CHP İzmir Milletvekili Özcan Purçu, Ceza İnfaz Kurumu'nda bulunan çocukların iletişim ve haberleşme özgürlüğünü kısıtlayan uygulamaları TBMM gündemine taşıdı.
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ tarafından yanıtlanması istemiyle Meclis Başkanlığına soru önergesi veren Özcan Purçu, çocukların bulunduğu Ceza İnfaz Kurumlarında yaşanan ihlaller ve alınması gereken önlemlere işaret etti.
Çocukların tutukluluk ya da hükümlülük süreçlerinin ve ortamlarının yetişkinlerinkinden farklı olduğuna dikkat çeken Milletvekili Purçu, çocukların özgürlüğünden yoksun olduğu dönemde ifade özgürlüğü, haberleşme hakkı gibi temel insan haklarının ihlal edildiğini belirtti. "Çocuklar kanunla ihtilafa düşse de sahip oldukları insan haklarını yitirmezler. Ceza infaz kurumunda bulunan çocukların yüzde 35'ine hiç para gelmemektedir. Mektup gibi hala temel iletişimlerini kurdukları araçlar çocuklar için de ücretlidir." diyen Purçu, uluslararası çocuk hakları hukukuna uygun bir şekilde mevcut yasak ve kısıtlamaların kalkmasına yönelik Adalet Bakanlığı'nın çalışması olup olmadığını sordu.
CHP Milletvekili Özcan Purçu, soru önergesinde şu tespitlere yer verdi: "Çocuk ceza adalet sistemi 5395 sayılı çocuk koruma kanunumuz ile iç hukuka da aktarılan ilkeler kapsamında yapılmalıdır. Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına Dair Sözleşmesi'nin 37. Maddesinin b bendinde; bir çocuğun tutuklanması, alıkonulması veya hapsi yasa gereği olacak ve ancak en son başvurulacak bir önlem olarak düşünülüp, uygun olabilecek en kısa süre ile sınırlı tutulacağı düzenlenmiştir. Bu ilke Birleşmiş Milletler Genel Kurulunca kararlaştırılan Beijing Kuralları olarak bilinen Birleşmiş Milletler Çocuk Ceza Adaleti Sisteminin Uygulanması Hakkında Asgarî Standart Kurallar'da 17/b'de "Çocuğun kişisel özgürlüğüne getirilecek kısıtlamalar çok dikkatli bir incelemeden sonra konulmalı ve bu kısıtlamaların mümkün olduğu kadar az olmasına özen gösterilmelidir" şeklinde düzenlenmiştir. Bu farklılık hem çocukların gelişim süreçlerinin desteklenmesi, hem de çocuk olmaktan kaynaklı düzenlemelere, araçlara ve uygulamalara ihtiyaç duyulmasından kaynaklıdır."
Çocuk Hakları Manifestosu'nu imzalayan milletvekillerinden CHP'li Purçu'nun Bakan Bekir Bozdağ'a yönelttiği sorular şu şekilde:
"Çocuklara özgü adalet sisteminin unsuru olan çocuklar için yetişkinlerden farklı cezalar planlanması ve farklı kurumlar kurulması konusunda Bakanlığınızın bir çalışması var mıdır?
Ceza mevzuatının, yargılama usulleri ve infaz aşaması da dahil olmak üzere, çocukların üstün yararı ve yetişkinlerden farklı gereksinimleri dikkate alınarak uluslararası normlarla uyumsuzluğunun giderilmesine yönelik Bakanlığınızın bir çalışması var mıdır?
Kaç ceza infaz personeli çocuk hakları eğitimi almıştır? Eğitim alan personelin bölgesel ve şehirlere göre dağılımı nedir? Bu eğitimler kimler tarafından verilmiştir? Her bir personelin aldığı toplam eğitim süresi kaç saattir?
Uluslararası taraf olunan anlaşmalar ve protokoller gereği ceza infaz kurumlarının bağımsız denetime açılması konusunda bir planlama bulunmakta mıdır?
Ceza infaz kurumundan çocukların gönderdiği her mektup için ücret alınması uygulamasının değiştirilmesi ile ilgili bir planlama var mıdır?
Kanunla ihtilafa düşmüş olan çocukların haftada 10 dakika sadece 3 kişiyle telefon görüşmesi sınırlılığını değiştirmeyi düşünüyor musunuz?
2015 yılı içerisinde 12-15 ve 15-18 yaş aralığındaki kaç çocuğa ceza infaz kurumunda bulunduğu sürede, disiplin cezası olarak hücrede yalnız kalma, kültürel ve sportif faaliyetlerden uzak kalma, aile görüş yasağı cezası verilmiştir?
Hücrede yalnız kalma cezası, kültürel ve sportif faaliyetlerden uzak kalma cezası ve aile görüş yasağının uluslararası insan hakları hukuku esas alınarak tamamen kaldırılması düşünülmekte midir? Bu konuda Bakanlığınızın bir çalışması bulunmakta mıdır?"
CİHAN