Yeni faaliyete geçmesine rağmen adını kısa sürede hak ihlalleriyle duyuran Van T Tipi Kapalı Cezaevi’nde işkence rutinleşti. Cezaevinde bulunan müvekkilleriyle görüşmeye giden avukat Barış Oflas, 23 Ocak’ta 5 kişilik bir koğuşa baskın yapan cezaevinin ismi öğrenilemeyen 2’nci müdürü ve beraberindeki 20 kişilik gardiyan grubunun, Şahin Encu, Kemal Kahraman, Hakan Bilekçi, Ahmet Çelik ve Özhan Ceyhun’a önce kameralar önünde ardından da kameraların olmadığı odalarda işkence yaptırdığını söyledi. Saldırıya uğrayan tutuklulara darp raporunun verilmediğini kaydeden Oflas, saldırı sonrası tutukluların alelacele başka cezaevlerine sevk edildiğini belirtti.
CEZAEVİ 2’NCİ MÜDÜRÜ: BURANIN ALLAH'I BENİM
Saldırının detaylarına ilişkin bilgi veren avukat Oflas, cezaevi 2’nci müdürü ve beraberindeki 20 kişilik gardiyan grubunun saldırısını şöyle aktardı: “Ayın 23’ünde anons yapılarak akşamüstü gardiyanların çıkış yapmaması ve yerlerinde durması isteniyor. Bunun devamında söz konusu koğuşa 2’nci müdür ve yaklaşık 20 gardiyan baskın düzenliyor. Müdür koğuşa girer girmez hakaretler eşliğinde ‘Ben sizin Esat Oktay’ınız olacağım, Bana hürmet etmek zorundasınız. Buranın Allah’ı benim. Buranın kralı benim, ben geldiğimde herkes saygı duruşuna geçmek zorunda’ şeklinde hakaretlerde bulunuyor.”
‘KAMERALAR ÖNÜNDE DÖVMEYİN’ TALİMATI
Tutukluların önce kameraların önünde darp edildiğini vurgulayan Oflas, 2’nci müdürün “Kameralar önünde dövmeyin” talimatı ardından, tutukluların kamerasız ortamda darp edildiğini ifade etti. Oflas, “Yapılan hakaretler karşısında koğuş sözcüsü Şahin Encu bu hakaretleri kabul etmeyeceklerini belirtiyor. Kendilerinin disiplin suçu içeren herhangi bir şey yapmadığını dile getiriyor. Ardından müdürün sağ kolu niteliğinde olan birkaç gardiyan ile tutsaklar arsında sözlü tartışma çıkıyor. Bunun üzerine tutsaklar darp ediliyor. Darp sonrası 5 tutsak yaka paça koğuştan çıkarılıyor ve bu tutsaklar kameralar önünde darp ediliyor. Sonrasında 2’nci müdür ‘Bunları burada dövmeyin kamerasız ortamlarda dövün’ talimatını veriyor. Bu durum kameralardan da bakılarak dudak okuma yöntemiyle de çok net tespit edilebilir. 5 tutsak kamerasız ortam olan merdiven boşluklarında hücrelere götürülene kadar ciddi bir şekilde darp ediliyorlar” diye anlattı.
DOKTOR DARP RAPORU VERMEDİ
Tutukluların ters kelepçelenerek hücrelere atıldığını sözlerine ekleyen Oflas, hücrelerde kimi tutuklunun darp sonucu baygınlık geçirdiği söyledi. Oflas, aynı gece Yüzüncü Yıl Üniversitesi Dursun Odabaşı Tıp Merkezi’ne götürülen 5 tutukluya darp raporu vermediği bilgisini paylaştı. “Hücreye attıktan belli bir süre sonra bunlar müşahede odasına alıp elbiseleri zorla çıkarılıyor. Hepsi saatlerce böyle bekletiliyor. Saatler sonra sadece pantolon ve üstleri verilerek tutsaklar doktora götürülüyor. Burada ise tutsaklar çift kelepçeyle doktor karşısına çıkartılıyor. Bir kelepçe tutsakların kollarına diğer kelepçe ise tutsağın bir kolu ile görevli askerlerin koluna takılmış durumda. Doktor kelepçeli tutsakları muayene bile etmeden ciddi bir ihmalkarlıkla, vücutlarında darp izleri olmasına rağmen ‘sizin hiçbir şeyiniz yok darp raporu vermeyeceğim’ diyerek geri göndermiş” ifadesinde bulundu.
DARP SONRASI SEVK
Hastane sonrası tutukluların yeninden hücreye atıldığını vurgulayan Oflas, olayın örtbas edilmesi için 5 tutuklunun önceki gün başka cezaevlerine gönderildiğini söyledi. Oflas, şöyle devam etti: “Tecrit altında tutulan tutsaklara elbiseler verilmemiş ve herhangi bir temizlik malzemesi verilmemiş. Yemekler de dahi kaşık ve çatal gönderilmemiş. Tutsaklar gelen yemekleri dahi elleriyle yemek zorunda kalmış. Cezaevinde diğer tutsakların ortak tepki göstermesi üzerine tutsaklar tecrit altında çıkarılıyor. Şu anda bugün ise gittiğimiz görüşmede tutsaklar sürgün edildiler ve nereye sürgün edildiklerini de bilmiyoruz.”
‘TAKİPÇİSİ OLACAĞIZ’
Tutukluların maruz kaldıkları işkenceye dair cezaevi savcısına yazdıkları şikayet dilekçesinin cezaevi yönetimi tarafından halen savcıya verilmediğini dile getiren Oflas, başta cezaevi yönetimi ve darp raporu vermeyen doktor olmak üzere sorumlular hakkında suç duyurusunda bulunacaklarını kaydetti. Cezaevinde keyfi uygulamaların rutin hale getirilmeye çalışıldığını sözlerine ekleyen Oflas, şunları söyledi: “2’nci müdürün öncülüğünde işkenceler aratarak devam ediyor. Kendisinin de deyişiyle günümüzün Esat Oktay’ı olmuş durumda. Müdür tutsaklara ‘Milletvekili değil kim olursa olsun aynı uygulamayla karşılaşacak’ demiş. Yapılan tüm bu uygulamalar insan onurunu ayaklar altına almak demektir. Bu hak ihlalleri karşısında bizler hem mesleki anlamda görevimizi hem de insani olarak buna karşın mücadele edeceğiz. Suç duyurusunda bulunacağız, bu işkencenin sonuna kadar takipçisi olacağız.”
Aktifhaber