CHP Milletvekili Tanju Özcan, içeriğine katılmamakla beraber hakkında bulunan 4 fezlekeyi tanıdığını ve saygı duyduğunu ifade ederek, "Ben burada bir kapı açmak istiyorum, bu kapıdan da ilk ben geçmek istiyorum ama akabinde diğerlerinin de aynı kapıdan geçerek, bağımsız Türk yargısı önünde yargılanmasını istiyorum" dedi.
CHP Bolu Milletvekili Tanju Özcan, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında, dokunulmazlığın kaldırılmasının kendisinden başlanmasını isteyerek, bunun için TBMM Başkanlığına başvuracağını söyledi. Özcan, çok sayıda milletvekili hakkındaki dosyaların Meclisin tozlu raflarında beklediğini belirterek, kendisinin de ikisi "Cumhurbaşkanı'na hakaret" olmak üzere 4 dosyasının bulunduğunu hatırlattı. Fezlekelerdeki konuların içeriğine katılmadığını ifade eden Özcan, "Bir Cumhuriyet savcısının herhangi bir konuda milletvekili ile ilgili usulüne uygun fezleke düzenleme hakkı olduğunu düşünüyorum. Yani içeriğine katılmamakla birlikte ben bu fezlekeleri tanıyorum, uyuyorum ve saygı da duyuyorum" dedi.
'GÖNÜLLÜYÜM, DOKUNULMAZLIĞIM KALDIRILSIN'
Dokunulmazlıkların kaldırılmasına kimden ve nasıl başlanacağının tartışıldığına işaret eden Özcan, şu değerlendirmelerde bulundu: "Açık çağrıda bulunuyorum; benimle ilgili fezlekelerin gereği yapılsın. TBMM Başkanlığı'na öğleden sonra da dilekçemi vereceğim. Eğer bir Cumhuriyet Savcısı benim yargı önüne çıkmamı istiyor ve elinde yeterli delili varsa, dokunulmazlığımın buna engel olmaması gerekiyor. 'Dokunulmazlığın kaldırılmasına ilk kimden, nereden başlanacak' deniyorsa işte ben buradayım; gönüllüyüm, dokunulmazlığım kaldırılsın. Yargılamamın da bir an önce yapılmasını talep ediyorum. AKP Grubu'ndan da bu konuda destek bekliyorum. Bu konuda örnek olmak istiyorum. Umuyorum ve diliyorum ki Meclis Başkanı bu çağrıma kulak verir, Meclis gündemine getirir, AKP milletvekilleri de olumlu oylarıyla Türkiye Cumhuriyeti Savcısının benimle ilgili fezlekenin gereğini yapması için dokunulmazlığımı kaldırırlar. Sadece benim dokunulmazlığımın kaldırılması yetmiyor. Çok şükür bana yöneltilen suçlamalar Cumhurbaşkanı'na hakaretten, haklarını aramak isteyen deri işçilerinin eylemine destek vermekten ibaret. Şükürler olsun ki benim terör örgütüne yardım ve yataklıktan dolayı suçlamam yok. Çok şükür ki ülkeyi yönetenlerin suçlandığı gibi zimmetten, irtikaptan, rüşvetten, kalpazanlıktan suçlanmıyorum. Evet benim dokunulmazlığım kaldırılsın ama başta bu ülkeyi yönetenlerin dosyaları da tozlu raflardan indirilsin. Ben burada bir kapı açmak istiyorum, bu kapıdan da ilk ben geçmek istiyorum ama akabinde diğerlerinin de aynı kapıdan geçerek, bağımsız Türk yargısı önünde yargılanmasını istiyorum."
'ERDOĞAN'IN EVREN'DEN YAPTIĞINDAN HİÇBİR FARKI YOK'
Özcan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 28 Ağustos 2014'te TBMM'de "hukukun üstünlüğünü koruyacağına" dair namusu ve şerefi üzerine yemin ettiğini belirterek, dün yaptığı açıklamanın tarihinin özellikle seçildiği görüşünü ifade etti. Özcan, "28 Şubat tarihi, Sayın Cumhurbaşkanı tarafından özellikle bir karşı darbe anlayışıyla yapıldı. Sayın Cumhurbaşkanı'nın 28 Şubat'ta yaptığının,12 Eylül 1980'de Kenan Evren'den yaptığından hiçbir farkı yok. 12 Eylül'de Evren yaptığı darbeyle yürütme organını tanımıyorum demişti. Sayın Cumhurbaşkanı da 'AYM kararını tanımıyorum' diyerek Evren'in yürütme organına karşı yaptığının benzerini yargıya karşı yaptı" dedi.
'DOKUNULMAZLIKLARIN KALDIRILMASI TALEBİNİN MECLİS'E GELECEĞİNİ DÜŞÜNMÜYORUM'
HDP Van Milletvekili Tuğba Hezer ile ilgili dokunulmazlık fezlekesinin Meclis gündemine gelmesi halinde tavrının ne olacağı sorusuna Özcan, şu yanıtı verdi: "Sayın Cumhurbaşkanı HDP'li milletvekillerinin dokunulmazlığının kaldırılması gerektiğini söylüyor. Cumhurbaşkanı ve AKP Grubu'nun samimi olduğunu düşünmüyorum. HDP'li milletvekillerinin dokunulmazlığının kaldırılması talebinin Meclise geleceğini düşünmüyorum. HDP'lilerin dokunulmazlıkları kaldırılır ve haklarındaki soruşturmalar genişletilirse, bunun sonunda AKP'i yetkililerin HDP'lilerin suç ortağı olma kaygısı var."
CİHAN