Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul Milletvekili Oğuz Kaan Salıcı, asıl yargılamanın MİT TIR'larının durdurulmaması durumunda yapılması gerektiğini söyledi. MİT TIR'ları davasını 'hilkat garibesi' olarak nitelendiren Salıcı, "Ocak 2015'de Türkiye'den Suriye'ye geçen TIR'ların durdurulmasıyla başlayan bu davada bir çok ilginçlikler ve gariplikler üst üste gelmiş durumda." dedi.

Salıcı ve CHP'li 3 milletvekili MİT TIR'ları davasıyla birleştirilmek istenen Selam Tevhid davası duruşmasını takip etmek için Çağlayan'daki İstanbul Adliyesi'ne geldi. Çıkışta açıklamalarda bulunan Salıcı, "Şu anda savcının talimatıyla TIR'ları durduran ve TIR'larda arama yapmak için çaba gösteren askeri personel içeride yargılanıyor. Eğer bu askeri personel savcının talimatına uymasaydı ve TIR'ları aramak istemeseydi suç işlemiş olacaktı. Dolayısıyla ondan yargılanmaları gerekecekti. Fakat savcını talimatıyla yaptıkları bir işlemden dolayı şu anda askeri personel yargılanıyor." ifadelerini kulandı.

'HİLKAT GARİBESİ BİR DAVA'

Salıcı konuşması devamında şunları söyledi: "Bu dava ile ilgili biliyorsunuz devletin üst kademelerinden, Sayın Cumhurbaşkanı'ndan Sayın Başbakan'dan, iktidar partisinin muhtelif yerlerinden açıklamalar yapıldı. Önce 'bu TIR'lar Bayır Bucak Türkmen'lerine yardım malzemeleri taşıyor' dendi. Hemen arkasından Türkmenler'den açıklama geldi. 'Bize şimdiye kadar herhangi bir yardım malzemesi ulaşmamıştır'. Daha sonra bu yardım malzemelerinin neden MİT eskortuyla gizli kapaklı yapıldığı konusuna bir açıklama getirilemedi. 'Bunların içerisinde silah yoktu' dendi, bizzat Cumhurbaşkanı ağzından. Daha sonraki bir başka açıklamasında, 'Diyelim ki içerisinde silah var, ne olacak' dendi yine Sayın Cumhurbaşkanı ağzından. Bu davayla alakalı bir şekilde MİT TIR'larının Suriye'ye silah taşıdığı ile ilgili haberleştiren gazeteciler Can Dündar ve Erdem Gül ile ilgili dava açıldı. Bu davaların birleştirilmesiyle ilgili bir çaba gösteriliyor. Şu anki dava 10 bin 500 sayfalık bir iddianameye dayanıyor. Ve bu 10 bin 500 sayfalık iddianamenin içinde geçtiğimiz günlerde de basına yansıdı, 22 sayfalık bir makaleden bir alında aynen davanın içerisine yerleştirilmiş durumda. Ortada, neresinden baksanız hilkat garibesi bir dava var. Bu davanın Türkiye'de neden görüldüğü içinde ne denli somut deliller barındırdığı ve buradaki personelin aslında ne tür bir askeri casusluk ya da ne tür bir devletin gizli kalması gereken sırları ifşa ettiği ile ilgili ortada somut bir delil iddianamede ortaya konmuyor. Soru şurada eğer bir yere yardım malzemesi gönderiyorsanız ki bunlar Suriye'de yaşayan bizim soydaşlarımız Türkmenler ise bu tardım malzemeleri neden gizli kapaklı gidiyor."

Olayın hukuku boyutu ile ilgili açıklama yapan CHP Milletvekili ve CHP Adalet Komisyonu Üyesi Zeynel Emre ise Türkiye'de 2007'den itibaren bir gaip yargılama inciri olduğunu ve parti olarak her zaman adalet ve hukukun yanında durmaya çalıştıklarını söyledi. CHP'li Emre, "Türkiye'deki yargı mekanizması adeta birilerinin oyuncağı haline getirildi." dedi.

'MİT'İN SİLAH SEVKİYATI YETKİSİ YOKTUR'
Milletvekili Emre şunları dile getirdi: "Bugün yine geçmiş dönemde yapılan uygulamaların bir benzerini burada yaşıyor ve görüyoruz. Esasen senaryo farklı, aktörler farklı, mağdurlar farklı, aslında oynana oyun benzer. Türkiye bir hukuk devletidir ve bu konuda eksikleri her zaman vardı, daha iyi olması için çalışmamız gerektiğini düşünüyoruz. Ancak Türkiye'deki yargı mekanizması adeta birilerinin oyuncağı haline getirildi. Bugün bu davanın içeriğine baktığımız zaman MİT soruşturması diye başlayan olayın özünde oyun içinde oyun var. Yaklaşık 2 yıl önce bir ihbar üzerine durdurulan TIR'larda Türkiye tarihinin belki en büyük skandalı ile Türkiye halkı karşı karşıya kaldı. Türkiye'nin milli istihbaratının nasıl çalışacağı kanunlarla, kurallarla belirlenmiştir. Hiçbir şekilde Türkiye milli istihbaratının silah taşıma, bulundurma, başka bir ülkeye silah sevkiyatı gibi yetkisi söz konusu değildir."



CİHAN