Algı operasyonlarının son adresi Konya oldu. Konya Cumhuriyet Başsavcılığı, devleti 350 milyon lira zarara uğratmaktan 170 yıl hapse mahkûm olan Nusret Argun’un şikâyetini esas aldı. Konya’nın tanınmış hayırsever işadamlarının da aralarında bulunduğu 66 kişi hakkında gözaltı kararı çıkarıldı.
Manisa’da yardım derneklerine ‘makul şüphe’ gerekçesiyle yapılan operasyonların ardından yeni bir skandal yaşandı. Konya merkezli başlatılan yeni operasyon kapsamında 19 ilde belirli adreslere baskın düzenlendi. Eski Bingöl Emniyet Müdürü Ercan Taştekin ve eski KOM Şube Müdürü Anadolu Atayün ile hayırsever işadamlarının da bulunduğu 66 kişi hakkında gözaltı kararı çıkarıldı. Konya Aktif İşadamları ve Sanayicileri Derneği (AKTİSAD) Başkanı Soner C. ile eski başkanı Ali A., Rahim F., sanayici İbrahim K., işadamı Ercan D., sanayici Hilmi A., sanayici İbrahim Ö., Ali E., M, Yaşar G., Harun A. gibi şehrin tanınmış isimlerinin evlerinde arama yapıldı. Gözaltına alınan isimler, Konya KOM Şube Müdürlüğü’ne götürüldü. Yol kenarındaki kaldırımlarda bekleyen avukatlar ise polis tarafından çembere alınarak uzaklaştırıldı. Bunun bir ‘zorbalık’ olduğunu belirten avukatlar, kaldırımda durmalarına izin vermeyen polislere tepki gösterdi.
Soruşturmanın ise ‘Okyanus operasyonu’ gerekçe gösterilerek başlatıldığı ortaya çıktı. Konya Cumhuriyet Başsavcılığı, 170 yıl hapis cezasına çarptırılmış Okyanus Şirketler Grubu Başkanı Nusret Argun ile avukat Hasip Şenalp ve oğlu Şamil Şenalp’in şikayeti üzerine harekete geçti. Geçtiğimiz hafta avukat Memduh Oğuz’un tutuklanmasıyla başlayan soruşturma kapsamında dün de 66 kişi için gözaltı kararı verildi. Avukatlar ise suçlamaların hukuki açıdan boş ve desteksiz olduğunu belirterek, operasyonun korkutmak ve sindirmek amacıyla yapıldığını kaydetti.
2008 yılında Konya’da yapılan Okyanus operasyonunda görev alan Anadolu Atayün’ün avukatı Süleyman Küçüksucu ile dönemin Emniyet Müdürü Salih Tuzcu’nun avukatı Erhan Şahin, şunları dile getirdi: “Konya’nın önde gelen işadamları ile emniyet teşkilatının şerefli dürüst memurları hakkında hukuki dayanaktan yoksun ithamlarla dolu bir iddianame var önümüzde. Ulusal Yargı Ağı Portalı’na (UYAP) dahi kaydedilmeyen ve hakkında gizlilik kararı verilen iddianame hakkında söylenebilecek fazla bir şey yok. Bu noktada söylenecek tek şey uykuda olan hukuk bir gün mutlaka uyanacak. Adalet geri geldiğinde bu algı operasyonunu yapanlar en baştan ayağa kadar yine hukuk içerisinde işledikleri tüm suçlardan, suçsuz insanların itibarlarına yapılan suikastlar sebebiyle teker teker yargılanacaklardır.”
