BirGün'den Deniz Güngör'ün haberine göre attıkları her adımda laik ve bilimsel eğitimden uzaklaşan Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) Resmi Gazete’de yayımladığı yönetmelik ile eğitime bir darbe daha vurdu. Bakanlık, Kurum Açma, Kapatma ve Ad Verme Yönetmeliğinde değişiklik yaparak ile çocuk işçiliği meşrulaştırdıkları Mesleki Eğitim Merkezleri’nin (MESEM) açılmasını kolaylaştırdı.
Yeni yönetmeliğe göre, işbirliği protokolleri kapsamında kurum, kuruluş ve işletmelere ‘okul’ açma kolaylığı sağlandı. Buna göre işletmelere ait bina, fabrika veya tesisler ile organize sanayi bölgeleri, Ar-Ge ve üretim merkezlerinin fiziki koşulları sağlaması durumunda ‘okul’ açılabilecek.
MESEM’lerin ve Mesleki Teknik Anadolu Lisesi’nin (MTAL) açılmasını kolaylaştıran Bakanlık, olgunlaşma enstitüleri için gereken 100 bin ilçe nüfusu 200 bine çıkararak enstitülerin açılmasını zorlaştırdı. Aynı zamanda aynı yönetmeliğe göre, üstün zekâlı çocukların eğitim aldığı Bilim ve Sanat Merkezleri (BİLSEM), 20 öğrencinin altına düşünce kapatılacak.
Bakanlığın yayımladığı yönetmeliğe tepki gösteren eğitimciler, “MEB, yapboz uygulamasında ısrarcı” denildi.
KAYNAKLAR SERMAYEYE
Eğitim Uzmanı Özgür Bozdoğan, “Yönetmelik değişikliği ile bu kurumlara bulundukları fabrikaların, işletmeler veya binaların içerisinde MTAL ve MESEM açmaları konusunda kolaylık sağlandı. MTAL ve MESEM’lere devam eden öğrencilere MEB maddi destek sağlıyor. Kamu kaynaklarını özel kurumlara transfer ediyor ve transferi çok daha kolaylaştı” dedi. “Okul olarak açılıyor ancak bunlar birer okul değil” diye konuşan Bozdoğan, “Öğrencilerin burada çıraklık gibi deneyimleri elde ettikleri yerler. Buraların okul statüsünde bulunması mümkün değil. Ancak bu yönetmelikle fabrikalarda okul adı altında bölümler açılacak ve buralarda çalışan çocuklar buraya öğrenci olarak kaydedilecek, kamu kaynakları transfer edilecek. Bu kaynakların kamu okullarında kullanılması gerekiyordu” ifadelerini kullandı.
‘YAPTIK OLDU’ ZİHNİYETİ
MEB’in eğitimdeki yapboz uygulamasında ısrarcı olduğunu ifade eden Eğitim Sen Yüksek Öğretim ve Eğitim Sekreterimiz Evrim Gülez, “Öğrencilerimizin ve eğitim emekçilerinin haklarını ve çıkarlarını gözetmek yerine, sermaye çevrelerinin ve siyasi iktidarın çıkarlarını korumaya çalıştığınızı da çok iyi biliyoruz. Ancak unutulmamalıdır ki eğitim hizmeti süreklilik, ciddiyet ve planlamanın yanı sıra hakların korunmasını ve güçlendirilmesini ister. Bunların hiçbirini taşımayan bu düzenlemenin tüm gücümüzle karşısında duracağız” dedi.