28 Şubat döneminin ürünü olan EMASYA, Balyoz darbe planlarının deşifre olmasından sonra kaldırılmıştı. Yeni yasa ile askerlere şehir içlerinin açılmasından başka yargı dokunulmazlığı da getirilecek.
Hükümetin askere dokunulmazlık zırhı getiren kanun tasarısı, 4 Şubat 2010’ta yine AKP tarafından kaldırılan EMASYA protokolünü hatırlattı. AKP’nin tasarısı, askerlere EMASYA’dan daha kapsamlı yetkiler veriyor. Cuntacıların darbe planlarına dayanak olarak kullandığı EMASYA, son olarak ‘Balyoz’ darbe planıyla gündeme gelmişti.
28 Şubat döneminin ürünü olan ve “Emniyet-Asayiş-Yardımlaşma” ifadelerinin kısaltılmışı olan EMASYA Protokolü, Balyoz darbe planlarının deşifre olmasından 15 gün sonra kaldırılmıştı. Zira dönemin 1. Ordu Komutanı Çetin Doğan tarafından hazırlandığı ileri sürülen ‘Balyoz’ planının dayanağını da EMASYA oluşturuyordu. 1997 yılında imzalanan 27 maddelik protokole göre, EMASYA birliklerine, valilik talep etmese dahi, kendisi gerekli gördüğü durumlarda toplumsal olaylara el koyma yetkisi verilmişti. Asker, istediği takdirde şehrin göbeğindeki asayiş olaylarına bile müdahale edebilecekti. EMASYA protokolü bugün yine gündemde. Zira hükümetin askere dokunulmazlık zırhı veren yasa tasarısı, askere EMASYA’dan çok daha geniş ve kapsamlı yetkiler veriyor. Yasa askere yetki vermekle kalmıyor, aynı zamanda dokunulmazlık da getiriyor.
Tasarının Meclis Genel Kurulu görüşmeleri tartışmalı geçti. HDP’li Alican Önlü’nün ‘operasyonlarda yatak odalarına asker ve polislerin yazı yazdığını’ belirttiği konuşmasının ardından gerilen ortamda AKP’li vekiller ile HDP’li vekiller yumruk yumruğa kavga etti. Kavga üzerine oturuma ara verildi.
HDP İstanbul Milletvekili Erdal Ataş, AKP’nin 2010’da kaldırılan EMASYA’yı daha da güçlendirip, dokunulmazlık ekleyerek dirilttiğini belirtti.Ataş, “Bu tasarıyla son bir yıl içerisinde, özellikle Kürt illerinde hukuk dışı olarak yapılan uygulamaların tümü yasallaştırılmaya çalışılıyor. Askeriyeye tümden bir dokunulmazlık getirilmek isteniyor. Sadece bu da değil, bu süreçten sonra birinci olarak askeri darbelerin önü açılmış olacak. İşlenen suçların üzeri kapatılmış olacak.” diye konuştu.
Demokrasiden geri adım
CHP İstanbul Milletvekili Mehmet Bekaroğlu, tasarıyı ‘Türkiye’nin demokratikleşmesi, hak ve özgürlüklerin geliştirilmesi yolunda ciddi bir geri adım’ olarak değerlendirdi. Bekaroğlu, “Şu anda görüşmekte olduğumuz tasarıyla da maalesef o vesayet sistemi dediğiniz, sürekli eleştirdiğiniz sistemi ve bir kısmını onardığınız sistemi aynen yerine getiriyorsunuz. Elbette terörle mücadele edilecek, elbette terörle mücadele edenlerin ihtiyaçları karşılanacak ama bu, demokrasiden, hukuk devletinden geri adım atılarak yapılamaz.” uyarısında bulundu.
Günahlara yasal kılıf
HDP Muş Milletvekili Ahmet Yıldırım ise ‘bir ay önce milletvekillerinin dokunulmazlığını kaldıran Meclisin, askere operasyonel güçte yapmış olduğu fiillerden ötürü sivil yargıda yargılanmaması için dokunulmazlık getirdiğini’ kaydetti. Yıldırım, “Bizim iddiamız odur ki 8-10 aydır bölgede güvenlik güçlerinin bulaşmış olduğu suç ve günahlara yasal kılıf bulma ve siyasi iktidar da bundan kendini kurtarma telaşı içerisine girmiştir.” dedi.
Gizli ‘OHAL’ yetkisi
CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu da tasarı ile ‘EMASYA’dan daha ağır yetkilerin verildiğini’ belirterek, “Terörle mücadele adı altında biz bu hukuk dışı bir yasaya ‘evet’ demek durumunda kalıyoruz. Bu son derece yanlıştır.” dedi. Tasarının içinde ‘gizli OHAL yetkisi’ olduğunu ve Meclisin yetkisinin hükûmete devredildiğini belirten Tanrıkulu, “OHAL konusunda artık bu Meclis karar vermeyecek, doğrudan doğruya hükûmet karar verecek ve Genelkurmay Başkanlığı bunu yürütecek.” diye konuştu.
Kaynak: Yeni Hayat Gazetesi