Youtube hesabından açıklamalar yapan Dumanlı, savcı Can Tuncay’ın yazdığı iddianamenin zeka yoksunu ve absürd olduğunu söyledi. Kafka’yı bile kıskandıracak şekilde kaleme alınan iddianamenin elle tutulur tarafının olmadığını vurguladı. Seri halinde çekilen kardeşlik temalı reklam filmlerinden ‘sübliminal’ mesaj çıkartıp masum insanları mahkum edenlerin hukuku mahvettiğini belirten Dumanlı, ömrünü darbe karşıtı olarak geçirmiş topluma giydirilmeye çalışılan deli gömleğinin bedene oturmadığını dile getirdi.
Reklam filmini yapanın darbe mesajı vermediğini söylediği, tutuklanan subaylardan birinin bile ‘darbe yapın’ mesajı aldığı yönünde ifade vermediğini hatırlatan Dumanlı, ‘Madem iddia ediyorsunuz gizli program kullanmışlar, iltişimleri güçlü diye. O halde 1 yıl 2 yıl 3 yıl arayla çekilen reklam filminden subliminal mesaj niye verilsin?’ diye sordu. İddianamedeki absürdlükleri örnekler vererek anlatan Dumanlı, bu iddianameleri talimatla yazdıranların da bir kukla gibi zeka yoksunu bu metinleri yazıp insanları yargılayanlarında gelecekte utanç içinde yaşayacaklarını dile getirdi.
Gazetecilerin tutukluluğuna devam kararı verilen ‘subliminal dava’ tarihi savunmalara sahne oldu. 26. Ağır Ceza Mahkemesi’nce görülen duruşmada Ahmet Altan, Silivri Cezaevi’nden SEGBİS ile bağlanarak savunma yaptı. Üç kez ağırlaştırılmış müebbetle yargılanan Ahmet Altan’ın 113 sayfalık yazılı savunmasında ülkedeki çarpık yargı düzenini kendi ifadesiyle ‘parça parça’ etti.