Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Ne yazık ki terör seviciliği sadece HDP'yle sınırlı değil. Üzülerek ve kahrolarak söylüyorum; Türkiye'nin ana muhalefet partisi de benzer bir terör seviciliği içinde. Geçtiğimiz sene İstanbul Emniyet Müdürlüğü'ne saldıran teröristi zamanında CHP savunmuştu. Bu teröristin örgüt propagandası suçundan hapiste yatmasını 'hak ihlali' olarak niteleyip rapor yayınlamıştı CHP." dedi.

Başbakan Ahmet Davutoğlu, eşi Sare Davutoğlu ile birlikte Çankaya Köşkü'nde şehit ve gazi yakınları onuruna verilen yemeğe katıldı. Yemeğe Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar, Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, şehit ve gazi yakınları, gaziler ile birçok davetli katıldı. Program, şehitler için okunan Kur'an-ı Kerim tilaveti ile başladı.

En değerli varlıklarını bu vatanın birliği, beraberliği, milletin bütünlüğü, Türk bayrağının onuru için feda eden şehitlerin ruhlarını yad ederek sözlerine başlayan Davutoğlu, konuşmasının başında salondakilerden şehitler için Fatiha okumasını istedi.

Şehit yakınlarına seslenen Davutoğlu, "Hepiniz bize şehitlerimizin emanetisiniz, başımızın tacısınız. Allah, acımızdan nemalananlara, kandan beslenenlere, ülkemiz üzerinde karanlık planlar yapanlara fırsat vermesin. Rabbim, birliğimizi dirliğimizi bozmasın, semalardan al bayrağımızı eksik etmesin. Ezan-ı Muhammedi'yi daim ve baki kılsın." diye konuştu.

7 Haziran'dan bu yana Türkiye'nin kaosa girdiği düşüncesiyle sistematik bir terör saldırısıyla karşı karşıya olduklarını dile getiren Davutoğlu, yükselen, büyüyen Türkiye'ye karşı bir terör ittifakı kurulduğunu söyledi. "Özellikle de 1 Kasım seçimlerinden sonra Türkiye, kaosa değil, istikrara oy verince, kiralık katiller ve onları kiralayanlar, ülkemize karşı çok daha azgın bir tutum içine girdiler." diyen Başbakan Davutoğlu, "Terör odakları, kardeşliğimize, huzurumuza karşı topyekun saldırıya geçti. Ankara'da ve İstanbul'da bombalar patlatıldı. Doğu ve Güneydoğu'da terör örgütü, kanlı planlarını devreye soktu. Bunun adı bazen DAEŞ oldu, bazen DHKP-C oldu, bazen PKK oldu. Bütün terör örgütleri, Türkiye'ye karşı bir ittifak, bir konsorsiyum kurdular. Onlara bir de siyasetin meşru zemininde durarak kiralık katillere alkış tutan, onları sahiplenenler eklendi. Eskiden, terör örgütlerine kapalı kapılar ardında destek veren bazı siyasiler de artık ağızlarındaki baklayı çıkarmaya başladılar. Terör yerine hükümeti kınıyorlar, devleti suçluyorlar, devlete 'katil' diyorlar. Bu tutum her şeyden önce teröristleri sevindiriyor." ifadelerini kullandı.

"TÜRKİYE'YE DİZ ÇÖKTÜREBİLECEKLERİNİ SANANLAR BÜYÜK BİR HEZEYAN İÇİNDEDİRLER"

Ankara Kızılay'daki bombalı terör saldırısını hatırlatan Davutoğlu, "Bu saldırı, ülkemizin birliğine bütünlüğüne karşı yapılmış korkakça bir saldırıdır. Bu tür saldırılarla Türkiye'ye diz çöktürebileceklerini, bizi istedikleri noktaya getirebileceklerini sananlar büyük bir hezeyan içindedirler ve bizi tanımıyorlar. Onlar istiyorlar ki, bizim gündelik hayatımız değişsin, bozulsun, korku ve paniğe kapılalım. Ama biz, bu oyunlara alet olmayacağız. Bütün vatandaşlarımız bilmeliler ki, bu geçici ve arızi bir durumdur. Millet olarak Allah'ın izniyle bu durumun üstesinden de geleceğiz." şeklinde konuştu.

