Yeniçağ'da yer alan habere göre CHP Sözcüsü Faik Öztrak, genel merkezde düzenlediği basın toplantısında, gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.
Öztrak'ın açıklamalarından öne çıkan başlıklar şöyle:
"GENÇLERİMİZ BECERİKSİZ BİR YÖNETİMİN ELİNDE"
"Dün 19 Mayıs 1919’un 104. yıl dönümünü kutladık. 19 Mayıs, ulusumuzun büyük önderi Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün 'Benim doğum günümdür' dediği gündür. 19 Mayıs, emperyalistlerin bölmek, parçalanmak, yok etmek istediği bir büyük ulusun, Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde, en haklı, en şanlı, en onurlu karşı koyuşunu başlattığı gündür.
19 Mayıs, işgal altındaki güzel ülkemizin kurtuluşunu, Saraylarda değil, milletimizin tertemiz sinesinde arayanların, harekete geçtiği gündür. Onun için Cumhuriyetimizin ve Cumhuriyet Halk Partisi’nin kurucusu, Gazi Mustafa Kemal Atatürk bugünü, 'Türk istiklalini, Türk cumhuriyetini İlelebet muhafaza ve müdafaa etmekle' görevlendirdiği, 'Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur' dediği gençliğimize, bayram olarak armağan etmiştir.
Büyük Önder, gençlerine umut veremeyen bir ülkenin, geleceğine de asla umutla bakamayacağını görmüştür. Ama 19 Mayıs’ın 104. yıl dönümünde, bir beceriksiz yönetimin elinde gençlerimiz işsizliğin pençesinde, her geçen gün umudunu yitiriyor.
"ÜLKEYİ ÇOK KÖTÜ YÖNETTİ, PARAMIZI PUL ETTİ"
Erdoğan şahsım hükümeti, ülkeyi çok kötü yönetti. Paramızı pul etti. Milletimizi hayat pahalılığına ezdirdi. Bu koşullarda, gençlerimiz nasıl evlenebileceğini, nasıl yeni bir hayat kuracağını kara kara düşünüyor. Karı koca çalışan genç bir çiftin bir ev, bir araba alması artık hayal oldu. Gençlerimiz evlenmeyi, bir ev, bir araba almayı geçtik, iyisinden bir telefon almayı bile zor hayal eder oldu. İş başındaki hükümet milleti unuttu, gençlerin halini görmüyor. Seslerini duymuyor. Bugün umudunu kaybeden gençlerimiz, geleceğini kurmak için başka ülkelere gidiyor.
Beceriksiz ve kibir abidesi Erdoğan, bu güzel ülkeyi yönetemediği, paramızı pul ettiği, 'Liyakat değil sadakat' diyerek, kendinden olmayanları mülakatla işsiz bıraktığı için, Saray kendilerine ikide bir parmak salladığı için, internette bant daralttığı için, ikide bir kendinden menkul edep ve insanlık dersleri vermeye kalktığı için, kendinden olmayana zulmettiği için terk ediyor.
Nasıl olsa hükümetin başının tuzu kuru, kendinin ve şürekâsının evlatları rahat, milletin evlatları, çoğu okumuş, yetişmiş pırlanta gibi gençleri geleceğini kurmak için yurt dışına giderken, anaları babaları, 'Evladımı bir daha görür müyüm' diyerek, arkalarından gözyaşı dökerken, Saray gidenlerin arkasından bir de 'Giderlerse gitsinler' diye kovalamaya kalkıyor.
"SIĞINMACILAR EKONOMİK VE SOSYAL DENGEYİ ÇATIRDATIYOR"
Bugün bu ülkede sığınmacılar sadece ekonomik dengeleri değil, sosyal dengeleri de çatırdıyor. Ülkemizin sosyal, kültürel, ekonomik alt yapısı giderek çölleşiyor. Demografik yapımız tehdit altında.
"MİLLETİN İÇİNE NİFAK SOKMANIN HESABINI VEREMEZSİNİZ"
Yatağa aç giren çocukları anlatamayan Erdoğan, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün partisine kendi kanallarında 24 saat terör karası sürmeye çalışıyor. Elindeki yaygara makineleri, millete sabah akşam bu yalanları anlatıyor. Sahte film çekiyor, sahtekarlık yapıyor. Ama millete böyle sınırsızca yalan söylemenin, toplumu böylesine hoyratça germenin bir bedeli var.
Sonunda Kütahya’da, Pazar yerinde Cumhurbaşkanlığı seçimi için çalışan partililerimiz, Orada galeyana getirilen insanlar tarafından darp edildi. Buradan hepsine geçmiş olsun diyoruz. 71 yaşındaki parti emekçimiz Naciye Hanım’a saldıran, Bu sözde milliyetçiler, CHP standındaki Türk bayrağını yerlere attılar.
Bizim partililerimiz Şerife Bacılardır, Halide Onbaşılardır, Halime Çavuşlar, Gördesli Makbulelerdir. İpten boşanmışlara pabuç bırakmaz. Ama siz keser dönüp sap dönüp, 28 Mayıs'ta devran döndüğünde, bu milletin içine soktuğunuz nifakın hesabını veremezsiniz.
"HÜKÜMETİN BAŞI VATANDAŞTAN VİZEYİ ALAMADI"
Milletimiz ilk turda adaylardan hiçbirine vize vermedi. Mevcut hükümetin başı; vatandaştan vizeyi alamadı, Partisi de önceki seçime göre 30 milletvekili kaybetti.
Büyük değişimler her zaman bir anda olmuyor. Büyük zaferler kolay kazanılmıyor. Vatandaşımız bu iş ikinci turda biter dedi. Başımızın üstünedir. Şimdi ikinci tur için yepyeni bir sayfa açıyoruz. Sahada iki aday kaldı.
Sandığa atacağın pusulanın bir tarafında, Sarayında evlatlarıyla mutlu mesut manda yoğurduna kaşık sallayıp yatarken, bu güzel ülkenin gençlerinin umutlarını bitiren, yerinden yurdundan eden, analarını babalarını kedere boğan, üstüne bir de onları kovanlar var.
"TÜRKİYE İÇİN KARAR VER"
Biz milletimize bugün, aynı milli mücadelede olduğu gibi, 'Kalk uyan, yoksa ardı hicran' diyoruz. Bu seçimde 'korktum' yok, 'kırıldım' yok, 'küstüm' yok. Biz önce seçimi alacağız. Varsa kırgınlıkları, küskünlükleri ve diğer her şeyi sonra konuşacağız. O yüzden şimdi, 'Türkiye İçin Karar Ver!'"