Başbakan Ahmet Davutoğlu, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu ekonomik konularda kendisine danıştığı belirtilen eski Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı Kemal Derviş ile eleştirdi. 2002 yılında tarımda bazı desteklerin kaldırıldığını hatırlatan Davutoğlu, o sırada salonda bulunan ve kendisini dinleyen Kılıçdaroğlu'na "Bu desteklerin kaldırılmasını da kim planlıyordu? Sayın Kılıçdaroğlu'nun bugünlerde kendisine çokça danıştığı Kemal Derviş planlıyordu. Çiftçilerimize bakışı belli olan bir zihniyet. Hani muhayyel bir iktidarda 'muhayyel' diyorum altını çizerek, dışarıdan bakan yapılması düşünülen Kemal Derviş." dedi. Son zamanlarda özellikle muhalefetin Konya ile Hollanda'yı tarım alanında kıyaslamasına ilişkin de Davutoğlu "Konya Ovası'nın sulama kapasitesiyle, Türkiye'nin en az yağış alan yeri Hollanda'nın sulama kapasitesi ve yağış alma oranlarını karşılaştırdığınızda aslında Türkiye'de bir tarım mucizesi yaşanıyor." iddiasında bulundu.
Türkiye Ziraat Odaları Birliği'nin (TZOB) 26. Olağan Genel Kurulu Ankara'da gerçekleştiriliyor. Kurul'da bugün Başbakan Ahmet Davutoğlu da bir konuşma yaptı. Başbakan Davutoğlu, genel kurula gelişinde Kılıçdaroğlu ile tokalaşarak bir süre sohbet etti.
Ardından kürsüye çıkan Davutoğlu, konuşmasının başında dün hayatını kaybeden sanatçı Zeki Alasya'yı, "Dün kaybettiğimiz, hepimizin çocukluğumuzdan bugüne tebessümle izlediği, andığı değerli sanatçımız Zeki Alasya'ya Allah'tan rahmet diliyorum, ailesine taziyelerimi sunuyorum." sözleriyle andı.
'MODERN TOPLUMA GEÇİŞTE TOPRAĞI İHMAL ETTİK'
Ardından tarım alanına ilişkin örnekler verdiği bir değerlendirme yapan Davutoğlu, "Bizler modern topluma geçişte toprağı ihmal ettik. Büyük binalara doğru seyrimizde şehirleşme esnasında toprakla uzaklaştıkça aslında kendi doğamızdan da uzaklaştık. Ziraati, tarımı sanki geri kalmış toplumların alanı gibi görme hastalığına tutunuldu. Halbuki her şey terk edilebilir ama ziraat, tarım asla ihmal edilemez. Her sektörde ihmal şöyle böyle zamanla telafi edilebilir ama tarım ve hayvancılıkta ihmal telafi edilemez. Birçok sektör olmadan yaşayabiliriz ama tarım olmadan, toprak olmadan yaşamamız mümkün değil. Yunus Emre 'Sordum sarı çiçeğe' derken gönlünden aslında sarık çiçekle konuşurken kendi doğasıyla konuşuyordu. Hepimiz toprağa merhametle yaklaşalım." dedi.
Ardından çiftçilere "Çiftçilerimizden gelecek her görüş, her talebi en ince detayına kadar ele alacağımız sözümüzü sizlere bir kez daha ifade etmek istiyorum. Bizim bu çerçevede hükümeti ile Ziraat Odaları Birliği'nin, meslek kuruluşlarının arasında kuracağımız sağlıklı ilişki önümüzdeki nesillerin geleceği bakımından önemlidir." diye seslendi.
