Başbakan Ahmet Davutoğlu, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in 1915 olayları için 'soykırım' ifadesini kullanmasını ve Ermenistan'a gidecek olmasını "MİNSK Grubu'nun tarafsızlığına da gölge düşürüyor" şeklinde değerlendirdi. Davutoğlu, "Önemli olan tutumuzun açık bir şekilde dünyaya anlatılması ama bakıldığında karşılaştırmak için söylemiyorum ama Erivan'daki toplantıya katılıma bakın bir de Türkiye'deki barış zirvesine katılıma bakın. Aradaki fark, dünyada kime ve neye itibar ettiğini ortaya koyan bir farktır. Kaç devlet başkanı oraya gidiyor, kaç devlet başkanı ve hükümet başkanı burada." dedi.
Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) bünyesindeki Minsk Grubu, Azerbaycan ve Ermenistan devletlerinin Karabağ sorunu için barışçıl bir çözüm bulmalarını teşvik etme amacıyla, 1992 yılında Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı tarafından kurulmuştu. ABD, Fransa ve Rusya'dan eş başkanlara ek olarak, AGİT Minsk Grubu'nda Beyaz Rusya, Almanya, İtalya, Portekiz, Hollanda, İsveç, Finlandiya, Türkiye ve sorunun tarafları olan Azerbaycan ve Ermenistan yer alıyor.
Başbakan Ahmet Davutoğlu, gecikmeli olarak da olsa 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı ile TBMM'nin açılışının 95. yılı dolayısıyla TBMM Başkanı Cemil Çiçek'in ev sahipliğinde Meclis'te bir resepsiyona katıldı. Saat 19.00'da başlayan programa İstanbul'daki görüşmelerinden dolayı 21.30 sularında katılan Davutoğlu, burada gazetecilerin sorularını cevapladı.
'TÜRKİYE ALEYHTARI BİR KAMPANYA VAR'
Gazetecilerin daha çok soru yönelttiği 1915 olayları konusunda açıklamalarda bulunan Davutoğlu, İstanbul'daki Barış Zirvesi'ne değinerek "Şu anda dünyanın birçok yerinde bazı çevreler, lobiler tam bir hareket halinde Türkiye aleyhtarı bir kampanya yürütürken ve bu kampanyaya birçok kirli çevreler açıkçası tahrik edici şekilde katılırken Türkiye, yüzyıllık bir savaşın arkasından 100. yılında savaştığı ülkenin liderlerini ülkemizde ağırlıyor." dedi.
'ACILARIN SORUMLUSU ERMENİLERİ TÜRKLERE KARŞI İSYANA TEŞVİK EDENLERDİR'
Yüzyıl yaşanan acılardan siyaset yapmaya çalışan Türkiye'yi karalamaya çalışan çevreler olduğunu iddia eden Davutoğlu, "Bunlar aslında tarihin iki yüzünü gösteriyor, mertçe savaşıp mertçe barışanlarla hala kendi kışkırttıkları masum Ermenileri bugün sanki onu savunurmuşçasına o dönemde Türklere Ermenilere acıyı yaşatanlar bugün açıklamalar yapıyorlar. Bununla kimleri kastettiğimizi bilirsiniz. Bin yılı aşkın, omuz omuza barış içinde aynı şehirlerde yaşamış kiliseleriyle camileri yan yana olmuş, ilk Türkçe romanı Ermeni harfleriyle basılmış bir ülkede bu tecrübenin üzerinde maalesef acılarla dolu bir dönem yaşanmışsa bunun birinci sorumlusu Ermeni kardeşlerimizi dostlarımızı, komşularımız yan yana yaşadığı Türklere karşı isyana teşvik edenlerdir. Bu sorumlularını unutup açıklama yapanlar, bugün Türkiye ile Avustralya'nın, Yeni Zelanda'nın yan yana verdiği resim, kendileri ders almalılar. Biz, bu acıları hiçbir zaman karşılaştırmadık. Acılarımızı sahiplendiğimiz gibi birinci dünya savaşında büyük ızdıraplar çekmiş bütün halkların acılarını sahiplenerek anladık. Yayınladığımız mesajlarla buna sahip çıktığımızı da açıkça ortaya koyduk. Biz kendi asil duruşumuzu davranışımızı ortaya koyacağız." şeklinde konuştu.
'DERS ALACAK OLANLAR ONLAR'
Bugün TBMM'de gerçekleştirilen Genel Kurul oturumu için Cemil Çiçek'e teşekkür eden Davutoğlu, "Bugün olağanüstü oturum vardı. Gerek biz gerek muhalefet parti liderleri bu konularda tarihi yaklaşırken herhangi bir parlamentoda bu konuya muhatabı olmayan parlamentoda yapılan tartışmalardan çok daha seviyeli ve vakur bir tepki gösterdik. Biz, bu vakur tepkimizi göstermeye devam edeceğiz. Barış zirvemizi de bugün nasıl başlattıysak yarın bütün liderler Cumhurbaşkanımızla birlikte Gelibolu'da 30'u aşkın ülkenin vatandaşlarının dedelerinin yattığı o topraklarda anma merasimi yapacağız. Bu da dünyaya örnek teşkil eder ümit ederim. Ders alacak olanlar alırlar." diye kaydetti.
