Başbakan Ahmet Davutoğlu, şehit cenazelerini istismar edenlerin, şehitlerin ruhuna büyük bir ıstırap verdiğini söyledi. Davutoğlu, "Her şehit haberinin yüreğimize nasıl bir ateş gibi düştüğünü ancak yaşayanlar bilir. İster Emniyet görevlisi, ister askeri ister korucu; tek bir olay haberi geldiğinde gece yarısından itibaren sabaha kadar nasıl niyaz içinde olduğumuzu nasıl bir ıstırap ile uykusuz kaldığımızı Allah bilir. Bugün şehit cenazelerini istismar edenler, bu ülkenin birliği beraberliği için bir damla alın terini dahi dökmemiş olup şimdi ahkam kesenler var ya, onlar da o şehitlerimizin ruhlarına büyük bir ıstırap veriyorlar. Şehitlik makamı makamların en yücesidir." dedi.
Başbakan Ahmet Davutoğlu, Anadolu Köy Korucuları ve Şehit Aileleri Konfederasyonu Yönetimi'ni Çankaya Köşkü'nde kabul etti. Davutoğlu kabulde onlara hitaben bir de konuşma yaptı.
PKK SON İKİ YILDA YIĞINAK YAPMA TEŞEBBÜSÜNE YÖNELDİ
Konuşmasında çözüm sürecinden de bahseden Davutoğlu, terör örgütü PKK'nın 2013 yılından eri silah sığınağı yaptığını söyledi. Davutoğlu, "Demokratikleşme süreçleri dedik, milli birlik ve kardeşlik süreçleri dedik, çözüm süreci dedik. Bize gelen talepler ne varsa çağdaş hukuk devleti bağlamında bunları çözmek için yola koyulduk. 2013 yılında bu kez son bir hamleyle madem ki Türkiye'de demokratikleşme üzerinden bütün temel taleplerin konuşulduğu en uygun zemin vardır, madem ki herşey konuşulacak, TBMM'de temsil gücü vardır herkesin. O zaman zaten mazur görülmesi mümkün olmayan bütün silahlı unsurların mevcudiyeti Türkiye'yi terk etsin dedik. Yok olsun bu mevcudiyet dedik. Bir ülkede meşru ve doğrudan demokratik süreçlerden güç almayan herhangi bir silahlı unsurun bulunması mazur görülemez. O zaman 2013 Mayıs'ında Türkiye'den geri çekilmesine karar verilen unsurlar, aksine son iki yıl içinde Türkiye'de kendi yıkıcı yıpratıcı saldırılarını artırabilmek için ciddi bir yığınak yapma teşebbüsüne yöneldiler. Suriye'deki ve Irak'taki gelişmeleri de göz önünde bulundurarak, bir takım uluslararası çevrelerin desteğini arkasına aldığını düşünen bölücü terör örgütü, Türkiye'yi de Suriye ve Irak'takine benzer sahnelere duçar etmek için harekete geçti." dedi.
23 TEMMUZ'DA KESİN BİR TALİMATLA HAREKETE GEÇİLDİ
Birbirleriyle savaştığını söyleyen terör örgütlerinin, 20-23 Temmuz arasında aynı anda üçünün birden harekete geçtiğini dile getiren Davutoğlu, "Orada artık bir devletin varlığını göstermesi, kamu düzeninin teminat altına alınması ve milletin ortak bir ses ile bütün bu tuzaklara karşı sesini yükseltmesine ihtiyaç vardı. 23 Temmuz'da aldığımız kararlar çerçevesinde kim kamu düzenini bozuyorsa, kim vatandaşlarımızın yaşama hakkını tehdit ediyorsa, kim vatandaşlarımızdan haraç alıyorsa, kim gençlerimizi dağlara kaldırmak üzerinden gençlerimizin geleceğini karartıyorsa bütün o odaklara karşı kesin bir talimat verildi ve harekete geçildi." şeklinde konuştu.
TERÖRLE MÜCADELEDE GRİ ALAN YOKTUR
Davutooğlu, "İster DEAŞ şeklinde olsun ister PKK şeklinde olsun. Anadolu'nun ve Mezopotamya'nın çocuklarını kendi kör ideolojileri adına tutsak etmeye çalışanlara karşı mücadelemiz sürecek." diye ekledi.
