Sise Bingöl, Muş'un Varto ilçesine bağlı Badan Köyü'ne Nisan 2016'da köye yapılan bir baskında üç kişi ile birlikte "örgüt üyeliği" iddiasıyla tutuklanarak Muş F Tipi Cezaevi'ne konmuştu. Haziran 2016'da yapılan ilk duruşmada hastalığı göz önünde bulundurularak tahliye edildi. Ancak Nisan 2017'de devam eden davada Bingöl'e 'örgüte bilerek ve isteyerek yardım etmek' iddiasıyla 4 yıl 2 ay hapis cezası verildi. Sise Bingöl ve aynı suçlamadan yargılanan oğlu tutuklanarak Muş Cezaevi'ne gönderildi.
BBC Türkçe'nin haberine göre Kimlikte 1942 doğumlu olan, gerçek yaşı ise 78 olan Sise Bingöl, hapiste kaldığı bir çok kadın tutuklu ile birlikte Muş'tan, Tarsus Cezaevi'ne 'ring aracıyla' nakledildi.
Bingöl'ün avukatı ve ailesi, başta yüksek tansiyon olmak üzere Sise Bingöl'ün akciğer, böbrek ve rahim ile ilgili farklı hastalıklarının da olduğunu söylüyorlar. Bazı hastalıkları sağlık raporuyla belgelenmiş.
Sise Bingöl'ün şartlı tahliyesi için 1 yıl 7 ay daha hapiste kalması gerekiyor ancak hem ilerleyen yaşı hem de hastalıkları için yapılan tahliye talepleri reddedilmiş durumda. Avukatı Gülşen Özbek, müvekilinin sağlık durumunun son aylarda kötüye gittiğini ifade ediyor.
"Ya kendisi çıkacak ya ölüsü"
BBC Türkçe'ye konuşan Sise Bingöl'ün kızı da yaptıkları tüm girişimlerin sonuçsuz kalmış olmasının hem annesinde hem de kendilerinde büyük bir umutsuzluk oluşturduğunu ifade ederek "Bir yıldan fazladır uğraşıyoruz ama artık ne annemde ne bizde tahliye olacağına dair umut kalmadı. Çok yorulduk. Verilen hapis cezasını tamamlatacaklar. Oradan ya kendisi çıkacak ya da ölüsü" dedi.
Avukat Gülşen Özbek, ilerleyen yaşı ve birçok hastalığından dolayı müvekkilinin kalan süreyi hapiste geçirebilmesinin çok zor olacağını savundu. Özbek, Tarsus Devlet Hastanesi'nin Sise Bingöl için hastalıklarının hayati tehlike arz etmediği yönünde sağlık raporu verdiğini ve tahliye talebinin infaz hakimliği tarafından reddedildiğini belirtti.
Avukat Gülşen Özbek, hakimliğe sunulan sağlık raporunu eleştirerek, "Sise Ana'nın birkaç hastalığına tanısı bile konulmamış. Bilimsel ölçülerden uzak bir rapor" dedi.
Özbek'in sözünü ettiği raporda şu bilgiler yer alıyor:
'Diyabetes Mellitus + Hipertansiyon, Garde 1-2 Renal Parankimal Hastalık Mevcut olup rahatsızlığı hastalık niteliğindedir, cezasının tehiri gerekmez. Cezaevinde kalması hayati tehlike arz etmez.'
"Bir sonraki adım Anayasa Mahkemesi"
Avukat Özbek, bu raporda 78 yaşında yüksek tansiyon, şeker ve ciddi bir böbrek rahatsızlığı olan bir insan için, yaşla ilintili bir değerlendirmenin yapılması gerektiğini savunuyor.
"Cezaevinde kalmasına engel bir hal yoktur raporu veriliyor. Bu rapor tıp etiğine yakışmıyor. Biz bir de Adli Tıp Kurumu'ndan rapor alınması için itiraz etmek istiyoruz ama Sise Ana artık istemiyor. Çünkü Cezaevi'nden hastaneye götürülürken saatlerce ring aracında bekletiliyor, kişisel ihtiyaçları bile çok zor karşılanıyor. Bu yüzden bu koşullarda bir daha hastaneye de gitmek istemediğini söyledi. Oysa herhangi bir sağlık raporu almaksızın yaşından dolayı bile olsa tahliye edilmesi lazım."
Avukat Özbek, cumhurbaşkanının hasta ve yaşlılar için affı olduğunu hatırlatarak "Ama biz şimdiye kadar daha çok mahkeme üzerinden talepte bulunduk... 'Kocama nedeniyle tahliye edilmesi gerekir' diye bir yasal hüküm var. Yeni bir talepte bulunacağız, yine reddedilirse Anayasa Mahkemesi'ine başvuracağız" dedi.
"Cezaevinde kalabilir" raporu verilen birçok hasta hükümlü hayatını kaybetti"
Gülşen Özbek son birkaç yılda benzer durumda olan hastane ya da ATK'lerden alınan 'Cezaevinde kalabilir" raporu verilen birçok hasta hükümlünün hayatını kaybettiğini hatırlatıyor.
İnsan Hakları Derneği Diyarbakır'da geçen hafta yaptığı bir basın açıklamasında Türkiye'de cezaevlerinde "402'si ağır, 1154 hasta tutuklu" bulunduğunu açıklamıştı.
Sise Bingöl'ün kaldığı Tarsus Kadın Cezaevi'nden bir yetkiliyle görüşme talebimiz hafta sonu tatili nedeniyle gerçekleşmedi. Görüşmeyi yapan görevli ise Sise Bingöl'ün sağlık durumu ve avukatın anlattıklarıyla ilgili açıklama yapma yetkisi olmadığını ifade etti.
BBC Türkçe