Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İzmir Milletvekili Atila Sertel, "Bütün kurumlarda bir çürümüşlük karşımıza çıkıyor." dedi.
TBMM'de devam eden bütçe görüşmelerinde CHP Grubu adına Radyo ve Televizyon Üst Kurumu (RTÜK) bütçesi üzerine söz alan Atila Sertel, konuşmasına henüz 25 yaşındayken idam edilen Deniz Gezmiş'in doğum gününü kutlayarak başladı. Devletin her bir kuruluşunda ayrı bir yozlaşma, siyasallaşma ve liyakat dışı yapılanmanın olduğunu vurgulayan Sertel, "Bütün kurumlarda bir çürümüşlük karşımıza çıkıyor. Liyakat dışı yapılan her atama ve buna bağlı olarak siyasallaşan kurumlar Türkiye Cumhuriyeti'ne darbe vuruyor." dedi.
MUHALİF KANALLARA CEZALAR
RTÜK'ün özellikle muhalif kanallara 'gözünün üstünde kaşın var' gibi basit gerekçelerle cezalar yağdırdığını ve bu şekilde susturmaya çalıştığını ifade eden Sertel, şöyle konuştu: "RTÜK'e karşı kampanya başlatan yandaş kanallardan Kanal 24'e 4 yılda sadece 16, A Haber'e 20, Ülke TV'ye de 21 ceza verildi. Aynı dönemde yandaş olmayan kanallar ise ceza rekoru kırdı. Ulusal TV'ye 154, Halk TV'ye 88, Show TV'ye tam 102 ceza kesildi. Cemaat'e ait kanalların da 17-25 Aralık sürecinden sonra rekor cezalara çarptırıldıkları gözlendi. Bugün TV'ye 100, Samanyolu Haber'e 183 kez ceza verildi. Halk TV'ye, Gezi olayları öncesinde 5 yıl boyunca yalnızca 12 ceza kesen RTÜK, Gezi sonrasında 1.5 yılda 64 ceza uyguladı. Her bir kanalı 1 uzman takip ederken Halk TV'yi üç uzman izliyor."
"EKRAN KARARTIYORSUNUZ"
İMC TV'nin savcılık kararıyla Türksat'tan çıkarılmasını da değinen Atila Sertel, her ay 22 bin 500 lira frekans bedeli ödeyen İMC TV'nin haksız ve hukuksuz şekilde karartıldığını söyledi. Sertel, "Basından Sorumlu Başbakan Yardımcısı ile bir dönem çok sohbetlerimiz oldu. O dönemde basına yönelik baskılar ve sansür girişimleriyle ilgili hemen hemen aynı şeyleri savunuyorduk. Ama sonra gün oldu devran döndü, sayın Hükümet Sözcüsü, koltuğa oturunca savcılık kararıyla, faşist bir kararla kanalların karartılmasına göz yumar oldu." diye konuştu.
KİT Komisyonu'nda TRT haberleri'>TRT Alt Komisyon üyesi olduğunu hatırlatan CHP İzmir Milletvekili Atila Sertel, "Sayıştay raporları doğrultusunda yaptığımız incelemelerde gördüm ki TRT neresinden tutarsanız tutun lime lime. Vatandaştan toplanan elektrik katkı payları ve bandrol gelirleriyle ayakta duran TRT, 1 milyar 600 milyonluk bütçesinin yüzde 85'ini dış yapımlara harcıyor. Bilal Erdoğan'ın, imam hatipten arkadaşı İbrahim Eren 12 yıllık memuriyet şartını taşımamasına rağmen TRT'de Genel Müdür Yardımcısı yapılıyor. Eski Genel Müdür İbrahim Şahin, şuan 46 nüfusu bulunan kendi köyünün neredeyse yarısını TRT'de işe almış. Her bir kurumda ayrı bir çürümüşlük var." dedi.
LİDERLERE AYRILAN SÜRELER
TRT'nin tarafsızlığını yitirdiğini belirten Sertel, "Devletin kurumu olan TRT, 7 Haziran ve 1 Kasım seçimlerinde, seçim sonuçlarını etkileyecek şekilde taraflı yayın yaptı. Siyasi parti ve gruplar arasında fırsat eşitliği yaratmadı. RTÜK'de seçim yasakları konusunda diğer kanallara karşı sergilediği yaklaşımı TRT'ye karşı aynı şekilde göstermedi. Örneğin 1 Kasım seçimlerinde Sayın Ahmet Davutoğlu'na canlı yayınlarda 2 bin 490 dakika, Sayın Kemal Kılıçdaroğlu'na 381 dakika, Sayın Bahçeli'ye 70 dakika ve Sayın Figen Yüksekdağ ile Selahattin Demirtaş'a da 18 dakika ayırmış. Gerçekleşen canlı yayınların yüzde 85'inin AKP'ye ayrıldığı görülüyor. TRT Haber, canlı yayınlarında, AKP'ye CHP'nin 7, MHP'nin 21, HDP'nin 138 katı süre ayırmıştır ve açıkça AKP'nin propagandasını yapmıştır." CİHAN