Başbakan Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: "DEAŞ adı altında dinimizi istismar ederek çocuklarımızı Suriye'ye götürenler de, PKK adı altında Kürt kardeşlerimizin hissiyatını istismar ederek gençlerimizi Kuzey Irak'a götürenler de aynı şekilde devletimizin kararlı tutumu karşısında boyun eğmek zorunda kalacaklar. Burada gri alan yoktur. Gri alan demokraside olur. Herkes şu veya bu görüşte fikirlerini ifade eder. Kimse mutlak şekilde kendisinin haklılığı üzerinden diğerinin düşüncelerine sınır getiremez. Ama hayat hakkı söz konusu olduğunda, özgürlükler söz konusu olduğunda, ama nesillerimizin geleceği söz konusu olduğunda herkesin demokratik hukuk devleti kurallarına gelmesi lazım."
GELİN TERÖRÜN HER TÜRLÜSÜNE KARŞI ÇIKALIM
Davutoğlu ardından bir çağrıda bulundu: "Buradan bir kez daha ilgili bütün kesimlere, siyasi partilere, sivil toplum kuruluşlarına çağrıda bulunmak istiyorum: Gelin hep beraber terörün her türlüsüne karşı çıkalım. DEAŞ terörüne nasıl karşı çıktıysak PKK terörüne de karşı çıkalım. Etnik ayrımcılığa nasıl karşı çıktıysak dini ayrımcılığa da mezhebi ayrımcılığa da karşı çıkalım. Ve diyelim ki hep beraber bu topraklar bu dağlar bu yaylalar meralar bırakın şenlik içinde yayla olarak kullanıldığı günlere geri dönsün. Türkülerimiz Kürtçe olsun Türkçe olsun. Ama barış türküleri olsun. İşte bu kararlılıkla son dönemde kamu düzenini ihdas etmek için harekete geçtik."
HERKES MEŞRU SİYASAL PLATFORMA GELSİN
Davutoğlu, sorunların çözümü için de siyaseti gösterdi: "Herkes meşru siyasal platforma gelsin. Orada her şeyi tartışalım. Kim birinin özgürlük alanını daraltırsa onun karşısında omuz omuza verelim. Ama kim bu millete musallat olan bir bela olarak üzerimizde Demokles'in kılıcı gibi kullanmak isterse o kılıcı alı ve kırarız. Ne tuzak kurarsanız kurun. Dışarıdaki ağa babalarınız neyi söylerse söylesin. Bu topraklardaki Türk Kürt Zaza kardeşliği Sünni Alevi kardeşliği ebediyen sürecek. Siz kimleri arkanıza alırsanız alın hangi odaklardan gidin Türkiye'yi karıştırın diye talimat alırsanız alın işte bu yiğit Anadolu ve Mezopotamya insanları var ya onlar sizin karşınızda o talimat aldığınız odaklara da ders vermeye kararlıdır. "
ŞEHİT CENAZELERİNİ İSTİSMAR EDENLER ŞEHİTLERİN RUHLARIN ISTIRAP VERİYOR
Davutoğlu konuşmasında son zamanlarda şehit cenazelerinde yaşanan olaylara da değindi ve bunları bir istismar olarak değerlendirdi: "Her şehit haberinin yüreğimize nasıl bir ateş gibi düştüğünü ancak yaşayanlar bilir. İster Emniyet görevlisi, ister askeri ister korucu; tek bir olay haberi geldiğinde gece yarısından itibaren sabaha kadar nasıl niyaz içinde olduğumuzu nasıl bir ızdırap ile uykusuz kaldığımızı Allah bilir. Bugün şehit cenazelerini istismar edenler, bu ülkenin birliği beraberliği için bir damla alın terini dahi dökmemiş olup şimdi ahkam kesenler var ya, onlar da o şehitlerimizin ruhlarına büyük bir ızdırap veriyorlar. Şehitlik makamı makamların en yücesidir. Ve gerektiğinde bütün bir milletin Çanakkale'de Sarıkamış'ta omuz omuza nasıl hepimizin onuru için şehadete yürüdüğünü tarih de bilir millet de bilir insanlık da bilir."
ŞEHİT CENAZELERİ ÜZERİNDEN SİYASET YAPMAYA KALKAN BEDBAHTLAR
Davutoğlu son olarak "Öyle bir tablo ile karşı karşıyayız ki bir taraftan gencecik masum Mezopotamya çocuklarını dağa kaldıran terör örgütü, ve aynı anlarda Türkiye'nin diğer köşelerinde büyüyen gençleri tehdit eden terör saldırıları, diğer taraftan da bu çatışmalardan siyasi menfaat uman ve şehit cenazeleri üzerinden siyaset yapmaya kalkan bazı bedbahtlar. Türkiye'de şiddetten terörden kim besleniyorsa onlara karşı biz muhabbetin sözcülüğünü yapacağız. Sevginin aşkın kardeşliğin sözcülüğünü yapacağız. Zor ve fedakarlıklar gerektiren bir aşamadayız." diye konuştu.
CİHAN