Özel, genel seçimlere çok uzun bir süre olmasına rağmen başlatılan adaylık tartışmalarına ilişkin de "CHP’nin tarihi bir fırsatı kaçırmasını sağlamak, CHP’nin birilerinin tükenmekte olan iktidarına tekrar fırsat vermek gibi bir hata yapmayacağımdan herkes emin olsun" ifadelerini kullandı.
Özel, grup toplantısından önce TBMM’de MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile 45 dakika süren bir görüşme yapmıştı.
Özel'in konuşmasının başlangıcında İYİ Parti’den istifa eden Bahadır Erdem'in CHP’ye katıldığı duyuruldu. Erdem’e rozetini CHP lideri Özel taktı.
Erdem, kürsüde yaptığı konuşmada şunları söyledi:
"CHP’nin her bir neferini sevgi ve saygıyla selamlıyorum. Bu benim için ve ailem için çok önemli günde, sayın genel başkanımıza söylediği sözler için çok teşekkür ederim. 3 kız babası bir Türkiye vatandaşı olarak, hukuk hocası olarak, hayatım boyunca, hep doğruları ve gerçekleri savundum.
Bunları Atatürk’ün kurduğu Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu değerlerinin hepimize verdiği güçle yaptım. Şimdi de beni aranıza kabul ettiniz. CHP’nin bir neferi olarak her birinizle birlikte Türkiye’de adaletin ve hukukun yeniden parlaması için laik, bilimin ışığında çağdaş eğitimle gençlerimizin eğitim alabilmesi için, eşitlik gelmesi için, kadın haklarının erkeklerle eşit olabilmesi ve daha da yükselmesi için, ve bu milletimizi mutsuz eden tek adam rejimini demokrasiyle sonlandırmak için elimden gelen her şeyi yapacağım."
"Bu kürsüden tüm yurttaşlarımıza yönelik üye kampanyası başlatmış, babaevine, Atatürk'ün evine gençleri davet etmiştik. Bu haftada dördüz kardeşler üye oluyor. Bugün 35 yıllık bir akademisyen, bundan sonraki süreçte katılımıyla bize güç verecek Bahadır Erdem babaevine katılıyor.
90’lı yıllarda hak temelli gazetecilik hak ihlallerine karşı çok önemli habercilik yapan maalesef memleketinden doğduğu topraklardan uzakta Almanya’da geçen hafta kaybettiğimiz Celal Başlangıç’a bir kez daha Allah’tan rahmet ailesine baş sağlığı diliyorum"
"27 Mayıs darbesine ilişkin idam kararlarını ortadan kaldıran Menderes’in Zorlu’nun idam kararlarını yok sayan bir yasal düzenlemeye imza atmıştık, şimdi 2024 yılında 52 yıl önce karıncayı incitmemişlere, anayasal düzeni savunanlara, 12 Mart darbesinin muhtırasının anaysa yaptığı tahribata itiraz edip anayasayı savunanlara anayasayı ortadan kaldırmak iftirasıyla idam cezası verilen o kararı ortadan kaldıracak bir yasal düzenlemeyi hep beraber yapmak üzere çağrıda bulunuyorum.
"Akın Gürlek adaletin katilidir ve TC’de sipariş kararlarla mahkeme mahkeme gezdirilip adaletin giyotini olan biri şimdi Adalet Bakan Yardımcısı’dır ve halen daha gazetecilerle uğraşmaktadır. Şunu bilsin ne Barış Terkoğlu, ne Pehlivan ne bir başka gazeteci yalnız değildir. Kimsenin arka bahçesi olmayan bu özgür gazetecileri onların basın özgürlüğü hakkını eleştirmek hakkını, ki beni zaman zaman eleştirmektedirler, sonuna kadar savunuyoruz ve biz onların tam arkasındayız.
