CHP grup toplantısı
Kılıçdaroğlu’nun konuşmasından satırbaşları şöyle;
“Keyifli bir grup toplantısı yapacağız. Seven sevmeyen CHP’li olan olmayan herkes dikkatle dinlesin bu grup toplantısını.
Ancak önce izin verirseniz bir iki konuya kısaca değineyim.
TAHİR ELÇİ OLAYI
Birisi Tahir Elçi. 28 Kasım 2015'te Dört Ayaklı Minare'nin önünde basın toplantısı yaptı ve ayrılırken bir kurşunla hayatını kaybetti. Faili meçhul bir cinayete kurban gitti. Söz verdiler bulacağız diye. Her taraf polis dolu, kamera kaynıyor. 2017. Fail hala bulunamadı. Faili meçhul cinayetler yakın tarihimizin kara sayfalarıdır. Dileriz katilleri bir an önce bulunur ve yargı önüne çıkar.
ÇİFTÇİ SORUNLARI
Hafta sonu Antalya'daydım. Belediyelerimizin açılışlarına katıldım. Turizmciler ve muhtarlarla özel toplantı yaptım. Daha sonra pazar günü yaşanan yağış ve hortum dolayısıyla yaşanan seraları gezdim, vatandaşlarla görüştüm. Çünkü sorunu yaşayan insan bize derdini anlatmalıydı. Hepsi dertli. “Biz kimseye yalvarmıyoruz, bir şey beklemiyoruz. Hakkımızı istiyoruz” diyorlar. “Bize getirip yardım, bağış vs. değil, gelsinler seramızı yapsınlar, parasını öderiz” diyorlar. Veraset yoluyla parçalanan araziler dolayısıyla şikayetleri var. Biz bir çalışma yapacağız ve Tarım Bakanı'na sunacağız.
ASGARİ ÜCRETİ CHP’Lİ BELEDİYELERDE 1500 TL YAPTIK
Finike'de bazı evler oturulamaz haldeydi. Kadınlar geldi anlattılar. Belediye başkanlarımıza “Her biriniz bir evi yapacak, diğerleri de oturma takımı alacak” dedim. Söz verdik mi yaparız. Tıpkı asgari ücret 1.500 lira dedik. Belediyelerimizde yaptık. Yapacağız, kimse endişe etmesin. Tütün üreticilerinin derdini dile getirmiştim. Adıyaman'da üreticiler yürüyüş yapmak istediler. Efendim, provokasyon diye polis, özel harekat ve jandarma müdahale etti. Kabahat talimat verenlerde. Kimsenin camı çerçevesi inmedi, arabası zarar görmedi, sataşma olmadı. Ellerinde sadece Türk bayrağı ve tütün var. Orantısız bir müdahale oldu. Buradan bütün tütün üreticisi kardeşlerime sesleniyorum. Adıyamanlılara, Bitlislilere, Malatyalılara sesleniyorum. Senin tütün hakkını koruyacak partinin adı CHP'dir. Bunu sakın unutma. Emeğin, alın terinin değerini veren partinin adı CHP'dir. Bunu sakın unutma.
1.897.524 ÇOCUK BU YIL OKULA GİDEMEDİ
Ve tabii eğitimcilerle de toplantı yaptık. Anneler, çocuklar sizin çocuklarınız, bizim çocuklarınız. Çocuklara sahip çıkmak, benim de sizin de göreviniz. Neredeyse her saat değişen eğitim sistemine ben de, siz de isyan edeceksiniz. Ne zaman? Sandığa gittiğinizde. Unutamayacakları bir dersi çocuklarımız adına vermeliyiz. Bazı rakamlar vereyim size. 2016-2017 eğitim öğretim döneminde 1 milyon 897.524 çocuk okula gidemedi. Bunların okumaya hakları yok mu? Neden devlet sahip çıkmıyor? Ankara'daki çocuklar kendi çocuklarına sahip çıkıyorlar çünkü. Vatandaş yarın sandıkta bunun hesabını sana soracak.