"ANA MUHALEFET PARTİSİ DE BENZER BİR TERÖR SEVİCİLİĞİ İÇİNDE"

Milletin, asla terörün oyununa gelmeyeceğini belirten Başbakan Davutoğlu, "Türkiye'nin terörlü mücadelesi mutlaka ama mutlaka başarıyla sonuçlanacaktır. PKK'sı, YPG'si, DAEŞ'i, paraleli, DHKP-C'si, bu terör makineleri şunu bilsinler ki; yenileceksiniz, yenileceksiniz, mutlaka yenileceksiniz. Bu aziz milletin önünde diz çökeceksiniz. Yaptıklarınızın hesabını bir bir ödeyeceksiniz. Yetim bıraktığınız çocukların, mahsun bıraktığınız kardeşlerin, annelerin hakkını burnunuzdan fitil fitil getireceğiz." dedi.

Terör örgütünün alçakça eylemlerinden daha beter olanın, teröre ve teröristlere sempati duyan, onları destekleyen siyasi anlayış olduğunu ifade eden Davutoğlu, şöyle konuştu: "Bunun, dünyanın hiçbir yerinde izahı yoktur, hiçbir yerinde böyle bir tavır görmezsiniz. Ankara'da 17 Şubat tarihinde gerçekleşen ve 29 vatandaşımızın ölümüne neden olan bombacının taziyesine de HDP'li bir vekil katılmış, canlı bombanın arkasından ağıtlar yakılmıştı. Daha dün de iki HDP'li milletvekili terörist cenazesindeydi. Ne yazık ki bu terör seviciliği sadece HDP'yle de sınırlı değil. Üzülerek ve kahrolarak söylüyorum; Türkiye'nin ana muhalefet partisi de benzer bir terör seviciliği içinde. Geçtiğimiz sene İstanbul Emniyet Müdürlüğü'ne saldıran teröristi zamanında CHP savunmuştu. Bu teröristin örgüt propagandası suçundan hapiste yatmasını 'hak ihlali' olarak niteleyip rapor yayınlamıştı CHP. Yine geçtiğimiz günlerde İstanbul'da Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğü'ne saldıran teröristlerden birine de CHP daha önce sahip çıkmıştı. Bu teröristin DHKP-C üyeliğinden tutuklanmasını başta Kılıçdaroğlu olmak üzere CHP'liler, kürsülerde, televizyon programlarında eleştirmişti. Sonra ne oldu? Bu savundukları terörist gitti, polisimize silahlarla, bombalarla saldırdı. Ankara'da son hain saldırının gerçekleştiği saatlerde CHP'li bir vekil, PKK terör örgütünün bir televizyonunda konuşuyor, hükümeti eleştiriyordu. Kılıçdaroğlu, hükümeti eleştireceğine önce Türkiye'nin ana muhalefet partisinin milletvekili, terör örgütünün bir kanalına çıkabilir mi buna cevap vermelidir."

"TERÖRE, TERÖRİSTE DESTEK VERENLER 'DOKUNULMAZLIK' ZIRHINA BÜRÜNEREK KURTULAMAZLAR"

Davutoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü: "CHP'nin, PKK'yla aynı çatı altına giren örgütlere kol kanat germesi, milletvekillerinin terör örgütünün televizyonuna çıkması, Demirtaş'ın, kendisini CHP'ye yakın bulması, dost yoldaş olması tesadüf değildir. Ana muhalefet partisinin düştüğü bu içler acısı durum bizi kahrediyor. Sivilleri, gencecik çocuklarımızı, kızlarımızı, oğullarımızı katleden, anaları, babaları gözü yaşlı bırakan PKK, HDP için ne anlam ifade ediyorsa; gençleri, çocukları, kadınları katleden DHKP-C'li teröristler de bazen CHP için aynı şeyi ifade ediyor. Bunların iki yüzlülüğünü, terör seviciliklerini hatırlattığımızda da pişkin pişkin çıkıp 'sorumlusu biz miyiz?' diye soruyorlar. Belediyelerinin iş makineleriyle teröristlere çukur kazanlar bunlar, terörist cenazelerine gitmeyen vekillerin alnını karışlarım diyen bunlar, canlı bombanın taziyesine giden bunlar, canlı bombanın arkasında türküler yakan yine bunlar. Halkı sokağa davet edip onlarca insanımızın ölümüne azmettiren de bunlar. Bunlardan ala sorumlu ve azmettirici olur mu? Bu alçaklıkların, bu aymazlıkların, bu terör faaliyetlerinin hesabını bunlara birer birer ödeteceğiz."

HDP'li bazı vekillerin terör örgütüne destek verdiklerinden dolayı fezlekelerinin Meclis'te olduğunu hatırlatan Davutoğlu, "Açık ve net söylüyorum; teröre, teröriste destek verenler, 'dokunulmazlık' zırhına bürünerek kurtulamazlar. Gazi Meclisimizin çatısı altında asla barınamazlar." diye konuştu. CİHAN