraftarlarının "Nuri Ergin" diye tezahürat yaptığı ancak Karagümrük Spor Kulübü taraftarının bu tezahüratı yapmadığı iddianamede belirtilmişti. İddianamede örgüt lideri Nuri Ergin’in cezaevine yasadışı yollarla soktuğu telefon ile birilerini arayarak "Ben ömrümü Karagümrük’e verdim, bu kadar ceza yattım, Erzurumlular "Nuriş" diye bağırır da Karagümrüklüler nasıl bağırmaz, onlara söyle hepsini öldüreceğim" dediği ve spor kulübü başkanı Yaşar Ecim ve kulübün yönetimindeki kişileri tehdit ettiği aktarılmıştı. Telefon görüşmesinden sonra Fatih Karagümrük Spor Kulübü’nün eski başkanı Yaşar Ecim’in 12 Eylül 2020’de Beylikdüzü’nde bir mekan çıkışında silahlı saldırıya uğradığı ve bacağından yaralandığı iddianamede kaydedilmişti. İddianamede kamuoyunda Nurişler, Nuriş Kardeşler veya Karagümrük Çetesi olarak bilinen ve halen cezaevinde olan Nuri Ergin ile Vedat Ergin’in yanı sıra kardeşleri olan Nejat Ergin, Zeynel Ergin ve Soner Ergin’in bir araya gelerek organize bir suç örgütü oluşturdukları ve cezaevinde bulunan örgüt lideri Nuri Ergin’in telefon ile dışarıda bulunan adamları üzerinden talimatlar vererek eylemlerini sürdürdüğü belirtilmişti. İddianamede söz konusu suç örgütünün eylemlerinin 1990’lı yılların başlarında görüldüğü ve bu yıllarda semt, hal ve pazar esnafını haraca bağladıkları, kendilerine haraç vermeyen iş adamlarının dükkanlarını kurşunladıkları, husumetlilerine karşı yaralama, öldürme hatta bombalamaya kadar varan eylemlerde bulundukları kaydedilmişti. Örgütün finansının kumar oynatmak, uyuşturucu madde ticareti gibi yasadışı yollarla sağlandığı da iddianamede açıklanmıştı. Nuri Ergin hakkında ‘suç işlemek amacıyla örgüt kurmak’, ‘tasarlayarak öldürmeye teşebbüs’, ‘2 kez olası kastla yaralama’, ‘3 kez nitelikli yağmaya teşebbüs’, ‘6 kez ruhsatsız silah bulundurma’, ‘şantaj’, ‘özel hayatın gizliliğini ihlal’, ‘3 kez genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması’, ‘2 kez nitelikli kasten yaralama’, ‘2 kez mala zarar verme’, ‘2 kez nitelikli yağma’, ‘tehdit’, ‘2 kez kişiyi hürriyetinden yoksun kılmaya teşebbüs’, ‘nitelikli dolandırıcılık’, ‘izinsiz olarak ateşli silah ve mermileri ülkeye sokma, imal etme, nakletme, satma’ ve ‘infaz kurumuna veya tutukevine yasak eşya sokmak’ suçlarından toplam 239 yıl 9 aya kadar hapis cezası talep edilmişti.