CHP Genel Başkan Yardımcısı Selin Sayek Böke, Türkiye İstatistik Kurumu'nun açıkladığı 2015 Ekim ayı İş Gücü İstatistiklerine göre; Haziran 2014'te çift hanelere ulaşan işsizliğin Ekim ayında 10,4 olarak gerçekleştiğini, bu rakamın mevsim etkisinden arındırıldığında ise yüzde 10,5 olduğunu belirtti.
TÜİK'in açıkladığı rakamları yazılı açıklama ile değerlendiren CHP'li Böke, AK Parti'nin inşaata, tüketime ve borçlanmaya dayalı, eşitlikçi olmayan, taşeronlaşmayı teşvik edici, çevreye ve insana saygısız, hukuksuz ve kayırmacı iktisadi politikalarının Türkiye'yi işsizlikte de uçurumun kenarına getirdiğini ifade etti.
Böke, hükümetin bu tablo karşısında işsizliği düşürmek için herhangi bir önlem almadığı gibi Pazartesi günü açıklanan Orta Vadeli Program'da (OVP) açıkça görüldüğü üzere 2016-2018 yılları arasında işsizlik oranını neredeyse sabit tutmayı hedef olarak seçtiğine dikkat çekti.
Dünya tarihinin en büyük finansal krizini yaşayan birçok ülkenin işsizlik seviyesini 5-6 yıl gibi kısa bir sürede neredeyse doğal işsizlik oranı seviyesine çekerken, Türkiye gibi bir ülkede mevcut yüksek işsizlik seviyesini sabit tutmaya çalışan bir Orta Vadeli Programı sunmanın, başarısızlığı baştan kabul etmek olduğunu dile getiren Böke, şöyle konuştu: "Görünen o ki yüksek işsizlik oranı önümüzdeki 3 yıl Türkiye'nin kanayan yarası olmaya devam edecek ve hükümet, başta gençlerimiz ve kadınlarımız olmak üzere tüm vatandaşlarımızın bu ülke için katma değer üreterek evlerine ekmek götürme kaygılarına seyirci kalacaktır. Sizlerle bazı tablolar paylaşmak istiyoruz. Bu özet tablolar tamamen resmi verilere dayanarak hazırlanmıştır. Son derece acı olmakla birlikte, bu rakamlara yansımayan cesareti kırılmış ve artık iş aramaktan vazgeçmiş insanlarımız göz önünde bulundurulduğunda durum çok daha vahimdir."
"GENÇLERİN İŞ BULMASI ZORLAŞIYOR"
Dünya Bankası'nın 2014 verilerine göre genç işsizliğin dünyada yüzde 14, orta-yüksek gelirli ülkelerde ise yüzde 14,5 olarak gerçekleşirken Türkiye'de yüzde 17,7 olduğu verisini aktaran CHP Genel Başkan Yardımcısı Selin Sayek Böke, "Bugün açıklanan verilere göre ise mevsim etkisinden arındırılmış genç işsizlik 2015 Ekim ayında yüzde 19 olarak gerçekleşmiştir. Şekil-1, 2014 yılında Türkiye'nin genç işsizlik oranını benzer ülkelerle karşılaştırmaktadır. Açıkça görüleceği üzere Türkiye genç işsizlikte orta-yüksek gelirli ülkelerden daha yüksek ve benzer gelişmekte olan ülkeler arasında ise göreceli daha kötü durumda.
Türkiye nüfusunun büyük çoğunluğunun gençlerden oluştuğu dikkate alındığında, söz konusu oranın toplumsal maliyetinin de benzer diğer ülkelerden çok daha fazla olması kaçınılmazdır. Maalesef, hükümetin açıkladığı OVP'de genç işsizlerimize dönük herhangi bir çalışma planı olmadığı da görülmektedir. Hükümet, gençlerimize çalışacakları, emeklerinin karşılığını alacakları ve özgürce yaşayacakları bir ortam sunmak yerine onları her alanda baskı altına alıp işsiz ve aç bırakmaktadır." dedi.
"EĞİTİM DÜZEYİ ARTTIKÇA İŞSİZLİK ORANI DA ARTIYOR"
Ekim 2015 verilerine göre işsizliği çift haneli rakamlarda olmasının bir diğer sebebinin eğitimli işgücünün işsizlik sorunu olduğunu ifade eden Böke, Ekim 2015 eğitim durumuna göre lise, meslek ve teknik lise ve yükseköğretim mezunu işgücünün işsizlik oranları sırasıyla 13,1, 10,6 ve 11,7 olarak gerçekleştiğini kaydetti.
Böke, "Türkiye'de, eğitim seviyesi arttıkça iş sahibi olma olasılığı düşüyor. Bu da hem eğitimin hem de üretimin niteliğinin sorgulanması gerektiğini göstermektedir. Türkiye ileri teknolojili, katma değeri yüksek bir sanayi üretimi ve bu üretimi gerçekleştirebilecek beceri ve niteliklere sahip bir işgücünü hayata hazırlayan eğitim sisteminden de yoksundur." izahında bulundu.
"KADINLARIN İŞGÜCÜNE KATILIMI DÜNYANIN YARISI KADAR"
Yine Dünya Bankası'nın 2014 verilerine göre kadınları işgücüne katılım oranının dünyada 50,3, orta-yüksek gelirli ülkelerde ise 56,8 olarak gerçekleştiği verisini paylaşan Selin Sayek Böke, şunları belirtti: "Türkiye'de ise bu oran 2014 yılında yüzde 29,3, 2015 yılının Ekim ayında ise 31,8 olmuştur ki bu oran orta-yüksek gelirli ülkelerdeki oranın neredeyse yarısı kadar! Şekil-3, Türkiye'yi kadınların işgücüne katılımı açısından benzer ülkelerle karşılaştırmaktadır. Hindistan hariç, tüm ülkelerde kadınların işgücüne katılımı Türkiye'den oldukça yüksektir. AKP iktidarlarının kadınları toplumsal hayatın dışında tutma politikası, kadınların iş gücüne katılımı önündeki en büyük engeldir. Kadınların iktisadi yapıya erkekler kadar entegre olamadığı toplumların büyümesi ve daha önemlisi gelişmesi asla mümkün değildir. "
"UÇURUMUN KENARINDAYIZ, YENİ KALKINMA HİKÂYESİNE İHTİYAÇ VAR"
Böke yazılı açıklamasını, "Türkiye gelir eşitsizliğinde OECD ülkeleri arasında üçüncü, Avrupa ülkeleri arasında ise birinci sırada. Türkiye'nin beşeri ve fiziksel sermayeye dayalı istihdam ve yüksek katma değerli üretim yaratıcı reel iktisadi politikalara acilen ihtiyacı bulunmakta. Kişi başı GSYİH'sı göz önünde bulundurulduğunda orta yüksek gelirli ülkeler arasında yer alan Türkiye, tüm olumsuz yönleri gibi işsizlik problemleriyle de bu ülkelerden ayrışmaktadır. İşsizliğin seviyesinde ve yapısında bulunan problemler ancak eşitlikçi, nitelikli ve kapsayıcı bir büyüme ile çözülebilir. Sonuç olarak; ülkemizin insanı merkeze alan ve yüksek katma değerli ürün üretimine yönelen yeni bir kalkınma hikâyesine ihtiyacı vardır." şeklinde tamamladı.
CİHAN