Brüksel'de Avrupa Parlamentosu önünde Human Rights Defenders ( HRD) Derneği gönüllüleri 20 Kasım Çocuk Hakları sözleşmesi kabulünün yıl dönümü sebebiyle basın açıklaması yaptılar. BM 20 Kasım Çocuk Hakları gününde Türkiye’deki 864 bebeğin ve annelerin hapishanelerde olmasını gündeme getiren dernek üyeleri kamuoyunun dikkatini çektiler Açıklamada ”Cezaevlerindeki 864 bebek ve 17 bin tutsak annenin sesi'nin duyulması çağrısı yapıldı
Toplanan Pankartlar, afişler ,balonlar ,broşürler ile Türkiye'de Anne ve bebeklerin neden tutuklandığı, hangi şartlar altında cezaevinde tutuldukları anlatıldı
Yapılan açıklamada şöyle denildi:
-Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin imzalanmasının 30. yıldönümünü idrak ederken, dünyada genelinde çocuk hakları halen tam olarak korunamamaktadır.
-Bugün, dünya çocukları göçten çocuk işçiliğe, çocuk askerliğinden insan ticareti ve cinsel istismara birçok sorunla karşı karşıya bulunuyor.
-Türkiye’de, çocukların güvenliği yalnızca kişi ve grupların yasadışı faaliyetleri değil, aynı zamanda otoritelerin insan haklarına saygısızlığı tarafından da, bilhassa Temmuz 2016’dan bu yana tehdit edilmektedir.
Altı yaşın altında yüzlerce çocuk halen anneleriyle beraber demir parmaklıklar ardında tutulmaktadır.
-Siyasi nitelikli yargılama süreçlerinin hedefi olan anneler, Türk ceza hukukunun küçük çocukların annelerinin hapis cezalarının ertelenmesini öngören hükümlerinden yararlanamamaktadır.
-Anne babaları bu baskıdan kaçmaya karar veren çocuklar, Türk-Yunan sınırındaki Meriç nehrini geçmek veya Türkiye’nin batı sahiline yakın Yunan adalarına botla geçmek gibi tehlikeli yolculuklara çıkmak zorunda kalmaktadır. Bu yolculuklarda botların alabora olması sonucu toplam 17 çocuk can verdi.
-Dört çocuk cezaevlerindeki aile üyelerini ziyaret etmeye giderken yolda geçirdiği trafik kazaları neticesinde vefat etti.
Üç çocuk hapiste veya gözaltında hayatını kaybetti.
-Yetkililerin keyfi şekilde kendisine pasaport çıkarmaması nedeniyle yurtdışına tedavi için seyahat edemeyen bir çocuk, hastalık neticesinde aramızdan ayrıldı.
-Ve bir kanser hastası çocuk, kötüleşen sağlık durumuna rağmen hapisteki babasını görmesine izin verilmemesinin ardından hayatını kaybetti.
-Bu önemli gün vesilesiyle, Türkiye’nin yoğun ve ayrım gözetmeyen baskı politikalarının bu masum kurbanlarını saygıyla anıyor, Avrupa Birliği ve uluslararası topluma Türkiye’yi çocuk haklarına saygı göstermeye sevk etmeleri için çağrıda bulunuyoruz.