'POLEMİKTEN UZAK ŞEKİLDE PLANLAMAK LAZIM'
Ekonomik kalkınma için üç sektör üç alanın çok önemli olduğunun altını çizen Davutoğlu, bunları ise "Tarım, gıda ile bu anlamda enerji ve bilgi. Biz son 12 yıl içinde Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin dış borca ihtiyaç hisseden, birçok alanda daralma yaşayan ekonomiden küresel anlamda rekabet eden bir ekonomiye geçirirken aslında insana ve toprağımıza duyduğumuz saygının gereğini yaptık. Bütün siyasi görüşlerden azade olarak Sayın Genel Başkana da hoş geldiniz diyorum. Ana muhalefet partisi genel başkanı olarak tabi alanlarda o da konuşacak, biz de konuşacağız. Hep beraber seçime, barış içinde, bir demokrasi şenliği içinde gideceğiz. Burada Türkiye ekonomisinin geldiği son nokta itibarıyla hepimizin tarım sektörü bağlamında, istişarelerimizde, siyasi kaygılardan uzak bir şekilde, polemikten ve spekülatif yorumlardan uzak bir şekilde geleceğimizi planlamamız lazım. İstişarelerimizi bu çerçevede yapmamızda büyük fayda var." ifadelerini kullandı.
Davutoğlu sözlerini şöyle sürdürdü: "Şimdi bakınız. 90'lı yıllarda dünya ekonomisi genişliyordu, Türkiye ekonomisi bu gelişmeden hemen hemen hiç istifade edemedi. 1991 yılında milli gelirimiz 200 milyar dolar civarındaydı, 2002 yılında biz iktidara geldiğimizde milli gelirimiz sadece 230 milyar dolarda. Yani 30 milyar dolarlık bir artış. Bizim dönemde 230 milyar dolardan hemen hemen aynı sürede 12 yılda 830 milyar dolara milli geliri çıkardık. Bunu zikretme sebebim şu. Tarım sektörü ülkenin, ekonomisinin bütününden kopuk bir sektör değil. Ülke ekonomisinin bütünü içinde tarım var. Tarımın bütünü içinde de tek tek tarım alanları var."
Ardından "Ben size şimdi bu alanları bizim perspektifimizden tek tek ele alarak hem geçmişte yaptığımızı hem gelecekte ne yapacağımızı sizlerle paylaşacağım." diyen Davutoğlu, bu konuda konuşmadan önce başka konularda da değerlendirmelerde bulundu.
KONYA VE HOLLANDA KARŞILAŞTIRMASINI SAVUNDU
Davutoğlu, "1998 yılında Türkiye'nin tarımsal üretimi 33,8 milyar dolardı, 2002 yılında bu 23,7 milyar dolara düştü. Biz iktidarı devraldığımızda tarım sektörü bir düşüş trendindeydi ve nereye doğru düşeceği de belli değildi. Biz 23,7 milyar dolardan aldığımız tarım hasılasını milli gelir içerisinde 61,3 milyar dolara çıkardık. Bunu nasıl yaptık? Ziraat odalarımızla istişare ederek, çiftçilerimizle el ele tutarak onların tek tek ürünlerinin geleceğini planlayarak yaptık. Sayın Genel Başkan sık sık son günlerde Hollanda büyüklüğünde Konya'dan bahsediyor. Konyalı olarak gurur duyuyorum. Doğru biz birçok Avrupa ülkesinden büyüğüz. Ama Konya ile karşılaştırırken Hollanda'nın tarımsal ihracatı ile Türkiye'nin tarımsal ihracatını karşılaştırmak doğru değil, milli hasılayı karşılaştıralım. Hollanda'nın toplam tarım hasılası 15 milyar dolardır. Türkiye'nin tarım hasılası 61 dolardır ve Türkiye tarım hasılasında Avrupa birincisidir. Hollanda'nın ihracatı niye yüksek? Çünkü 70 milyar dolar ithalat yapıyor. İthal ettiği tarım ürünlerini, eski sömürge ülkesi olduğu için işliyor ve satıyor. Biraz önce değerli Ziraat Odaları Başkanımız tarımda ithalat yapmamamızı teklif etti. Şimdi siz bizim 'daha çok ihraç edelim' diyerek tarımda ithalat yapmamızı ister misiniz?" diye sordu.
