Başbakan Ahmet Davutoğlu, PKK ile PYD arasında hiçbir ayrım olmadığını, DEAŞ ne kadar tehditse PKK'nın da o kadar tehdit olduğunu söyledi. YPG'nin de Türkiye ve Suriye halkına karşı cürümler işleyen bir örgüt olduğunu belirten Davutoğlu, "Biz Suriye'de Kürtlerin, Arapların, Türkmenlerin, Sünnilerin, Nusayrilerin, Hırıstiyanların hep beraber bir arada olduğu bir masa olması gerektiğini düşünüyoruz. Kürtlerin masada olması bir zarurettir. Kürtlerin olmadığı bir masa eksiktir. Ancak biz Kürtlerin değil, bu Kürtlere de zulmeden YPG'nin, PYD'nin masaya oturmasına kesinlikle karşıyız." dedi.
Partisinin Meclis Grup Toplantısı'nda konuşan Başbakan Davutoğlu, Mustafa Koç ve Kamer Genç başta olmak üzere bu hafta hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet diledi. Davutoğlu, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'ye de geçmiş olsun dileklerini iletti.
Avrupa ülkelerine yaptığı ziyarette bir kez daha mülteci dramına dikkat çektiğini dile getiren Davutoğlu, 3 milyar Euro'nun bu ziyaretlerin sonucu olduğuna dikkat çekti. Mültecilere para olarak bakmadıklarını dile getiren Davutoğlu, şimdiye kadar 10 milyar dolar harcama yapıldığını, bundan sonrada yapılmaya devam edeceğini söyledi. Davutoğlu, "İster para versinler, ister vermesinler; biz insanlığın gereğini yaptık. Ama AB'nin vereceği 3 milyar Euro burada AB'nın mülteciler konusunda gösterdiği tutumu simgeliyor. Bu para mültecilere gelen paradır." dedi.
DEAŞ, PKK başta olmak üzere hepsinin birer terör örgütü olduğunu belirten Davutoğlu, iyi terörist, kötü terörist ayrımı yapmadıklarını ve bundan sonra da yapmayacaklarını vurguladı. "Bizim için PKK ile PYD arasında hiçbir ayrım yoktur. DEAŞ ne kadar tehditse PKK da o kadar tehdittir. YPG de Türkiye ve Suriye halkına karşı suçlar cürümler işleyen bir örgüttür." diyen Davutoğlu, PKK'nın Suriye'deki uzantısının YPG ve PYD'nin de bir farkı bulunmadığına dikkat çekerek, "Buradan tekrar ifade ediyorum; Biz Suriye'de Kürtlerin, Arapların, Türkmenlerin, Sünnilerin, Nusayrilerin, Hırıstiyanların hep beraber bir arada olduğu bir masa olması gerektiğini düşünüyoruz. Kürtlerin masada olması bir zarurettir. Kürtlerin olmadığı bir masa eksiktir. Ancak biz Kürtlerin değil bu Kürtlere de zulmeden YPG'nin PYD'nin masaya oturmasına kesinlikle karşıyız. Bir terör örgütünün, muhalif harekete katılması, bizim için kabul edilemez. PYD'nin yeri masa değil rejimin yanıdır. Halkına karşı katliam yapan bir rejim ile işbirliği yapanın yeri bura olmalıdır." ifadelerini kullandı.
Türkiye'nin ciddi bir muhalefet eksikliği olduğunun altını çizen Davutoğlu, muhalefetin demokrasinin olmazsa olmazı olduğunu vurguladı. Muhalefetin öz eleştiri yapmadığını savunan Davutoğlu, CHP'de isimlerin değişmesinin önemli olmadığını, zihniyetin değişmediğini ileri sürdü.
