Samimiyet şart
Arkadaşınızın 10 yaşındaki kızı ya da oğluyla tanıştınız. İçtenlikli bir iletişim kurmak için 10 yaşındayken nasıl olduğunuzu hatırlamanız gerekmiyor. Onun da sizin gibi kendine özgü kişiliği, ilgi alanları ve içgörüsü olduğunu bilin. Samimiyetle, sıcakkanlı bir şekilde ve gerçekten merak ederek konuşursanız yeni bir arkadaş edinebilirsiniz.
Tıpkı yeni tanıştığınız bir yetişkinle olduğu gibi, sohbeti nasıl başlatacağınızı bilemeyebilir, zorlanabilirsiniz. Ucu açık bir konudan bahis açmak özellikle konuşmaya teşvik eder.
Sofradaysanız, en sevdiği içeceği sormak işe yarayabilir. Ya da son zamanlarda komik bir hayvan videosu izleyip izlemediğini sorabilir, size anlatmasını ya da göstermesini isteyebilirsiniz. Hangi video oyunlarını sevdiğini sormak da iyi bir başlangıç olabilir.
Abes sorulardan kaçının
Öyle ya, Fenerbahçe forması giymiş bir çocuğa, ‘Fenerbahçeli misin?’ diye sormak abes değil mi? Hele de akabinde Fenerbahçe hakkında ne kadar bilgili olduğumuzu gösteren bir söylev çekiyor ya da neden Galatasaraylı olması gerektiğini anlatıyorsak çocuk sıkılıp sıvışmasın da ne yapsın.
Çocuklarla diyalog kurmak için sorunun biçimini değiştirmek de işe yarar. Silverman, “’Okul nasıl?’ yerine, ‘Müdür olsan, kesinlikle değiştireceğin şey nedir?’ diye sorabilirsiniz” diyor: “Daha ilginç bir soru olduğu için, kuru bir ‘iyi’den fazlasını duyacağınız kesin.”
Muhabbet etmek için bağ kurmak gerekir, bağ kurmak için de ortak yönlerinizi bulmak. Soru sormanın en güzel yanı, ortak yönleri bulmaya yaraması. Kutu oyunu Monopoly gibi bir ortak ilgi alanından bahis açmak ya da patates kızartmasını reçele batırıp yemenin lezzetli mi yoksa iğrenç mi olduğuna dair küçük bir çekişme konusu yaratmak işe yarayabilir.
İyi takip soruları sorun
Birçok yetişkinin hata yaptığı yer burası. Bir çocuğun ne söyleyeceğini gerçekten dinlemek ve ilgili bir devam sorusu sormak yerine, kendileri hakkında uzun bir hikâye anlatırlar veya daha da kötüsü, alakasız bir başka soruyla tuhaf bir devamsızlık yaratırlar. İyi bir takip sorusu sormak alçakgönüllülük ve aktif dinleme gerektirir.
Çocuklar da yetişkinler gibi kendi ilgi alanlarına ve uzmanlıklarına sahip bireylerdir ve tıpkı başka bir yetişkinle sohbetinizden öğrendiğiniz gibi onlardan da bir şeyler öğrenebilirsiniz. Klinik psikolog Morgan Eldridge, “Çocuklar doğaları gereği benmerkezcidir ve sevdikleri şeyler hakkında konuşmayı severler” diyor; “Pokémon kartları hakkında hiçbir şey bilmiyorsanız, onlardan size anlatmalarını isteyin.”
Vücut dili ve ses tonunu es geçmeyin
Bir çocukla konuşuyorsanız, fiziksel olarak onların seviyesine inin ki tepeden bakıyor gibi olmayın; diz çökerek konuşun. Gülümseyin, göz teması kurun ve cep telefonunuzu da cebinizde tutun.
Yumuşak bir ses tonuyla konuşmak iyidir ama yetişkinlerle konuştuğunuzdan farklı konuşmaya -çocukmuş gibi davranmaya- gerek yok.
Bir çocuk için rahat bir konuşma ortamı yaratırken güvenliğini de düşünmelisiniz. Bir yetişkin ve bir çocuk arasında doğal bir güç dengesizliği vardır, özellikle birbirinizi iyi tanımadığınızda ve yetişkin olarak ilişkinizin ve konuşmanızın içeriğinin çocuğun yaşına uygun olmasını sağlamaktan siz sorumlusunuz. Psikoterapist Tina Payne Bryson, “Çocukların kendilerini güvende hissetmeye ve gerçekten görülmeye ihtiyaçları var” diyor. “Gülümsemek ve rahat bir duruşta olmak, güvenlik hissine hitap eder, bağ kurma sinyali verir.”
