Özellikle 15 Temmuz Darbe Girişimi’nin ardından ilan edilen Olağanüstü Hal (OHAL) ile birlikte kalabalıklığı ve kötü muamelelerle gündeme gelen cezaevleri hakkındaki bilgilere bir yenisi daha eklendi.
Birgün Gazetesi'nde yer alan habere göre CHP İstanbul Milletvekili Gamze Akkuş İlgezdi, Adalet Bakanı Abdülhamit Gül’e cezaevlerindeki öğrenci sayısını sordu. İlgezdi’nin, “Ceza İnfaz Kurumlarındaki Öğrenci Mahkûmlar”a ilişkin önergesine yanıt veren Adalet Bakanlığı, “Ceza İnfaz Kurumlarında 2016 yılı sonu itibariyle toplam hükümlü ve tutuklu öğrenci sayısı 36 bin 33 ve bu kişiler lise ve dengi okullar, ön lisans ve lisans programlarına kayıtlı. Ayrıca açıköğretim programlarına kayıtlı toplam 33 bin 268 hükümlü ve tutuklu bulunuyor” yanıtını verdi.
Adalet Bakanlığı’nın açıkladığı veriler, 2016 yıl sonunu içeriyor. Geçtiğimiz yılın Kasım ayında açıklanan verilere göre ise cezaevlerinde 197 bin 297 tutuklu ve mahkûm bulunuyordu. Yani 197 bin tutuklu ve mahkûmun yaklaşık 69 bini öğrenciydi.
25 kat arttı
Adalet Bakanlığı’nın verilerine göre, Türkiye’deki cezaevlerinde 2013 Mayıs ayı itibariyle 2 bin 776 tutuklu ve hükümlü öğrenci bulunuyordu. Bu sayı 2016 yılı sonu itibariyle 25 kat artarak, 69 bin 301’ e yükseldi.
Kayıt donduranlar bilinmiyor
Adalet Bakanlığı, kayıt dondurarak eğitim öğretim hakkı kısıtlanan öğrencilere ilişkin verileri ise, “Bakanlık kayıtlarında olmadığı” gerekçesi ile paylaşmadı.
“Mahkûmların üçte biri”
Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan İlgezdi, “Türkiye tarihinin en yüksek mahkûm öğrenci sayısına bu iktidar döneminde rastlıyoruz. 69 bin mahkûm, hapishanelerde zor koşullarda eğitimlerine devam ediyor. Bu sayı 2016 yılı sonu itibariyle hapishanedeki mahkûmların üçte birine denk geliyor. Yani her üç mahkûmdan biri öğrenci” dedi.
Cezaevlerinde bulunanların toplum tarafından suçlu ve cezalarını çekmeleri gereken kişiler olarak görüldüğüne dikkati çeken İlgezdi, bu ceza anlayışı nedeniyle işkence ve kötü muamelelerin yaşandığını söyledi. İlgezdi, “Zor koşullarda eğitimlerine devam eden mahkûm öğrenciler de bu anlayıştan fazlasıyla payını almaktadır. Zaten hukuk düzenin cezalandırdığı bir şahsı, bir yurttaş olarak dünya görüşünü bilimin ilkelerine uygun bir şekilde oluşturacak, akademik hoşgörü ve tartışma ahlakı doğrultusunda kişiliğini şekillendirecek bir üniversite eğitiminden mahrum bırakarak ikinci kez cezalandırmanın yararı olmadığı görülmelidir” diye konuştu.
Hapishanelerdeki tutuklu ve hükümlülerin öğrenimlerinin üzerinde yeterince durulmayan konulardan biri olduğunu söyleyen İlgezdi, “Öğrenim konusunun özellikle adli tutuklular dikkate alındığında yaşamlarında önemli farklılıklar ortaya çıkarabildiği görülmüştür. Mahkûmların da en temel insan haklarından olan eğitim hakkını kullanabilmesi toplumsal yarar açısından önemlidir. Bu nedenle hapishanelerde olan öğrenci mahkûmların, öğrenim hakları önündeki engeller kaldırılmalı, ücretsiz, koşula bağlı olmaksızın eğitim görebilmeleri sağlanmalıdır” şeklinde konuştu.
İlgezdi açıklamasında son olarak hapishanelerdeki öğrencilerin karşılaştığı sorunları anlattı. İlgezdi’nin ifade ettiği sorunlar şöyle:
»Yeni eğitim ve öğretim yılında kayıtlarını yenilememeleri
»Maddi imkanı bulunmadığı için okul harçlarını ve eğitim masraflarını karşılayamamaları
»Mahkûm oldukları için devam zorunluluğu olan derslere katılamamaları ve mazeretli kabul edilmedikleri için devamsızlık nedeniyle dersi geçememeleri
»Okuldan atılmaları
»Sınavlara götürülmeleri ve cezaevinden öğrenciyi götürecek araçların temini konusunda yardım alamamaları
»Ring araçlarında yolculuk yapacak olan öğrencilerin sınavlara gidip gelebilmeleri için ücret ödemek zorunda olması
»Eğitim görecekleri üniversite ve okullardan uzakta, farklı illerdeki cezaevlerinde tutulmaları
»Öğrencilere tahsis edilmiş oda, kütüphane, bilgisayar, internet vb. olanakların olmaması
»Uzun tutukluluk nedeniyle öğrencilik haklarından mağdur edilmeleri
Birgün Gazetesi