'TÜRKİYE'DE TARIM MUCİZESİ YAŞANIYOR'
Türkiye'nin iç tüketim pazarının çok büyük olduğunu vurgulayan Davutoğlu, "Dolayısıyla karşılaştırma milli hasıla üzerinden yapılır. Singapur'un iç üretimiyle diyelim ihracatı karşılaştırılabilir mi, küçük bir ada ülkesi diye. Burada önemli olan neyi neyle karşılaştırdığımız. Konya ile ilgili rakamı da zikretmekte fayda var. Biz iktidara geldiğimizde Konya Ovası'nın toplam milli hasılası 2,2 milyar TL'ydi, şimdi 10,4 milyar TL. Sadece Konya Ovası. Ve Konya Ovası'nın sulama kapasitesiyle, Türkiye'nin en az yağış alan yeri Hollanda'nın sulama kapasitesi ve yağış alma oranlarını karşılaştırdığınızda aslında Türkiye'de bir tarım mucizesi yaşanıyor. Hepimizin bunu görmesi lazım. Ve bu mucizenin planlama açısından mimarı biz isek uygulama açısından mimarı ziraatçilerimizdir, çiftçilerimizdir. Biz de onlara müteşekkiriz. Onların emekleriyle bunu yapıyoruz. Türkiye'nin her yerinde gerçekten el emeğiyle alın teriyle toprakla hemhal olarak ülkemizi bereketlendiren çiftçilerin nasırlı ellerini sıkıyorum, alınlarından öpüyorum, terli alınlarından öpüyorum. Allah onların emeklerini daha da bereketlendirsin." dedi.
Davutoğlu konuşmasında dün gece aldığı bir kararı da paylaştı: "Dün gece bir müjdeyi de, dün akşam mitinglerden döndüğümüzde gece yarısı imzaladım. Isparta'da afet sebebiyle zarar görenlere ödenmek üzere 30 milyon Türk Lirası acilen Isparta'ya gönderilmiştir."
KEMAL DERVİŞ PLANLIYORDU...
Davutoğlu, konuşmasının devamında ise muhalefeti eleştirdi: "Biz bir taraftan miting yaparken diğer taraftan gözümüz kulağımız Türkiye'nin her yerinde. Bir tarım afeti yaşamış, doğal afet yaşamış yer yok ki acil afet yardımından hemen istifade etmemiş olsun. Varsa bize bildireceksiniz, hele hele bu bahar günlerinde, tam da büyük bir berekete hazırlanırken nerede bir afet varsa orada çiftçilerimizin yanında olacağız. Zirai mücadele ve veteriner desteği 2002 yılında kaldırıldı. Tarımda ucuz elektrik kullanım desteği 2002 yılında kaldırıldı. 2002 yılında bunlar kaldırıldığında ANAP-DSP-MHP hükümeti vardı. Yani MHP hükümeti, hükümetin bir parçasıydı. Bu desteklerin kaldırılmasını da kim planlıyordu? Sayın Kılıçdaroğlu'nun bugünlerde kendisine çokça danıştığı Kemal Derviş planlıyordu. Çiftçilerimize bakışı belli olan bir zihniyet. Hani muhayyel bir iktidarda 'muhayyel' diyorum altını çizerek, dışarıdan bakan yapılması düşünülen Kemal Derviş. Biz iktidarı devraldığımızda ziraate, tarıma verilen desteklerin tümü kesilmişti."
Davutoğlu ardından "Tarımın ana unsurları itibariyle söyleyeyim, Bir; toprak ve su. Toprak ve su ile ne yaptık. İkinci madde; çiftçilerimizle ilgili ve ürünleri ile ilgili ne yaptık. Üçüncüsü; kırsal kalkınma ile ilgili ne yaptık. Dördüncüsü; teknoloji ile ilgili neler yaptık." diyerek bu alanlarda hükümetin icraatlerini anlattı.
Dün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın iştirak ettiği Genel Kurul'a bugün de Davutoğlu'nun yanı sıra Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, TZOB Genel Başkanı Şemsi Bayraktar ile Türkiye'nin çeşitli yerlerinden gelen çiftçiler katıldı.
Davutoğlu, konuşmasının ardından Kılıçdaroğlu'nun konuşmasını beklemeden salondan ayrıldı. CİHAN