Taksim 1 Mayıs’ta emekçilere kapatıldı. Oradaydık orada AYM kararına rağmen örülen utanç duvarını gördük. Türkiye Cumhuriyeti’nin en kıymetli tarihi hazinelerinden biri olan surların önüne İstanbul’a yıllar önce su taşıyan tarihi kemerlerin önüne aralara TOMA’ları dizerek önüne polisimize dizerek orayı bir utanç duvarı haline getirdiler. Bu utanç duvarı maalesef tarihe geçti. O utanç duvarı bu iktidar gidip bu ülkeye özgürlükler geldiğinde Türkiye demokrasisinin o kara günü anılırken hep hatırlanacak. O gün birileri Anayasa’ya uymadılar. Anayasaya uymadıkları için emekçileri içeriye almadılar. Girmek isteyenler karşılarında kendileri de birer emekçi olan polisimiz kanunsuz bir emirle karşı karşıya getirildi. Gösterilen anlayış kıymetliydi ama ardından 49 yurttaşımız 1 Mayıs günü orada yaşananlar üzerine tutuklandı. Suçluların mağdur mağdurların suçlu ilan edildiği bir süreçteyiz"
"Ekonomide yüzde 18’den 8’e inen şu an yüzde 10 olan mobilyadaki eğitim harcamalarındaki konaklamadaki ve daha Mehmet Şimşek’in aklındaki pek çok başlıkta liste oyunuyla KDV 10’dan 20’ye çıkarılıyor. Bu seçim öncesi ‘KDV artışı planlamıyoruz’ lafının laf oyunu olduğunu, liste hileleriyle KDV artışının gündemde olduğunu ve doğrudan vatandaşın cebine Mehmet Şimşek’in el atmak üzere olduğunu ifade etmek istiyorum. Bu memlekette verdilerin yüzde 76’sı yani 4 lira verginin 3 lirası dolaylı vergilerden alınıyor. Yani fabrikatörle işçisi aynı vergiyi ödüyor aynı ürünü alınca. Vergilerin yüzde 75’i dolaylı vergiyle alınıyorken doğrudan verginin yüzde 25’in de yüzde 15’lik kısmı çalışanların maaşından doğrudan kesilerek alınıyor. Geriye sadece 10 liralık verginin 1 lirasını gerçekten kazançtan verilen vergiler oluşturuyor. Bu kadar holding toplam verginin onda birini verirken bu kadar işçi bu kadar memur bu kadar yoksul yüzde 90’ını veriyor. Bu adaletsiz düzene isyan ediyoruz isyan ediyoruz isyan ediyoruz"
CHP olarak bütün emeklileri ve destekleyenleri 26 Mayıs Pazar günü Ankara’da Büyük Emekli Mitingi’ne davet ediyorum.
Müfredat önemli dedik. Ama sözümüzü duyuramadık. Yedi gün yetmez dedik, çıkmış Milli Eğitim Bakanı 10 güne çıkardım deyip gülüyor. Yeni müfredatta görüş alınmadı.
Atanmayan öğretmen sayısı bir milyonu aştı. O öğretmenlere tüm kamuya alımlarla birlikte mülakatsız KPSS ile seçilme sözü verdiler. Bu vaat ile oy topladılar. Bu arkadaşlar müfredat getirerek, ayrımcılığı kurumsallaştırdılar. Oy topladılar, şimdi de mülakatı kaldırmıyorlar. 86 bin öğretmen ataması dediler, 20 bin atamaya düştüler.
Kendisiyle, olumlu, verimli geçen bir görüşme gerçekleştirdik. Hem ev sahipliği için hem de görüşmedeki fikir alışverişleri, geçmiş tecrübeleri, geçmişte Türkiye siyasetinde şahit olduğu bazı gelişmelerden yaptığı kıymetli aktarımlar için, istifade ettiğimiz görüşler için kendisine teşekkür ediyorum.
Yapılan görüşmelerden sonra, eğer ortak bir açıklama yoksa, görüşme taraflardan kendi ifadelerini, paylaşabilecekleri ancak verilen cevapları paylaşmayacakları bir anlayışla sürmelidir.
CHP’nin yukarıya doğru ivmelenmesinde hakkımızı teslim etmeyen kimse yok. Nisan ayı anketleri geldi. “31 Mart seçimleri yerel seçimdir, genele yansımaz” diyenler yanıldılar.
Şu ana kadar CHP’nin “Bu Pazar milletvekili seçimleri olsa, oyunuzu kime verirsiniz?” sorusunda 1. Parti olmadığı hiçbir anket yok.
Görünen o ki, CHP’deki bu yukarıya ivmelenme, bu özgüvenli siyaset, birilerini CHP’yi yeni tartışmalara sürüklemeye, memur kılmış. Geçmişte yaptığımız hataları tekrar etmeyeceğimizi söylemiştim.
Hazır 1. partiyken işler yolunda gidiyorken, gelecek seçime daha zaman varken, aday tartışması dostumuz tarafından iyi niyetle yapılsa da bazı kötü niyetliler tarafından kışkırtılmaya çalışılsa da hiçbirimize faydası olmayan bir tartışmadır. Buradan, gelecek seçim için şimdiden aday tartışmaları başlatmanın CHP’nin ivmesini düşürmek, gücünü azaltmak, ona çelme takmaktan başka gayesi yoktur.
CHP’nin genel başkanı olarak kendi adaylığımı dayatmak, CHP’nin tarihi bir fırsatı kaçırmasını sağlamak, CHP’nin birilerinin tükenmekte olan iktidarına tekrar fırsat vermek gibi bir hata yapmayacağımdan herkes emin olsun.