Tanal Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, "Haşmet bey, ülkeye adalet, demokrasi, huzur ve bereket gelsin, kavurucu sıcağın altında hamallık yapmaya razıyım. Koltuk sevdamız yok. Ama iktidar değiştiğinde bakanlık koltuğuna oturduğumuzda, bizi ilk tebrik edecek, övecek kişinin siz olacağına eminim!" ifadesini kullandı.
Babaoğlu yazısında şunları yazmıştı:
"Alem insanlarız vesselam... Bildiğimiz şeyleri bilmiyormuş gibi yapmakta, şaşılmayacak şeylere şaşırmakta üzerimize yok! Eski subay CHP vekili Dursun Çiçek bir özel tv yayınında "Millet ittifakı seçim kazanırsa HDP'lilere bakanlık verilebilir" dedi diye hop oturup hop kalkıyoruz.
E ne bekliyordunuz arkadaşlar?
Artık şunu bilsek diyorum... HDP yarın kendini fesh etse bile farketmez; CHP'nin iktidara gelmesi HDP'nin de iktidar olmasıdır.- Aralarındaki bağ küresel bir planın sonucudur; damardan birleştirildiler.
CHP öyle kolay kolay bu plana ve arkasındaki odaklara sırtını dönemez, bir çırpıda "oyun"dan çekilemez.
Bir de Dursun Çiçek'in sözlerini "kirli ittifakı deşifre etti" diye yorumlayan arkadaşlar var...
Bu uğursuz ittifakın şifrelerle gizlenmiş bir yanı var mı ki, şimdi deşifre olsun!
"HDP'lileri bakan yapacak" kafaya geldiler diye tedirgin olup öfkelenmeyi anlıyorum. Fakat şunu da hesaba katın! Misal bu ya...- Kabineye HDP'lileri almasalar ama Canan Kaftancıoğlu'nu, Sezgin Tanrıkulu'nu, Faik Öztrak'ı, Özgür Özel'i, Engin Özkoç'u alsalar ne dersiniz? Toma'ya tırmanma şampiyonu Mahmut Tanal bakan olsa mesela?Ehven-i şer sayacak değilsiniz ya! Bu zatların politika serüvenlerini, sözlerini, eylemlerini bir gözünüzün önünden geçirin bakalım...
Böyle bir kabine tablosu karşısında "Eh, HDPliler yok kabinede, hiç değilse devletin ve milletin bütünlüğüne kastetmediler" deyip rahatlayabilir misiniz? Cevap belli: Hayır! O halde Dursun Çiçek'in attığı oltanın çevresinde dolanmanın anlamı yok!"