Başbakan Ahmet Davutoğlu, “Herkesin de bilmesi lazım ki defaatlerce uyarılara, angajman kurallarını ilan etmemize, geçen Pazar günü burada Çankaya’da yaptığımız güvenlik zirvesinde bir kez daha teyit etmemize rağmen hava ve kara sahalarımızı kim ihlal ederse ona karşı her türlü tedbiri almak hem uluslararası hakkımızdır hem de ulusal görevimizdir." dedi.
Başbakan Ahmet Davutoğlu, 24 Kasım Öğretmenler Günü nedeniyle Çankaya Köşk’ünde öğretmenlere yemek verdi. "Sınırların güvenliği söz konusu olduğunda ülkemizin bu ateş çemberi içerisinde bekası, vatandaşlarımızın hayatı izzeti söz konusu olduğunda her türlü fedakarlığı yapacağımızı, her türlü tedbiri alacağımızı da cümle alemin bilmesini isteriz" diyen Davutoğlu, Suriye sınırında düşürülen uçakla ilgili değerlendirmelerde bulundu. Davutoğlu, “Bugün Türk hava sahasını ihlal eden uçaklara dönük olarak silahlı kuvvetlerimizin anında gösterdiği tepkiyi de bu çerçevede ele almak lazım. Biz hiçbir şekilde herhangi bir ülkenin toprağında gözü olan bir yaklaşımı benimsemiyoruz. Ama herkesin de bilmesi lazım ki defaatlerce uyarılara rağmen ve angajman kurallarını ilan etmemize, geçen Pazar günü burada Çankaya’da yaptığımız güvenlik zirvesinde bir kez daha teyit etmemize rağmen hava ve kara sahalarımızı kim ihlal ederse ona karşı her türlü tedbiri almak hem uluslararası hakkımızdır hem de ulusal görevimizdir.” ifadelerini kullandı.
ULUSLARARASI KAMUOYUNA SURİYE ÇAĞRISI
Başbakan Davutoğlu, şöyle devam etti: "Gerek terörle mücadelede gerekse çevremizdeki ateş çemberine karşı alacağımız tedbirler konusunda aziz milletimizin bir an dahi tereddüt etmeyeceğimizi bilmesini isteriz. Bir kez daha bütün dünyaya, uluslararası kamuoyuna şu çağrıda bulunuyorum; gelin Suriye’deki ateşi söndürelim. Suriye’deki ateşi söndürmek yerine Bayırbucak Türkmenlerine ya da Halep Araplarına ateş yağdıran kim olursa olsun; ister Suriye rejimi ister terör örgütleri isterse dışarıdan müdahalede bulunan unsurlar onlara karşı da mesajımız açıktır. Suriye halkı diğer bütün halklar gibi barış ve onur içinde yaşamayı hak ediyor. Arap, Kürt Türkmen, Sunni, Nusayri, Müslüman, Hıristiyan kim olursa olsun Suriye halkı bizim dostumuzdur. Bu çerçevede de Türkiye’de ve çevresinde barışı ikame etmek, bütün bu ateş çemberi içinde ülkemizin demokrasisini, güvenliğini teminat altına almak için ne gerekiyorsa yapacağımızdan da bütün dünyanın haberdar ve emin olması lazım."