Bolu'nun Gerede ilçesinde önceki gece Uğur Aydemir tarafından bıçaklanarak öldürülen Dilay Gül, Bursa'nın Gemlik ilçesinde toprağa verildi.
CHP Bursa Gemlik Gençlik Örgütü üyesi olan Dilay Gül, erkek arkadaşıyla telefonda konuştuğu gerekçesiyle Uğur Aydemir tarafından vahşice öldürülmüştü. Olay gecesi 'başım ağrıyor' diyerek izin alıp dersten çıkan ve sonrasında vahşi cinayete kurban giden Dilay Gül'ün cenazesinde gözyaşları sel oldu.
Dilay Gül için CHP Gemlik ilçe binasında toplanan grup Gemlik Cemevi'ne doğru yürüyüşe geçti. CHP milletvekillerinin de hazır bulunduğu grup 'kadın katillerine indirim değil, ağırlaştırılmış müebbet' yazılı pankart taşıdı. Grup, 'asla yalnız yürümeyeceksin' sloganları attı. Hünkar Hacı Bektaş Veli Dayanışma ve Yardımlaşma Derneği Gemlik Cemevi'nde kılınan cenaze namazının ardından helallik alındı. Dilay Gül'ün cenazesi önce kadınlar tarafından bir süre taşındı. Cenaze sırasında Sait Çiftçi, son nefesine telefonda şahit olduğu kız arkadaşı Dilay Gül'ün resmini cenazenin önünde taşıdı. Belli bir süre kadınların omuzlarında getirilen Dilay Gül, ardından götürüldüğü Gemlik şehir mezarlığında toprağa verildi.
Cenaze sırasında tabuta sarılan Dilay Gül'ün babası Ekrem Gül ve yakınları gözyaşlarına boğuldu. Dilay Gül'ün annesi Tülay Çiftçi fenalaştığı için hastanede destek tedavisi gördüğü belirtildi.
"SON ÇIĞLIKLARINA ŞAHİTLİK ETTİM"
Cenaze sırasında Dilay Gül'ün telefonda en son konuştuğu kişi olan ve vahşi cinayete anbean tanıklık eden arkadaşı Sait Çiftçi, "Kendisi ile en son saldırı anına kadar konuşuyorduk. Saldırı anında ise çığlıkları duydum, sonra telefon kapandı, bir süre çaldı açmadı, zaten ben hemen onu tekrar aradım, sonra arkadaşını aradım. Arkadaşı da meşgul olunca o dakika içinde polisi aradım." dedi.
Daha sonra diğer kız arkadaşlarını arayarak yardıma gitmesini istediğini anlatan Çiftçi, "Ancak onlar da korktu gece karanlık olduğu için. Okulla yurdun arası birkaç yüz metre ve ıssız yolda tek başına yürüyor. Okuldan çıkınca ben kayıt cihazını açıyordum, çünkü arabayla bekleyenler oluyordu, kaçıranlar olur da diye öyle bir şey olursa plakası falan alınarak polise bildirelim diye." şeklinde anlattı.
Telefonda konuşurken Dilay Gül'e yanında kimsenin olup olmadığını sorunca "Uğur var" dediğini anlatan Sait Çiftçi, şöyle devam etti: "O çocukla arkadaşlıkları yoktu, çünkü çocuk çok laubali ve kızlara askıntı olan bir tipti. Sadece Dilay'a değil, diğer kızlara da aynı davranıyordu. Sonra Uğur ona bir şeyler söyledi ve Dilay da ona 'bunu sonra konuşalım, hatta hiç konuşmayalım, ben senin aradığın insan değilim, zaten yurda yaklaştım Uğur sen de gidebilirsin.' dedi. Sonra ben ona 'seni seviyorum' dedim, o da 'ben de seni aşkım' deyince, çocuk 'sevgilinle mi konuşuyorsun, sevgilin mi var' deyince 'evet' dedi, 'sevgilim var, sevgilimle konuşuyorum' deyince. O da 'kusura bakma' dedi. Sonra saldırdı ve çığlık sesleri duyuldu. En son bırak dedi ve telefon kapandı." şeklinde cinayetin son anlarını anlattı.
Uğur Aydemir'in bütün kızlara askıntılık yaptığı ve yurtta esrar içerken ayaklandığı için atıldığını belirten Sait Çiftçi sözlerini şöyle tamamladı: "Otopsiden sonra teşhis etmek için ben gördüm. Yüzünde ve ellerinde, boynunda kesikler vardı. Boğazını kesmiş, saldırmış. Canice bir şekilde katledildi. Bazıları çocuğun erkeklik onuruyla oynadığını söylüyor. Dilay onu çok nazik şekilde reddetmiş. Hem kaba bir şekilde reddetse ne olur, bir insan birini reddedemez mi?"
Olay, önceki gece saat 22.30 sıralarında Abant İzzet Baysal Üniversitesi Gerede Meslek Yüksekokulu'nun önündeki Osmanlı Caddesi'nde meydana geldi. Gerede ilçesinde üniversite öğrencisi 21 yaşındaki Uğur Aydemir, 'platonik aşık' olduğu sınıf arkadaşı 21 yaşındaki Dilay Gül'ü erkek arkadaşıyla telefonla konuşurken görünce bıçakla öldürmüştü. Defalarca bıçakladığı genç kızın en son boğazını keserek öldüren Uğur Aydemir, olaydan sonra kaçmıştı. Vahşi cinayeti telefonda dinleyen Dilay Gül'ün erkek arkadaşı telefondaki sesi polislere dinletince Uğur Aydemir kısa sürede yakalanmıştı. CİHAN