CHP İzmir Milletvekili Ali Yiğit ve milletvekili adayı Av. Murat Bakan, Digiturk ve Tivibu gibi iki dijital yayın platformunun, aralarında Samanyolu Haber, Mehtap, Bugün ve Yumurcak TV'nin de bulunduğu yedi kanalı platformdan çıkarması ve Türksat'ın da hükümete muhalif kanalları uydudan çıkaracağına dair yazı yazması hakkında suç duyurusunda bulundu. Yiğit ve Bakan, Radyo ve Televizyon Üst Kurulu'na (RTÜK) başvurarak, bu kanalların ilgili platformlara yeniden alınmasını istedi. Ayrıca Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'na (HSYK), Digiturk ve Tivibu'ya yazı yazarak söz konusu yedi kanalın platformdan çıkarılmasını isteyen cumhuriyet savcısı hakkında da suç duyurusunda bulundular.
Digiturk ve Tivibu gibi dijital yayın platformlarının, hiçbir hukuki gerekçe olmadan aralarında yedi kanalı platformdan çıkarması kararı İzmir'de de yargıya taşındı. CHP Milletvekili Yiğit ve İzmir adayı Bakan, İzmir Adliyesi'ne giderek suç duyurusunda bulundu. Adliye önünde açıklama yapan Murat Bakan, Türkiye'nin 13 yıldır, medyada olağanüstü hal ilan etmenin sıradanlaştığı bir yasaklar ülkesi olma yolunda emin adımlarla ilerlediğini söyledi. Bakan, "Yıldırma, korkutma, tutuklama, baskıyla gazete sattırma ve el değiştirtme politikaları, telefon talimatlarıyla özgür haberciliği yönetme çabaları, sansür, hattâ otosansür ve son iki yılda iyice tırmanan, basını hizaya getirme çabasıdır. Yüzlerce gazeteci yargılanıyorken, onlarca gazeteci hala tutsakken, işini yapan gazeteciler terör suçlusu ilan edilirken, yüzlerce gazeteci baskı sonucu işsiz kalırken, MİT Yasası'yla haberin eli kolu bağlanırken, RTÜK'ün çifte standart taşıyan kararlarıyla eşitlik ilkesi yıkılırken, olaylarda gazeteciler acımasızca hedef seçilirken ve halkın haber alma kanalları kapatılmışken basının özgürlüğünden söz edemeyiz." dedi. Ali Yiğit ve kendisinin, dijital yayın platformlarının işleticileri hakkında, açıkça Anayasa'ya aykırı olduğunu iddia ettiği işlemleri sebebiyle suç duyurusunda bulunduklarını belirten Av. Bakan, "Adı geçen kanalların platformdan çıkarılması yönünde yazılmış olan yazıyı hazırlayan Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı hakkında, HSYK'ya suç duyurusunda bulunduk. RTÜK'e iletilmek üzere, RTÜK İzmir Bölge Temsilciliği'ne de bu hukuksuzluğun sonlandırılması için talepte bulunduk. Bu yazıyı yazan savcının, görevini kötüye kullandığına inanıyoruz." dedi.
'BUGÜN BASINI SUSTURURSUNUZ, YARIN DEMOKRASİYİ SUSTURURSUNUZ'
CHP Milletvekili Ali Yiğit de yedi kanalı platformlarındandan çıkaran Digiturk ve Tivibu ile çıkaracağını açıklayan Türksat'ın suç işlediğini ileri sürdü. Yiğit, şunları söyledi: "Bunlar suç işliyorlar. 1 Kasım'dan sonra inşallah hukuku tekrar egemen kılarız. Bu insanların gerekirse sözleşmeleri iptal edilecek ve bu iş onların elinden alınacak, gerek Türksat'ın, gerek Digiturk'ün. Bununla ilgili kimsenin bir şey bildiği de yok. Bir savcı bir karar veriyor, o dosyayı inceleyebilen, neden böyle bir karar verildiğini bilen hiç kimse yok. Bu düzeltilecek. En azından insanların özgürce bilgi almaları sağlanacak. Bu ülkede önce hukukun üstünlüğü sağlanacak. Haksızlığa son vereceğiz. Yasaklanan yedi kanal var. Bunların içinde çocuk kanalı da var. Bu çocuk kanalından neden korkuyorlarsa? Bu tamamen siyasi bir karar. Hukuksuzluklar ülkesi olduk. Niçin susturuldu, niçin karartıldı? Bilinmeden birileri karartıyor. Bu suç aslında ve biz de burada suç duyurusunda bulunduk. Bu haksızlığın mutlaka giderilmesi gerekir. Şu anda muhalefetin sesi susturulmaya çalışılıyor. Biz haksızlığın karşısındayız, burada da bir haksızlık var. Muhalefetin haber almasını engellemek, her şeyden önce demokrasiye vurulmuş bir darbedir. Bugün basını susturursunuz, yarın demokrasiyi susturursunuz. Bu bir başlangıçtır." CİHAN