Uluslararası Gazetecileri Koruma Derneği (CPJ), Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın kendisine yönelik eleştirileri 'hakaret' sayarak dava etmesini sert bir şekilde eleştirdi.
New York merkezli kurum, "eleştirilere karşı toleranssız" diye nitelediği Erdoğan'ın başbakanlığının üçüncü döneminde Türkiye'de 60'tan fazla gazetecinin demir parmaklıkların arkasında olduğunu hatırlattı. CPJ adına açıklamayı kaleme alan Avrupa ve Avrasya Koordinatörü Nina Ognianova, içeride tutulan gazetelerin bugün çoğunun serbest bırakıldığını ifade etti. Ognianova, "Ancak gazeteciler bugün başka tehdit ile karşı karşıya" diyerek Türk Ceza Kanunu'nun 299 sayılı maddesinin Cumhurbaşkanı'na basın yolu ile hakaret edildiği takdirde dört yıl hapis cezasına hükmettiğine işaret etti.
ERDOĞAN, 7 AYDA ŞAHSINA YÖNELİK HAKARET GEREKÇESİ İLE 236 DAVA AÇTI
Erdoğan'ın cumhurbaşkanlığının 7 aylık döneminde kendisine hakaret suçlaması ile 105 sanık için 236 dava açtığına işaret eden Ognianova, bu verilerin Adalet Bakanlığı'na ait olduğunu vurguladı. Davalılar arasında gazetecilerin yanı sıra lise öğrencileri, bilim insanları, sanatçılar, aktivistler ve hatta eski Türkiye güzelinin bile olduğunu aktaran Ognianova, 299 sayılı ceza kanunun 1926 yılında çıkarıldığını ancak Erdoğan'ın hiçbir selefinin bu kadar çok dava açmadığına dikkat çekti.
Geçtiğimiz Ekim ayında CPJ olarak Ankara'da Erdoğan ile bir araya geldiklerinde kendilerine, "Medyaya hakaret etme özgürlüğünü kimse vermemiştir." dediğini hatırlatan Ognianova, "Bunu söylerken, kimin bir eleştiriyi hakaret sayabilme yetkisine sahip olduğuna da açıklık getirmedi." diye eleştirdi.
Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar, Hürriyet'in Washington Temsilcisi Tolga Tanış ve Birgün Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Barış İnce'nin de içinde olduğu 20 gazetecinin Erdoğan'a hakaret etme suçlaması ile davalık olduğunu belirten deneyimli koordinatör, 17 Haziran'da Today's Zaman Gazetesi genel yayı yönetmeni Bülent Keneş'in attığı bir tweet nedeniyle Erdoğan'a hakaret suçlamasıyla 21 ay hapis cezasına çarptırıldığını hatırlattı. Yazıda, Keneş'in hapis cezasının 5 yıl süre ile aynı suçu (hakareti) işlememek kaydıyla da ertelendiğini dile getirdi.
Gazeteci Mehmet Baransu'ya yine attığı tweetler nedeniyle Erdoğan'a hakaret suçlamasında 10 ay hapis cezası verildiğini belirten Ognianova, Baransu'nun içeride olmasına rağmen mesleği ile ilgili iki konudan dolayı da yetkililerin soruşturma açmasını eleştirdi.
CPJ: DAVALARI GERİ ÇEKİN
Gazeteciler hakkında açılan davaların sonuçlanıp hapis cezasına dönüşmeden geri çekilmesi çağrısında bulunan Ognianova, "Sürekli mahkemelerde ifade ettikleri fikirlerini savunmak zorunda bırakılmaları, gazetecilerin işlerini yapmasını engellemek demektir." dedi.
Ognianova, Türkiye'de basına karşı uygulanan baskıların anlatıldığı 'Personal non Grata' adlı belgeselde Can Dündar'ın (her gün mahkemeye gitmek) gazetecilerin işlerinin bir parçası haline geldi." sözlerine dikkat çekti. Ognianova, yine Dündar'ın, "Her eleştiriyi kendisine hakaret olarak algılayan bir Cumhurbaşkanımız var… Hayatımızın yarısı etkin bir şekilde mahkemelerde heba ediliyor." sözleriyle açıklamasını noktaladı. CİHAN