Bırakın onların coşkusu yol göstersin
Bryson’a göre “Yetişkinler daha mantıklı ve çözüm odaklı. Oyun oynamanın nasıl bir şey olduğunu unuttuk.”
Şakacı yönünüzü yeniden keşfetmek için her zaman açık uçlu, hatta saçma sapan sorular sorabilirsiniz: “Yalnızca üç çeşit yemek sunan bir restoran açacak olsaydınız, bunlar ne olurdu? Hangi ünlü tüm zamanların en havalı stiline sahip? Sivrisinek boyutunda 50 timsahla mı yoksa timsah boyutunda bir sivrisinekle mi savaşmayı tercih edersin?” gibi.
Coşkularını göz ardı etmeyin
Bir çocuk basketbolu seviyor ama siz sporla ilgilenmiyorsanız, ondan size tüm zamanların en sevdiği oyuncusunu anlatmasını isteyin. Biyoloji dersinde bir şey öğrendilerse onlara sizin o konuda ne kadar bilgili olduğunuzu göstermeye çalışmayın; bunun yerine onları öğrendiklerini paylaşmaya teşvik edin.
Silverman, “Bir güç dengesizliği var ve yetişkinler bu durum sanki çocukları küçümsemelerine izin veriyormuş gibi davranıyor” diyor. Lafı onlardan alıp siz konuşmaya başlarsanız veya dikkatinizin dağılması gibi bir hata yaparsanız, fark eder etmez bunu kabul edin, özür dileyin ve yönlendirin. Her zaman şöyle diyebilirsiniz: “Az önce ara verdim, üzgünüm. Yaz kampı hakkında ne diyordun?” Sonrasında da yanıtı dinleyin tabi.
Kendiniz olun
Utangaç, çekingen ve sessiz biri de olabilirsiniz. Endişelenmeyin. Çocuklar da bir sohbette endişeli hissetmenin nasıl bir şey olduğunu bilirler. Kendinizi sohbet etmeye zorlamayın.
Bazen de bir çocuk bir yetişkinle konuşmaktan çekinebilir, gergin olabilir. Başınıza geldiğinde mahcubiyet hissettiğiniz ama aslında komik olan bir olayı anlatmak, kırılganlığınızı göstermek işe yarar. Bryson ne zaman çekingen bir çocukla diyalog kurmak istese çocukken bir fare tarafından ısırıldığı anısını anlattığını söylemiş. “Sonra çocuklar da bana hayvanlarla ilgili kendi başlarına gelen olayları anlatırlar” diyor; “Pek çok yetişkin otorite figürüdür, mahcubiyet yaşadığınız, savunmasız hissettiğiniz ya da utangaçlık çektiğiniz bir durumu paylaşmak bizi daha erişilebilir hale getirebilir.”
Çocuklar sohbet etmemeyi, sessiz kalmayı tercih ederlerse arkadaşça bir sessizliği paylaşmakta da sorun yok. Bryson, “Bir veya iki soru sordunuz ama sohbet koyulaşmıyorsa, bu o anda soru sorulmasını istemiyor demek olabilir” diyor. Sessizlikten rahatsız değillerse, siz de olmamalısınız.
Ortak ilgi alanlarınıza geri dönün
Voleybol takımına mı gireceğini söylemişti? İdmanların, maçların nasıl geçtiğini sorun. Süper kahramanlara sevginiz mi ortak noktanız? Son Örümcek Adam filmini izlemişse hakkında ne düşündüğünü sorun.
Birlikte zaman geçirdiğiniz bir çocukla tekrar görüşeceğinizi önceden biliyorsanız, onlara yüz yüzeyken konuşabileceğiniz bir şey de gönderebilirsiniz. Bryson yakın zamanda bir arkadaşının 13 yaşındaki oğlunu ağırlamış. Ziyaret öncesinde Instagram’dan bazı komik köpek videoları göndermiş ki, görüştüklerinde sohbet başlatacak konu olsun, bağ kurmak kolaylaşsın.
Yaş farkı ne olursa olsun, sohbet etmek ve arkadaş olmak için ortak ilgi alanlarından yararlanmak, iyi sorular sormak ve dikkatinizi o kişiye vermek gerekir. Bir kez arkadaş oldunuz mu da artık sohbet etmek kolaydır.
Charley Locke'un, Vox için yazdığı makalenin çevirisi