Çukurova Üniversitesi (ÇÜ) Türkoloji Araştırma Merkezi bünyesinde 'Adana Halk Kültür Evi' olarak hizmete açılan Adana'nın kültür ve sanat hayatına ev sahipliği yapan mekânda, konusunda uzman konuklarla söyleşiler devam ediyor. Konusunda uzman kişilerin farklı konularda bilgiler verdiği söyleşilerde bu haftaki konu Halet Çambel'di.
Etkinliğin açılış konuşmasını yapan Çukurova Üniversitesi Türk Dili Edebiyatı Öğretim Üyesi ve Türkoloji Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Deniz Abik, Halk Kültür Evi'nde düzenleyecekleri birçok etkinlikte Adanalılarla konusunda uzman konukları buluşturmaya devam edeceklerini söyledi.
'Halet Çambel ve Kartepe' konusuyla Çukurova Üniversitesi Adana Halk Kültür Evi'ne konuk olan Mimar Erol Doğan, konuşmasına ünlü arkeoloğun gerçek isminin Prof. Dr. Zehra Halet Çambel Çakırhan, olduğunu hatırlatarak başladı. Çambel'in iyi bir akademisyen ve arkeolog olduğunu belirten Mimar Doğan, 'Karatepe' denilince akla il gelen ismin Halet Çambel olduğunu söyledi. Mimar Doğan "Bölgemizde 1946 yılından bu yana kazılarda ve araştırmalarda bulunan Halet Çambel'i sohbet ortamında anmak ve anlatmak için ilk Hitit alfabesinin okunmasının 100. yılına denk gelmesi benim için ayrı bir heyecan oldu." dedi.
Akademisyenlerin yanı sıra öğrenciler ile sivil toplum kuruluş temsilcilerinin de katıldığı toplantı sonunda Prof. Dr. Deniz Abik, Mimar Erol Doğan'a katılımlarından dolayı teşekkür belgesi takdim etti.
Halet Çambel ile uzun yıllar birlikte çalışan Mimar Erol Doğan daha sonra Çukurova Üniversitesi Arkeoloji öğrencileriyle de bir araya geldi. Mimar Doğan'ın, 'Halet Hoca-Karatepe: Mars'a Uzanan Bir Süreç' adlı konferansına öğrenciler yoğun ilgi gösterdi. ÇÜ Fen-Edebiyat Fakültesi Makbule-Halil Avcı Toplantı Salonu'ndaki konferansta Mimar Erol Doğan, Halet Çambel'in Karatepe'de özverili çalışmalarını ve Mars'ta bir yere Karatepe adının verilmesiyle ilgili sürece değindi.
ÇÜ Arkeoloji Bölüm Başkanı Doç. Dr. Rukiye Akdoğan ise "Halet Hocanın 98 yıllık hayatında Karatepe'deki önemli çalışmaları sayesinde, bugün Karatepe'nin kabartmalar ve çift dilli yazıtlarıyla birlikte günümüze ulaşabilmesi sağlanabilmiştir." dedi.
CİHAN