'MERKEL'E TUTUMUMUZU AÇIK ŞEKİLDE İZAH ETTİM'
1915 Olayları için 'soykırım' ifadesini görüşecek olan Almanya Parlamentosu için de Almanya Başbakanı Angela Merkel ile telefonda görüştüğü bilgisini veren Davutoğlu, "Tutumumuzu açık bir şekilde kendisine izah ettim. Almanya ile Osmanlı Devleti aynı saftaydı 1. Dünya Savaşı'nda. Bu olayları en yakından bilenlerdendir Almanya ve bütün arşivleri açmaya hazır olduğumuzu. Almanya'nın da arşivlerini değerlendirebileceğimizi dünyanın neresinde olursa olsun tarihimizle yüzleşmeye de hazır olduğumuzu…Alman Parlamentosu bazı hususlarda Sayın Merkel'in ifade ettiğinin ötesinde kesin hüküm veren ifadeler de kullandılar. Bizim bunu kabul etmemiz mümkün değil. Bütün bu açıklamalar karşısında tepkimizi, tutumuzu açık yüreklilikle ortaya koyuyoruz." ifadelerini kullandı.
'MİNSK GRUBUNUN TARAFSIZLIĞINA GÖLGE DÜŞÜYOR'
Ermenistan'da 24 Nisan'da yapılacak 1915 Olayları'nın 100'üncü yıldönümü törenlerine gitmeye hazırlanan Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in, 'soykırım' ifadesini kullanması sorulan Davutoğlu, Rusya ile ilgili şu değerlendirmeyi yaptı: "Rusya ile ilgili olarak bugün Dışişleri Bakanımızla da görüştük. Gereken girişimler yapılacak. Rusya ve Fransa'nın Erivan'da olmaları Minsk Grubu'nun tarafsızlığına da gölge düşürüyor. Onlarla da gerekli diplomatik girişimler yapılıyor. Önemli olan tutumuzun açık bir şekilde dünyaya anlatılması ama bakıldığında karşılaştırmak için söylemiyorum ama Erivan'daki toplantıya katılıma bakın bir de Türkiye'deki barış zirvesine katılıma bakın. Aradaki fark, dünyada kime ve neye itibar ettiğini ortaya koyan bir farktır. Kaç devlet başkanı oraya gidiyor, kaç devlet başkanı ve hükümet başkanı burada. Sadece bu Türkiye sempatisi değil, bizim zirvemizin adı Barış Zirvesi. Onların yaptıkları toplantı, nefret üretmeye ve öfkeyle tarihi yorumlayıp bugünkü nesillere aktaran bir husus. Bunu karşılaştıralım diye şimdi yapmış değiliz. Normal kutlama da anma da gününde oluyordu. Ama bu bile Türkiye'nin uluslararası alandaki itibarını ve bir anlamda barış etrafında nasıl bir söylem geliştirdiğini ve etkisini nasıl kurduğunu gösteren bir tablo. Bize dönük olarak tarihimizi tahrif ve tahkir eden tutum bizim güvenimizi sarsar. Kim tarafından nerede yapılırsa yapılsın. Tarihi herkesle konuşmaya hazırız ama göz mesafesinde konuşmaya hazırız. Bir santim konuşursa Türklerin bu konudaki onurlarına düşkünlüğü herkes tarafından bilinir. Bütün muhataplarımıza, gelin göz mesafesinde konuşalım ama herkes tarihini açsın. Üçüncü taraflara onların yorumlarına ne de gölge etmelerine ihtiyaç var. Biz Ermenilerle bütün Anadolu şehirlerini paylaşırken ortak bir yaşam içinde bulunurken İstanbul'da Ermeni Patrikhanesi kurulduğunda ilk defa tarihte Fatih Sultan Mehmet Han'ın fermanıyla ortada bu devletlerin çoğunun dahi adı yoktu, bunun da bilinmesi lazım."
'BUGÜN MECLİSTE OLANLARIN HEPSİNİN DEDESİ ÇANAKKALE'DEYDİ'
Davutoğlu'na bugün TBMM Genel Kurulu'nda konuşmasını yaptıktan sonra muhalefet liderleri ile tek tek tokalaşması da soruldu. Davutoğlu bu konuda ise şu değerlendirmeyi yaptı: "Bugün bayram biz bayramlarda hangi siyasi görüşte olursak olalım, tebrikleşmemiz gerektiğini düşünüyorum. Sabahleyin Anıtkabir'de de tek tek yanlarına giderek ellerini sıktım. Bundan sonra da böyle yapacağım. Her bayramda biz ne olursa olsun. Yurtdışında bu açıklamaları yapanlar AK Partili, CHP'li MHP'li diye yapmıyorlar. Bugün Meclis'te olan milletvekillerimizin hepsinin dedesi Çanakkale'deydi. Hepsinin dedeleri o olaylarda Anadolu'yu savunmaya çalıştılar. Bugün de izah ettim Ermeni vatandaşlarımızın da o zaman dedeleri Çanakkale'de aynı saftaydılar. Burada hepimizin idrak etmesi gereken husus şu; böyle günlerde ortak kader bilincini harekete geçirmek lazım. Bundan sonra da bayramlarda hep el sıkışacağız, konuşacağız. Seçimlerle ilgili de nasıl böyle bir milli birlik havasında ulusal egemenlik bayramını kutladık, çok da güzel bir tevafuk, kandillerini de tebrik etmiş oldum. Kandil de bugün dini ve milli olarak böyle bir birlik tablosunun psikolojinin arkasından, bu hafta sonu Sayın Kılıçdaroğlu Almanya'ya giderek kampanya başlatacak, ben Erzurum'dan başlatacağım, Sayın Bahçeli başlatacak. Hepimizin aynı gemide olduğumuzun bilinciyle, siyasi görüşlerimiz farklılaşsa da, bazen eleştirilerimiz sertleşse de nihayetinde hep beraber bu gemiyi yürütmek durumunda olduğumuzu, bu geminin içinde olduğumuzu, HDP için de aynı şey geçerli tabii, bütün partiler için geçerli. Bugün bu olayların yaşanması seçim için de inşallah hepimiz için ortak kader bilincini yaşatan güzel bir örnek olur diye düşünüyorum." CİHAN