CHP heyetinin Esenyurt Cumhuriyet Meydanı'nda Demokrasi Nöbeti'ne başlamasının ardından CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik, açıklamalarda bulundu.
"Milletvekillerimiz içeriye girmek istedi. Açıkça Esenyurt Belediyesi'nde bugün suç işlendi, talimatla görev yapan bir grup insan açıkça suç işleyerek hem dışarıdaki milletvekillerimizin hem meclis üyelerimizin içeriye girmesini engelledi hem de belediye içerisindeki meclis üyelerimiz tartaklanarak darbedilerek belediye binasının dışına çıkarıldılar. Bu bir suçtur. Milletvekillerinin dokunulmazlığı vardır. Belediye meclis üyeleri denetim yetkisini halktan almış meclis üyeleridir. Milletvekilleri ve seçilmiş meclis üyeleri belediyenin herhangi bir birimine girebilirler, orada bir takım denetlemeleri gerçekleştirebilirler. Bu yönüyle Esenyurt'ta bir suç işlenmiştir. Hem belediye meclis üyelerimiz tartaklanarak hem içerideki arkadaşlarımız dışarı çıkarılarak hem içeridekilerin dışarı çıkması engellenerek bir suç işlenmiştir.
Bugün Genel Başkan Yardımcımız Sayın Gül Çiftci'nin başkanlığında Hukuk Komisyonumuz suç duyurusuyla ilgili hazırlıkları yaptı. Suç duyurumuzu gerçekleştiriyoruz. Bu suçun karşısında gerekli hukuki girişimlerde bulunuyoruz. Ve bugün Esenyurt'ta hem belediye binası hem Esenyurt'un sokakları bir abluka altına alındı. Hem Cumhuriyet Halk Partisi'nin ilçe binası ablukaya alındı. Cumhuriyet Halk Partisi'nin ilçe binasına girmemiz engellendi. O ablukayı aşarak, partili arkadaşlarımızla birlikte ilçe binasına girdik. Ancak şunu ifade etmek isterim; Esenyurt Belediyesi'ni demir bariyerlerle abluka altına alanlar eğer bu ülkenin sınırlarını demir bariyerlerle bu şekilde koruyabilselerdi, bugün Türkiye bir mülteci krizinin ortasında olmayacaktı. Kendi halkından korkan bir iktidar, Esenyurt'un dört bir yanını abluka altına almış durumda.
Cumhuriyet Halk Partisi zalimin zulmüne uğramış kim varsa onların yanındadır. Bugün Türkiye'de bir demokrasi darbesi de Mardin'de, Batman'da, Halfeti'de yaşandı. Mardin'de, Batman'da, Halfeti'de seçilmiş belediye başkanları görevlerinden el çektirilerek yerlerine kayyım atandı. O belediye başkanları, 31 Mart'tan önce Yüksek Seçim Kurulu'na adaylık başvurularını yapmışlardı. Aday olmalarının önünde herhangi bir engel görülmediği için aday olmuşlardı. Aday oldukları yerlerde komşularının desteğiyle seçimleri kazandılar. Ve bugün Mardin'de, Batman'da, Halfeti'de 31 Mart'tan önce aday olmaları konusunda herhangi bir engel olmayan belediye başkanları görevden alındı, yerlerine kayyım atandı.
Türkiye'nin neresinde olursa olsun, hangi zaman diliminde olursa olsun bir belediye başkanı da herhangi bir sebeple görev yapamaz hale gelmişse, o belediye meclis üyeleri içerisinden bir seçim yapılarak yeni belediye başkanının göreve gelmesi gerekir. Belediye başkanlarının tutuklanması, görevlerinden el çektirilmesi millet iradesine darbedir. Ama başka bir sebeple belediye başkanı görev yapamaz hale gelmişse, yerine kayyım atamak yerine belediye meclis üyeleri içerisinden bir seçim yaparak sürecin devam ettirilmesi gerekir.
Bugün şu an Esenyurt Meydanı'ndayız. Yarın sabah yine Esenyurt Belediyesi'nin önünde milletvekillerimizle, belediye başkanlarımızla, ilçe başkanlarımızla, meclis üyelerimizle olacağız. Az önce avukat arkadaşlarımız Silivri Cezaevi'nden geldiler, Ahmet Özer'in bize ve size selamlarını getirdiler. Biz de buradan Silivri Cezaevi'ne bir selam gönderiyoruz. Ve kayyımlarla mücadele etmeye devam edeceğiz diyoruz. Çünkü biliyoruz ki egemenlik kayıtsız şartsız milletindir ve millet darbecilere günü geldiğinde gereken cevabı yeniden verecektir."