Silah taşıdığı belirtilen TIR'lar manşetinden dolayı tutuklanan gazeteciler Can Dündar ve Erdem Gül, İstanbul 7. Sulh Ceza Hakimliği'nin kararıyla önceki gün Silivri Cezaevi'ne gönderilmişti. Cumhuriyet, Can Dündar ve Erdem Gül için birinci sayfadan bildiri yayınladı. Öldürülen gazetecilere de atıf yapılan bildiri şöyle:
"İki arkadaşımız, Genel Yayın Yönetmenimiz Can Dündar ve Ankara temsilcimiz Erdem Gül tutuklandı.
Şaşırmadık. Öfkemizi aşıp işimize bakacak, halkın gerçekleri öğrenme hakkını, kapalı kapılar ardında dönen dolapları gün ışığına çıkarma ödevimizi sürdüreceğiz.
Uğur Mumcu'yu, Ahmet Taner Kışlalı'yı, Bahriye Üçok'u, Muammer Aksoy'u, Onat Kutlar'ı kalleş pusularda aramızdan aldıklarında bile öfkemizi bastırmayı başardık. Cumhuriyet'in, "gazete gibi gazete"nin yapması gerekeni yaptık. Ara vermeksizin habercilik görevimizi sürdürdük.
Yine öyle yapıyoruz, yine öyle yapacağız...
İki arkadaşımızın tutuklanma gerekçelerini tartışmaya bile değer bulmuyoruz. Kendilerini istisna tutup bizleri baskılamak için çıkardıkları kanunlara bile sığdıramıyorlar bu alıkoymayı. Elbette hakkımızı, evrensel hukukun bütün olanaklarını eksiksiz olarak kullanacağız. Tutuklama kararlarının ve izleyecek sürecin şimdiden hukuk dışına düştüğünün bilincindeyiz. Asıl amacın özgür medyayı susturmak, basın özgürlüğünü yok etmek, bizi yıldırmak, bize boyun eğdirmek olduğunu iyi biliyoruz.
Ne mutlu Can Dündar'a, ne mutlu Erdem Gül'e ki hırsızlara, vurgunculara, yolsuzluklara karşı onurlu, dürüst bir gazetecilik yaptılar; halktan gizlenmek istenen kirli, karanlık işleri, uygulamaları yazdılar. Gazetecilik, sadece gazetecilik yaptıkları ve bunu iyi yaptıkları için tutuklandılar. Arkadaşlarımızla övünüyoruz.
Ne mutlu bize ki böyle iki arkadaşımız var. Ne mutlu bize ki Cumhuriyet bağrında daha nice Can Dündar'lar, Erdem Gül'ler barındırıyor.
Bilinsin ve hiç unutulmasın isteriz: Biz Cumhuriyet'iz, boyun eğmeyiz...
Cumhuriyet"