Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ankara’da düzenlenen Çalışma Meclisi Toplantısı’da konuştu. Erdoğan’ın açıklamasından başlıklar şöyle:
“İstihdam konusunu yeniden tasarlamak gerekiyor. Bir yanda tüketim arttığı ABD ve Avrupa kıtaları; bir yanda açlık yaşayan Afrika kıtası. Dünya böyle bir çarpıklığı uzun süre taşıyamaz. İstihdam, çözüm için başlanması gereken noktadır.
‘ZENGİNLİK TÜM İNSANLARA YANSIYORSA DEĞERLİDİR’
Teknoloji bir yandan geleneksel üretim biçimlerini tehdit ederken, diğer yandan istihdama destek oluyor. İşveren olmazsa iş olmaz. İş olmazsa çalışan olmaz. Bireylerin temel ihtiyaçlarını ulaşmaları mümkün olmaz. Biz insanı yaşat ki devlet yaşasın tüm çalışmalarında rehber ediniriz. Bu hareket tarzı en çok da çalışma hayatı için önemlidir. Büyümek önemlidir ama insana faydası varsa anlamlıdır. Zenginlik önemlidir, tüm insanlara yansıyorsa değerlidir.
‘EKONOMİYİ İHMAL ETMİYORUZ, BÜYÜYORUZ’
Reel üretimin gücünün asla azalmayacağı bir gerçektir. Ne klasik sanayi üretimini, ne yüksek teknolojiyi, ne tarımı ne de teknolojiyi ihmal etmiyoruz. Milli teknoloji hamlesiyle savunma sanayinden yazılıma kadar önemli adımlar atıyor. Tarımsal üretimde Avrupa’da ilk sıradayız. Bütün bunlar aynı zamanda iş demek, istihdam demektir. Türkiye son 17 yılda istihdamda 9 milyonluk bir artış sağladıysa bu sayededir. Biz dimdik ayakta durmayı başardık. Bugün de maruz kaldığımız ekonomik saldırılara rağmen büyümeye devam ediyoruz. Bunu çalışma hayatımızın tüm tarafları ile başaracağız. Elbette rızkı veren Allah’tır. Buna vesile olanları unutmayacağız. Emeğin, alın terinin, huzurun yerini hiçbir şeyin tutamayacağını bilerek çalışanlarımızın yanında olmaya devam edeceğiz.Ülkemizin gücü her birimizin gücüdür. Ülkemizin itibarı ülkemizin itibarıdır. Fert fert yapılan yanlışlar da ülkemize zarar verir.
‘ASIL MESELE HELALİNDEN KAZANMAKTIR’
Siyaset de yapsak ticaret de yapsak böyle bakmalıyız. Rekabet daha iyiye ve güzele ulaşmak yapmak içinse iyidir. Hayatın çok farklı alanlarında dayanışmayı ve rekabeti tattım. Masanın neresinde olursam olayım adaleti, vicdanı hakkı, hakkaniyeti gözetmeden başarılı olunamayacağını gördüm.
Eğer bir fabrikada patron ve işler aynı iftar sofrasında buluşuyorsa, ahlaken orada sınıf farkı olamaz. Paranın çokluğu, azlığı ayrı bir meseledir. Asıl mesele hayatı paraya göre tasnif etmemektir. Asıl mesele helalinden kazanarak kendinin ve ailenin geçimini sağlamaktır.”