SAVCI, AVUKAT HAKKINI ÖNCE SINIRLADI, İTİRAZ ÜZERİNE KALDIRDI
Bu arada soruşturma dosyasının savcısı Ersin Berber, hukuka aykırı bir kararla sabah yapılan baskınlarda gözaltına alınan şüphelilerin avukat tutma hakkını sınırladı. Savcının ‘her avukat sadece bir şüphelinin müdafii olabilir’ şeklindeki kararı sonrasında gözaltına alınanlar, bugüne kadar tanıdıkları ve vekalet verdikleri avukatlar yerine hiç tanımadıkları isimlere vekalet verme mecburiyetiyle karşı karşıya kaldı. Hukuksuz karar, Konya Barosu Avukat Hakları birimine şikayet edildi. Baronun itirazını değerlendiren savcılık, şüphelilerin avukat hakkını sınırlandıran kararı iptal etti.
KONYA VALİSİ EROL’DAN SKANDAL AÇIKLAMA
Konya Valisi Muammer Erol da operasyona yönelik skandal bir açıklama yaptı. Valiliğin internet sitesinde yer alan açıklamasında Erol, kendini hakim yerine koydu. Yöneticileri ağır hapis cezalarına çarptırılan Okyanus Şirketler Topluluğu’na kumpas kurulduğunu iddia eden Vali Erol, yolsuzluğu ortaya çıkaran polisleri de suçlu ilan etti. Muammer Erol, özetle şu ifadeleri kullandı: “Konya Cumhuriyet Başsavcılığı’nın koordinesinde, İl Emniyet Müdürlüğü’müzce yürütülen soruşturma bağlamında; Okyanus Şirketler Topluluğu’na yapılan kumpas operasyonu ile ilgili olarak aralarında dönemin il emniyet müdürü, eski emniyet müdürleri, mütevelli heyet üyesi ve işadamlarının da bulunduğu toplam 66 şahsın mahkeme kararına istinaden yakalanarak gözaltına alınmaları amacıyla 19 ilde operasyona başlanılmıştır.”
2008 yılında Konya’da yapılan operasyonda Okyanus Şirketler Grubu Başkanı Nusret Argun (fotoğraftaki) ile çok sayıda isim gözaltına alınmıştı. Argun, 170 yıl hapis cezasına mahkûm edilmişti.
‘İhaleye fesat’tan 170 yıl hapse çarptırılmıştı
66 kişinin gözaltına alınmasına gerekçe gösterilen ‘Okyanus operasyonu’ 2008 yılında yapıldı. 1990’lı yıllarda simitçilik yaparak çalışma hayatına atılan Nusret Argun, 2000’li yıllarda ‘kasamda 300 milyon lira var’ diyebilecek bir servete ulaştı. Kamu ihalelerinde rakiplerini geride bırakıp hep kazanan Argun, bir süre sonra Konya Emniyet Müdürlüğü ile Cumhuriyet Başsavcılığı’na ulaşan çok sayıda şikayet dilekçesine konu oldu. İhalelerde devletin yaklaşık 350 milyon lira zarara uğratıldığının tespit edilmesinin ardından 2008 yılında Nusret Argun başta olmak üzere Okyanus Şirketler Grubu ile bağlantılı çok sayıda isim gözaltına alındı. “Haksız kazanç elde etmek için suç örgütü kurmak, bu amaçla kurulan suç örgütüne liderlik etmek, ihaleye fesat karıştırmak, ihaleye fesat karıştırmak suretiyle haksız kazanç temin etmek” gibi suçlamalarla mahkemeye sevk edilen zanlılar, Adana 8. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 5 yıldan 170 yıla kadar hapis cezalarına çarptırıldı. Nusret Argun da 170 yıl hapse mahkum oldu. Mahkemenin kararını Yargıtay’da temyiz eden Argun, Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuruda bulunarak ‘tutukluluğun uzaması sebebiyle tahliye’ talep etti. Argun, tahliye talebinin yerinde görülmesi üzerine 2014’te hapisten çıktı. Argun, tahliye olduktan sonra ‘paralel’ safsatasına sarıldı. Konya Cumhuriyet Başsavcılığı da Argun’un iftiralarını esas alarak polis müdürleri ve hayırsever işadamları hakkında soruşturma başlattı.
ZAMAN