CHP Genel Başkan Yardımcısı Öztürk Yılmaz, "Emevi Camii'nde Cuma namazına giderken Suriye ordusu Türkiye sınırına dayandı, 3-5 kilometre kaldı. Kesinlikle askerî çözümle bu işin halledilmeyeceğini artık anlamamız gerekiyor." dedi.
Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu'nun 36'ncı birleşimi müşahade ile açıldı. Birleşimi, Başkanvekili Ahmet Aydın yönetiyor. Genel Kurul'da bir konuşma yapan CHP Genel Başkan Yardımcısı Ardahan Milletvekili Öztürk Yılmaz, desteklenen, İstanbul'da yedirip içirilen, toplantılar düzenletilen, planlar yaptırılan muhaliflerin Şam'a yürümesini beklerken bugün Türkiye'ye kaçıyor olduğunu ifade etti.
Rusya'nın tekrar Halep ile Türkiye arasındaki koridoru kestiğini anlatan Yılmaz, "Halep'in yarısı şu an itibarıyla Esad rejiminin, diğer yarısı muhaliflerin elindeydi. Halep'ten büyük bir göç var, bir kısmı kuzeye gidiyor, bir kısmı batıya gidiyor, Halep boşalıyor. Muhtemelen, böyle giderse, Rusya bombardımanı devam ederse Halep de düşüyor. Biz, Emevi Camii'nde Cuma namazına giderken Suriye ordusu Türkiye sınırına dayandı, 3-5 kilometre kaldı. Biz basında ne görüyoruz birkaç gündür? Diyorlar ki: 1 Mart tezkeresinde yapılan hatalar Suriye'de tekrarlanmayacak. Yani ne demek isteniyor? Suriye'ye bir müdahale imasında bulunuluyor. Peki, biz bu müdahaleyi yaptığımızı varsayalım ve Suriye'ye girdiğimizi varsayalım, Amerika bizi desteklemiyor, iki konuda da bizimle ters düşmüş. Batı'nın bütün önceliği mülteciler olmasa Suriye'nin yüzüne bile bakmayacak. Kime güvenerek biz bu harekâtı yapacağız? NATO Anlaşması'na göre, kendi topraklarımıza dönük bir saldırı olması hâlinde NATO bizi koruyabilir. Peki, biz dışarıya çıktığımız zaman, orada bir çatışmaya maruz kaldığımız zaman NATO'nun gelip bizi koruyacağını mı zannediyoruz?" diye konuştu.
"ASKERİ ÇÖZÜMLE BU İŞ HALLEDİLEMEZ"
1 Mart tezkeresine onay verilmediği için Irak'ta güçlü olunduğunu ve Irak halkının Türkiye'yi desteklediğini belirten Yılmaz, bu tür maceralardan uzak durulması gerektiğini belirterek, "Kesinlikle askerî çözümle bu işin halledilmeyeceğini artık anlamamız gerekiyor. Hiç kimse samimi değil, Türkiye böyle bir kaygan ortamda Orta Doğu'ya, Şam'a, başka yerlere asker gönderdiği zaman geri çıkışı olmayan bir maceranın içerisine girecek. Biz bu tür bir şeye kesinlikle karşı olacağız. Amerika Birleşik Devletleri Türkiye'nin tezlerini destekledi mi? Biz 'uçuşa yasak bölge' dedik, destekledi mi? 'Güvenlikli bölge' dedik, destekledi mi? Onu desteklemeyen askerî müdahaleyi mi destekleyecek? Amerika Birleşik Devletleri bu konuda, Suriye konusunda maalesef bizimle doğru dürüst bir politika takip etmedi; biz bunu biliyoruz. Ama artık bunun da ifşa edilmesi gerekiyor. Giden bir yönetim, yeni gelecek başka bir yönetim ve muhtemelen Suriye dosyası onun elinde olacak. Bizim dış politikadaki bu yalnızlığımızın kırılması lazım; onun için yeni bir dil, yeni bir lisan, yeni bir anlayış gerekiyor. Aynı düzenle sürekli başarı kazanıyoruz hikâyeleriyle bu işin gitmeyeceği belli. Suriye politikası çöktü; artık itiraf etme zamanı, gerçekle yüzleşme zamanı, buradan bir çıkış bulma zamanı." şeklinde konuştu. CİHAN