CHP Genel Başkan Yardımcısı Selin Sayek Böke, Diyarbakır ve Sur'da yaptığı incelemelerin ardından İzmir'de basın toplantısı düzenledi. Böke, Çanakkale'de, 18 Mart Üniversitesi aski rektörü ve öğretim üyesi Prof. Dr. Sedat Laçiner'in 'paralel paranoya' nedeniyle gözaltına alınmasına tepki gösterdi.
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Selin Sayek Böke, geçtiğimiz cuma günü 5 kadın milletvekiliyle birlikte Diyarbakır'da incelemelerde bulundu. Böke, Diyarbakır izlenimlerini ve partisinin terör sorununun çözümü için hazırladığı 'üçüncü yol' fikrini paylaştı.
Partisinin İzmir İl Başkanlığı'nda konuşan Selin Sayek Böke, "Diyarbakır'ın hayat damarları kesilmiş. Sur bölgesinin kapatılmış olması yaşamı durdurulmuş olmasından dolayı bölge halkının vatandaşların yaşadığı sıkıntıları bizzat cuma günü görme fırsatımız oldu. Terör ve şiddetin genel sarmalı içerisinde çocuklar, gençler, kadınlar, anneler, babalar herkes bu coğrafyada bir şiddet altında eziliyor. Sur bölgesinden göç etmek zorunda kalmış kendilerinin ama en önemlisi çocuklarının güvenliğinden endişe eden, çocukların en temel ihtiyaçları olan gıdaya, sağlığa, eğitime erişimden endişe duyan anneler de şiddet mağduru." dedi.
"BU ÇILGINLIĞA BİR SON VERMEMİZ LAZIM"
"Bizlerin artık bu işi çözme konusunda ciddi bir adım atmamız ve bu çılgınlığa bir son vermemiz gerekiyor" diyen Selin Sayek Böke, CHP'nin sorunun çözümü için ortaya attığı 'üçüncü yol çözüm' önerisini şöyle aktardı; "CHP, bu çığlığın bitmesi için çok açık bir yol haritası öneriyor. Üçüncü yol mümkün. Türkiye şimdiye kadar toplumsal barış sorununu çözmek için iki yol denedi. Birinci yol, toplumsal barış sorununu bir güvenlik sorunu olarak düşündü, güvenlik sorunu olarak tanımladığı içinde güvenlikçi politikayla çözmek yönünde 30 yıl Türkiye bir mücadele verdi. Bu 30 yılın sonunda bir adım dahi ilerlemedik, akan kan durmadı. İkinci yol başarısızlığa uğrayan AKP süreciydi (çözüm süreci). Bu süreç toplumsal barışı terör örgütü ve hükümet arasındaki müzakerelere indirgedi. Toplumu ve siyaseti sürecin tamamen dışında bıraktı. Bu yöntemi AKP tasarladı. Bu ikinci yolun başarısızlığa uğradığı artık çok açık. Biz CHP olarak bu üçüncü yolla barışı toplumsallaştıracak, toplumu birbiriyle barıştırırken bunu kalıcı kılacak adımları içeren bir dizi siyasi adım öneriyoruz. Bu işin çözümü siyasetten meclisten geçiyor. Buradan açık çağrı yapıyoruz; gerçekten toplumu barıştırma niyetiniz varsa, gerçekten siyaset bir çözüm üretecekse o zaman işte CHP'nin bu üçüncü yolunda gelin buluşalım. Üçüncü yol bu çılgınlık haline son vermek için önce mecliste bir toplumsal mutabakat komisyonu kurmaktan geçiyor. Her siyasi partinin siyasi taleplerini bu zeminde tartışması gerekiyor. Meclis siyasetin müzakere edildiği zemindir. Bu toplumsal mutabakat komisyonunun kurulması işte üçüncü yol çözümünün ilk ve önemli adımıdır. Ama siyaset tek başına bu sorunu çözemez. Siyasetin toplumu da siyasete davet edeceği bir mekanizmanın, toplumsal mutabakat komisyonu mecliste çalışırken bu meclisle eş zamanlı çalışacak meclis dışından ortak akıl heyeti kurulması önerisi vardır. Bu ortak akıl heyeti sakın ha akil adamlar heyetiyle karıştırılmasın. Akil adamlar heyeti ikinci yolun çöküşünün bir emaresidir. CHP'nin üçüncü yolda önerdiği ortak akıl heyeti sivil toplum kuruluşlarının, toplumun dışarıda kalmış tüm kesimlerini dahil eden ve siyasete sesini duyurmak isteyen toplumsal bir mekanizmanın inşasıdır. işte üçüncü yol, toplumsal mutabakat komisyonu, ortak akıl heyeti ve gerçekleri araştırma komisyonu ile kapsamlı kalıcı barışı inşa eden bir yöntemdir" dedi.
"TÜRKİYE HER TÜRLÜ PARANOYADAN KURTULMALI"
Çanakkale'de, Prof Dr. Sedat Laçiner'in bir grup vatandaşla birlikte 'paralel paranoya' nedeniyle gözaltına alınmasına tepki gösteren Selin Sayek Böke, "Türkiye'nin her tür paranoyadan kurtulması gerekiyor ama paranoyadan kurtulmanın en önemli yöntemi bilginin açıkça paylaşıldığı, özgürce konuşulduğu bir ortamdır. Basının özgürlüğünün sınırlanması Türkiye'de artık insan hakları ihlallerini de yanında getiren bir olguya dönüştü. Türkiye'de bu paranoyalar bitmediği sürece Türkiye'nin kalkınması, refah içinde birlikte yaşaması da mümkün olmayacaktır. Biz hep birlikte yaşayacaksak eğer o zaman bu paranoyaların olmadığı, birbirimizin farklılıklarından zenginleşebileceğimizi yeniden hatırladığımız günleri inşa etmemiz gerekiyor. Ben Sedat Laçiner'in tutuklanmasından bir akademisyen olarak değil, bir Türkiye vatandaşı olarak kaygı duyuyorum. Çünkü farklılıklara tahammülü olmayan bir yönetim toplumu barıştıramaz. Oysa bugün konuştuğumuz tablo toplumun barışmasının çok elzem bir ihtiyaç olduğudur. Bu elzem ihtiyacı karşılayacak en önemli şey de özgürce birbirimizin farklılıklarını konuşabildiğimiz ve bununla birlikte yaşayabildiğimiz bir Türkiye inşasıdır. Bütün bu adımlar bizim için endişe verici" ifadelerini kullandı.
CİHAN