TRT’nin kadro yapısını etkileyen değişikliklere bir ay içerisinde iki kez gidilmesinin sebebini soran Yüksel, “TRT yanlı yayın politikaları ile AKP’nin kıskacına girmiş, bu durumdan kurtulamamaktadır. AKP iktidarı süresince yayıncılık anlayışı ilkeleri çerçevesinde sürekli olarak vurgulanan, TRT'nin artık bir devlet kanalı çizgisinde ve tarafsız yayın anlayışı içerisinde olmaması, resmen AKP'nin bir yayın organı haline getirilmiş olduğudur.” ifadelerini kullandı.
Yaşanan son gelişmelerle birlikte, AKP’nin elinde can çekişen, etik ve ahlaklı yayın ilkelerinden gittikçe uzaklaşan bir TRT görmekte olduklarını belirten Yüksel, aceleyle yapılan kadro atamalarının da, TRT’nin erken seçime hazırlandığını gösterdiğini vurguladı.
BEDEL ALMAYA HAKKINIZ YOK
Yüksel, Türkiye Radyo-Televizyon Kurumu Gelirleri Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında bir de kanun teklifi verdi. Yüksel, gerekçesinde TRT’nin tarafsızlığını yitirdiğini, sadece AKP’nin sözcülüğünü yaptığını kaydetti. Yüksel, şöyle dedi: “Oysaki Anayasa’nın 133’üncü ve 172’nci maddeleri uyarınca, devletten yardım gören haber ajanslarının tüketiciyi koruyucu tedbirler alması öngörülmüştür. TRT’nin tüm tüketicilerden ekstra pay alması ve olumsuz yayın politikası, Anayasa'nın eşitlik ilkesine aykırıdır. Halkın haber alma özgürlüğüne saygı göstermeyen bir kurum, tüm halkımızdan bedel almayı hak etmemektedir.”
Yüksel’in TBMM Başkanlığı’na sunduğu soru önergesi ve kanun teklifinde yer alan maddeler şöyle: “1- Devlet kanalı olan TRT'nin kadro yapısını etkileyen değişikliklere gidilmesindeki amaç nedir? 2- Bir ay içerisinde iki defa değişikliğe gidilmesindeki gerekçe nedir? 3- Geçici Danışma Kurulları Yönetmeliği'nde yapılan değişiklik düzenlemesi ile kadro sayısında ne kadar artış yapılmıştır? 4- Kadro sayılarındaki artışın nedeni nedir? 5- Geçici Danışma Kurullarına ataması yapılacak olan kişilerin uzmanlık alanları ve öğrenim durumları nelerdir? Bu kurullara ataması yapılacak olan kişilerin kaçı lisans ve kaçı yüksek lisans mezunudur? 6- Bu değişiklikler ile yapılan eleman artışının yayıncılık anlayışına katkıları ne olacaktır? 7- Söz konusu yönetmeliklerin seçim süreci sonrası hükümet kurma çalışmaları tamamlanmadan mevcut hükümet tarafından ivedilikle çıkarılıp yeni kadroların işe alınması uygun mudur? Bu tür tasarrufların etik olmayan kadrolaşma hareketi olarak yorumlanacağı düşünülmemiş midir? 8- Kadro sayısındaki bu aceleci artırımın, son günlerde ortaya çıkan erken seçim şartları gibi durumlarda AKP dışındaki diğer siyasi partilerin seçim çalışmalarına karşı olumsuz ve haksız bir karar olarak yorumlanacağı düşünülmemiş midir? Bu karar, bir devlet kanalının temel amacı olan yayın eşitliği ve tarafsız yayıncılık anlayışı ilkesine ters düşmemekte midir?”
CİHAN