“ANKARA’DAKİ BEYLERİN ÇOCUKLARINI TANITACAĞIM”
Sevgili anneler, babalar. İlkokulların yüzde 31'i birleştirilmiş sınıflarda ders veriyor. 1,2,3,4. sınıflar aynı sınıfta, aynı anda. Veya bölünüyorlar, 1,2 ayrı, 3,4 ayrı. 21'inci yüzyıldayız. 15 yılda derslik sorununu nasıl çözemezsin. Özel okullara aktarılan para 1 milyar 164 milyon lira. Çocuğunu okula gönderirken harçlık veremeyen babaya sesleniyorum. Bir sandviç parası veremeyen anneye sesleniyorum. Senin çocuğuna bunlar sahip çıkmadılar. Ama özel okullara para aktardılar. 1 milyar 164 milyon lira. Yani 1 katrilyon 164 milyar lira eski parayla. Senin okulunun temizliğini sen yaparsın. Camı kırılır sen yaparsın ama özel okullara bu kadar kaynak aktarıyorlar. 817.799 öğrencimiz taşımalı sistemli 11.900 merkeze taşınıyor. Öğretmen mi yok, var. Niye taşımalı sistem? Nerede çocuk varsa okul olmalı. Nerede okul varsa öğretmen olmalı. 15 yılda yapamadılar. Sözüm söz. En geç 4 yıl içinde yapacağız. Bakın şimdi 1998'den rakam vereyim. MEB bütçesinin yüzde 30'u yatırıma gidiyordu. 2002'de 17'si, yeni bütçede yüzde 8,6'sı gidiyor yatırıma. Çocuklarımıza yatırım yapmayan hükümet olabilir mi? Ankara'daki beylerin çocukları ayrı okullara gidiyorlar; ayrı yerlerde şirket kurup vergi vermemek için her türlü dümeni çeviriyorlar. Bu Ankara'dakilerin çocuklarını bütün Türkiye'ye tanıtacağım.
Sıra geldi kutuyu açmaya… 17 Kasım’da Erdoğan’a sordum. Çoçuklarını dünürünü eniştenin özel kalem müdürünün bir şirkete milyonlarca dolar para gönderdiğini biliyor musun? Aradan zaman geçti tık yok. Ya haberim yok diyeceksin ya da var diyeceksin.
Davayı açsan nolur açmasan nolur. Sen benim soruma adam gibi cevap ver. Herhalde beyfendi beni dinliyordur. Sana bir tavsiyem var doktor yanında olsun… İkinci bir soru daha sormuştum. Suriyelilere 30 milyar harcandığını söylemiştin. Sen taa gidip BM Genel Kurulu’nda 30 milyar dolar diyorsan bunu açıkla. 30 milyar doları ne zaman, nerede, kimin için harcadın?
Madem istiyor ispat edelim.
1 Ağustos 2011. Man Adası diye bir devlet var. O şirketin kuruluş senedi de bizde. Noter tasdikli. Yönetim kurulunda bir kişi… Sıddık Ayan. Bir sterlinlik bir şirket. Buradaki adresi Reşitpaşa Caddesi Sarıyer’de…
Ziya İlgen. Eniştesi. 2011 yılında para gönderiyor.
Mustafa Erdoğan 2 buçuk milyon dolar gönderiyor.
2011’de Ziya İlgen yine milyon dolar göndenriyor.
Sonra Mustafa Erdoğan 1 milyon 250 bin dolar gönderiyor.
Ahmet Burak Erdoğan 1 milyon 450 bin dolar
Ahmet Burak Erdoğan 2 milyon 300 bin dolar gönderiyor.
Tüm bunların swift mesajları elimizde. Bu mesaj ne demek. Bankarala sorduk. Yurt dışına para gönderirken bu swift mesajları ile gönderiliyor.
Bu beni tatmin etmez dekont lazım dedim. İşte o dekontlar… Tamamının kayıtları bankalarda var. Hiç sağa sola kaçmaya gerek yok. Haysiyetyi bir adamsan gereğini yapacaksın.
(Salonda ‘Tayyip İstifa’ sesleri yükseldi)