AK Parti'nin erken seçime götüreceğine ilişkin bilgiler yayıldığını anlatan Davutoğlu şöyle konuştu: "Türkiye artık seçim atmosferinden çıkmış, icraat dönemini başlatmıştır. Açık ve net ifade edeyim Türkiye'nin bugün itibarıyla erken seçim gibi bir gündemi yoktur. Erken seçim diye bir gündemimiz yoktur. Bu ülkede seçim, zamanı geldiğinde yapılacak. Erken seçim gibi asılsız iddialara itibar edilmemeli. Şu anda erken seçim ifadesini kullanmak bana göre bu ülkeye ihanet etmektir."
"Vur vur inlesin, Kılıçdaroğlu dinlesin" sloganları atılınca Davutoğlu, "Millet 1 Kasım'da mühüre öyle vurdu ki, Kılıçdaroğlu hala o mührün sesini dinliyor. O mühür yerine nezaketsizliği tercih etti. Seçim mührünü öğrettiğimiz gibi siyasi edebi ahlakı da öğretiriz." dedi.
Konuyu yeni Anayasa çalışmalarına getiren Davutoğlu, şöyle devam etti: "Bizim ülkemiz için büyük hedeflerimiz var. Bu hedeflerin en büyüğü yeni anayasadır. Ortak irade bir kez daha ortaya koymuştur ki Türkiye cunta yapımı bir demokrasiyle daha fazla yol alamaz, almamalıdır. Buyurgan bir anayasa Türkiye'nin yol haritası olamaz. Milletin onayından güç almamış bir anayasa Türkiye'nin anayasası olamaz. Darbe dönemi zihniyetiyle hazırlanmış anayasanın yerine demokratik, özgürlükçü ve bu ülkeye yakışan bir anayasa olmalıdır. Bildiğiniz gibi CHP, MHP genel başkanlarıyla yeni anayasa konusunda görüştük. İnşallah Türkiye'ye, Meclisimize yakışan bir olgunluk içerisinde çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Meclis'teki her partinin, her milletvekilinin Türkiye'ye yeni bir anayasa borcu var. Grup toplantısı sonrası Anayasa Uzlaşma Komisyonu üyeleriyle bir araya geleceğiz. Akşam da MYK'da konuyu görüşeceğiz."
Bazı şehirlerde eğitim faaliyetlerinde aksamalar yaşandığını hatırlatan Davutoğlu, bu aksamaların telafi edileceğini belirterek "Milli Eğitim Bakanlığımız aynı il içerisinde uygun yerlerde 5 Şubat'a kadar telafi eğitimine başladılar. Bu öğrencilerimizin diğer yaşıtlarından geride kalacağı korkusu kimse yaşamasın." ifadelerini kullandı.
"Terör en acımasız, en vahşi yüzüyle insanlık karşısında mutlaka kaybedecektir." diyen Davutoğlu, şunları ifade etti: "İnsaf yoksunu terör örgütü, karne günü okula bomba attılar. Saldırı karne almak için öğrencilerimizin bahçede beklediği esnada yaşandı. İşte insanlığın kaybettiği yer asıl burasıdır. Terörist cana, hayata düşmandır. Yoğun bir nefret eğitimi almıştır. Ne kadar acımasız olursa o kadar başarılı olacağına inanmaktadır. Okul bahçesine bomba atacak kadar vicdandan, insaftan yoksundur. Bu terör örgütünün adı PKK'dır. Kim bu örgütü savunursa aynı şeyin bir parçasıdır. Okul bahçesindeki öğrencilere bomba atacak kadar insanlıktan çıkmış bu zihniyet mutlaka kaybedeceklerdir. Bu insanlık dışı zihniyeti bu ülkeden, kökten söküp atılacaktır. Çözüm süreci makul bir çizgide ilerlerken, vatandaşlarımız huzur ve refahın tadını çıkarırken, yüzlerini yeniden teröre çevirenler, bu yaptıklarının hesabını hiçbir zaman veremeyeceklerdir. Ama biz bunlardan hesabı sormaya devam edeceğiz. Bu bahar Türkiye'nin her döneminde terörsüz, şiddetsiz bir bahar olacaktır. Bu ülkenin her köşesinde güvenliği sağlayacak, huzuru ve güvenliği tahkim edeceğiz." CİHAN