“O eriyenin yerine borç alınarak ikame edildi" diyen Gürses, "Mart 2019’da döviz satışları başlayınca ve dövizler eksildikçe yerine borç alınarak konuldu. Dışarıdan bakanlar açısından döviz rezervi eksilmiyor gibi görüldü. Ama biz hesaplıyorduk ki borçlar artıyordu, bu swap’ların gizlenmesinin temel sebebi bu. Bizim ne kadar borçlandığımız görülmesin, ne kadar dövizi açığa sattığımız anlaşılmasın diye... Öyle bir noktaya geldik ki bugün itibarıyla Merkez Bankası’nın net döviz rezervi eksi 60 milyar dolar" değerlendirmesinde bulundu.
Gürses, “Bütün imkânlar kullanıldı, bütün o makyaj malzemeleri kullanıldı. Kralın çıplak olduğu bir noktaya gelindi. Türk tipi dev bir başkanlık rejimine geçtikten sonra kurumların ve kuralların, kuvvetler ayrılığının çöktüğü, kontrol mekanizmalarının olmadığı koşulda gelinen yer burası” ifadelerini kullandı.
“Açıklarlarsa peşkeş çekilip çekilmediğini anlayabiliriz”
Cumhuriyet'te yer alan habere göre, Gürses, “Rezervler peşkeş mi çekildi, çarçur mu edildi? Hangisi doğru?” sorusuna da şöyle yanıt verdi:
“Çarçur edildi ifadesini birinci sıraya, peşkeş çekildi cümlesini ikinci sıraya koyarım, çünkü bilmiyoruz. Bunu bize açıklarlarsa peşkeş çekilip çekilmediğini anlayabiliriz. Türkiye’de hiçbir kurumda bu olmadı. Bunu savunan Nurettin Canikli gibi isimler teftiş kurullarından gelme isimler. Geçmişte çalıştıkları Maliye ya da Halk Bankası’nda herhangi bir yetkili ihalesiz biçimde bir konutu dahi sattığında, bizzat müfettiş olarak onlar hesap soruyordu. Şimdi siyaset tarafına geçince bu kaybolmuyor. Merkez Bankası’nın döviz satışının yöntemleri var ve bu şeffaf bir biçimde yapılıyor. Merkez Bankası döviz sattıktan sonra 15 gün içinde açıklamak zorunda. Bütün bunlar örtülendi. O yüzden bu, bir ekonomi politikası hatasından öte sistemin getirdiği bir şey.”
“Örtülü bir şekilde döviz satılıyor, bu saklanıyordu”
“Örtülü bir şekilde döviz satılıyor, bu saklanıyordu” diyen Gürses, bunu Nisan 2019 enflasyon raporu toplantısında Merkez Bankası Başkanı’na sorduğunu hatırlatarak, söz konusu doları alanların “büyük bir çoğunlukla Türk vatandaşlar, şirketler, 10-12 milyar dolar yabancılar, daha önce döviz getirmiş olan ve yanlış ekonomi politikaları yüzünden bu dövizlerini alıp gitmek isteyenler” tarafından alındığını ifade etti. Gürses, bir kez daha şeffaflık uyarısında bulundu.
“Eritilen döviz rezervi miktarının 128 milyar doların üzerine çıkma ihtimali var”
Yaptığı hesaba göre eritilen döviz rezervi miktarının 128 milyar doların da üzerine çıkma ihtimali olduğuna işaret eden Gürses, “128-130 milyar dolara artı olarak kamu bankalarının sattığı döviz var. Onu da 12 milyar dolar civarında hesaplıyoruz. Toplamda 140 milyar dolar çıkıyor. Ama kamu bankalarının sattığı dövizi, Hazine döviz tahvili vererek kapattığı için, satılan döviz Hazine’nin üstüne geçti. Yani Hazine’nin açık pozisyonu var. Hazine, olmayan dövizi satıyor ve tahvil ihraç ederek tırnak içinde o dövizi yerine koyuyor. Döviz yok aslında. Böyle bir hesapla kabaca 140 milyar dolar çıkıyor” dedi.