Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, Basın Kartı Yönetmeliği'nde yapılan değişiklik ile basın kartının sadece yandaşlara verileceğini öne sürdü. Çakırözer, devlet denetiminde verilecek kartı sakıncalı bulduğunu dile getirdi.
Utku Çakırözer, Türkiye Gazeteciler Federasyonu (TGF) Başkanvekili ve aynı zamanda Basın Kartı Komisyonu Üyesi Yılmaz Karaca ile Eskişehir'de basın toplantısı düzenledi.
Çakırözer, Resmi Gazete'de yayınlanarak yürürlüğe giren yeni basın kartı yönetmeliğinde yapılan değişiklerin basın özgürlüğünü tehdit altına aldığını savundu.
Yönetmelikte yapılan değişiklikle bazı basın örgütlerinin Basın Kartları Komisyonu'ndan çıkarıldığını ve bunun kabul edilemez olduğunu ifade eden Çakırözer, şunları kaydetti: "Türkiye Gazeteciler Federasyonu, İzmir Gazeteciler Cemiyeti ve Ankara Gazeteciler Cemiyeti'nin çıkarılıyor olması, belki ismen çıkarmıyor ama o sonuca gittiği belli. Böyle bir sonuca yol açılması zaten kabul edilemez. Bu saydığımız kuruluşlar Türkiye'de basın özgürlüğünün her zaman savunulması konusunda hep kendilerini en önde tutmuş olan kurumlar. Ben biliyorum, ben gazeteciydim, mücadeleyi birlikte yürüttük birçok yerde. Tutuklu gazeteciler konusunda, dava açılan gazeteciler konusunda hep birlikte yer aldık. O yüzden bu düzenlemenin masumane olmadığı kanaatindeyim. Ve bunun bu yüzden sizin mutlak surette bunun hukuki bir yol varsa ki anladığım kadarıyla sadece siz değil, ben sendika başkanımızla, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Başkanımızla da konuşma fırsatım oldu buraya gelmeden önce. Onlar da her biri hukuki yolları arıyor. Belki de toplu bir şekilde hareket edeceksiniz. Sonuna kadar destek olacağız. Cumartesi ben de sizin yanınızda olmaya çalışacağım İstanbul'da Cemiyet'te. Ben daha ziyade sizin demokrasi ve özgürlük mücadelenizin de hedef alındığı düşüncesindeyim burada."
'CHP KONUYU MECLİS GÜNDEMİNE TAŞIDI'
Szö konusu değişiklikle, basın kartı verilmesinin son onay makamının tamamen 'devlet' haline getirildiğine dikkat çeken Çakırözer, "Devlet onayı ile basın kartı verilir hale geliyor. Genel müdürün onayı olmadan, oradaki heyet üyeleri ne derse desin o onay olmadan basın kartı verilemiyor. Bu böyle değildi daha önce bildiğim kadarıyla. Nitekim bu konuyu ben gündemimize getiriyorum. CHP Genel Sekreteri Gürsel Tekin de bir soru önergesiyle Meclis gündemine taşıdı. Hangi gerekçelerle devlet denetimi altına alındığı sorusunu sordu." diye konuştu.
'TRT VE ANADOLU AJANSI'NIN MUHABİR KADROSU DIŞINDAKİ ÇALIŞANLARINA BASIN KARTI VERİLMESİ KABUL EDİLEMEZ'
Muhabirlikten geldiği için basın kartının önemini bildiğini kaydeden Çakırözer, şöyle konuştu: "Bazıları diyebilir ki 'önemli değildir, gerekmez' diyebilir. Çalışanlar olarak biliriz ki önemlidir. Birçok yerde sizin girişinizi, vazifenizi kolay yapmanızı sağlayan bir karttır. Muhabirlik yani habercilik vazifesinin yapılması için gereklidir bu. En asli unsuru budur. Anadolu Ajansı ve TRT'nin muhabir kadrosu dışındaki kadrolarına da basın kartı verilecek olması bu yönetmenlikle kabul edilemez diye düşünüyorum. Bunun üzerinde bir kere daha durulmasında fayda var. Bir gözden geçirme, bir dava açma gibi bir konuda bunun mutlaka gündemde tutulması ele alınması gerekir diye düşünüyorum. Basın kartı alıp alamayacaklar belirlenirken bir kıstas daha getirilmiş. Müstehcenlik kıstası diye bir kıstas getirilmiş. Hem devletin onayına bırakıyorsunuz son onayı hem de böyle bir kıstas getirdiğinizde yani bir meslektaşımıza bu kıstas nedeniyle basın kartının verilmesi ya da verilmemesi konusu kabul edilir değildir. Neye göre müstehcen, neye göre değil? Ben bu konuyu da özellikle öyle devlet denetimde verilecek olan bir basın kartı yönetmeliğinde sakıncalı buluyorum. Onu da dikkatinize getirmek istiyorum.
Yönetmelikteki engelli gazetecilerin kartlarını beklemeden almasını ve diğer gazeteciler için bekleme sürelerinin kısaltılmasını olumlu bulduğunu söyleyen Çakırözer, "Ancak bu iki olumlu unsurun bunun içinde yer alması bu yönetmeliğin anti demokratik özelliğini ortadan kaldırmamaktadır. Meslek örgütlerinin başkanlarının kaygılarını paylaşıyorum. Mutlak surette bu sakıncaların giderilmesi için her türlü hukuk sınırları içinde kalmak şartıyla her türlü yolun denenmesi gerektiğine, kullanılması gerektiğine inanıyorum. Bu konuda da meslektaşlarımızın sonuna kadar yanında olmaya devam edeceğim." ifadelerini kullandı.
CİHAN