Semercioğlu, Adalet Bakanı'na, "Bizim kağıt-kalemi bile zor soktuğumuz, Deniz Seki’yle camekan arkasından telefonla görüşebildiğimiz, başkalarının sesini bile kaydedemediği cezaevine nasıl dizi seti kuruldu?" diye sordu.
"Yoksa söz konusu atv dizisi olunca Adalet Bakanlığı’ndan bir talimatla, bizim göz taramasıyla zor girdiğimiz demir parmaklıklar sonuna kadar açılıyor mu hemen?" diyen Semercioğlu, adaletin kişilere, kurumlara göre değişiklik göstermesine üzüleceğini vurguladı; "Can Dündar’la içeride belgesel çekebilir miyim?" ifadelerini kullandı.
İşte Semercioğlu'nun bugünkü Hürriyet gazetesinde yayınlanan yazısının ilgili bölümü:
"Cezaevine nasıl set kuruldu Sayın Bakan?
Raci Şaşmaz ve Bahadır Özdener, Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevi'ne set kurup Deniz Seki'yi Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz'da oynattılar...
Dün bu haberi görünce hem sevindim hem şaşırdım...
Sevindim çünkü...
13 aydır cezaevinde yatan Deniz Seki’nin her ortamda sesini duyurabilmesi, yeniden yargılanabilmesinin yollarının açılması, özgürlüğüne kavuşmasının gündeme gelmesi için atılan her adımı önemli buluyorum...
Bir dizide rol alması da bu açıdan çok iyi...
Eminim set ekibinin gelmesi, Deniz Çakır’la karşılıklı oynamak, dışarıdan gelen insanlarla koğuşunda bir gün geçirmek, sohbet etmek Deniz’e acayip moral olmuştur...
Böyle bir işe vesile oldukları, Deniz’i gündeme taşıdıkları için Raci ve Bahadır’ı tebrik ediyorum...
Ama nasıl başardıklarını da çok merak ediyorum...
Şaşırdığım da bu zaten...
Çünkü geçtiğimiz bayram Deniz Seki’yle röportaj yapmak için aynı cezaevine kağıt-kalemi bile kavga dövüş zor sokmuştum ben...
Benden önce giden gazeteci arkadaşlarım kağıt-kalem bile sokamamıştı...
Savcılıktan ziyaret için güç bela izin almıştım...
“Sakın bir daha gelme izin vermem” diye de çıkışmıştı savcı bana...
Ben o izinden sonra kağıt-kalemi zorla içeri sokup, röportajı yapmıştım...
Zeki Müren’e Saygı albümü yapanlar cezaevine bile gidemediler.
Albümde yer almasını istedikleri Deniz Seki’ye cezaevinde bir şarkı okutup sesini bile kaydedemediler...
İzinler çıkmadı...
Peki şimdi Sayın Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’a soruyorum...
Bizim kağıt-kalemi bile zor soktuğumuz, Deniz Seki’yle camekan arkasından telefonla görüşebildiğimiz, başkalarının sesini bile kaydedemediği cezaevine nasıl dizi seti kuruldu?
Kameralar, ışıklar, çalışanlar koğuşlara kadar nasıl sokuldu?
Bunun izinleri nasıl verildi?
Yoksa söz konusu atv dizisi olunca Adalet Bakanlığı’ndan bir talimatla, bizim göz taramasıyla zor girdiğimiz demir parmaklıklar sonuna kadar açılıyor mu hemen?
“Dünyada bir ilk” diye haberini yapmışlar bir de bunun...
Elbette ilk olur çünkü dünyanın hiçbir yerinde cezaevlerine dizi seti kurulmasına izin verilmez...
Hiçbir mahkuma dizilerde oynama ayrıcalığı tanınmaz...
Bunun önü açılmaz...
Yarın öbür gün bir başka kanalın dizisi gelse yine izin verecek misiniz?
Arkadaşım olduğu için Deniz Seki’nin böyle gündeme gelmesine sevinirim...
Ama adaletin kişilere, kurumlara göre değişiklik göstermesine de üzülürüm...
Can Dündar’la içeride belgesel çekebilir miyim?
Madem cezaevlerine set kurabilme dönemi resmen başladı, benim de bir talebim olacak Adalet Bakanlığı’ndan...Silivri’ye set kurup Can Dündar ve Erdem Gül’le kısa bir belgesel çekebilir miyim?Hadi belgesele itiraz ettiniz diyelim... O zaman Can’ı çekeceğim filmde kısa bir rolde oynatabilir miyim...Cezaevine düşen bir gazeteciyi canlandıracak filmde Can Dündar...Neden şaşırdınız?Deniz Seki bir dizide cezaevine düşen şarkıcıyı oynuyorsa, Can Dündar’ın da bir filmde cezaevine düşen gazeteciyi oynamasında sakınca yoktur herhalde...
..."